MAHKEMESİ : KONYA 1. İŞ MAHKEMESİTARİHİ : 10/06/2014NUMARASI : 2014/211-2014/418DAVA :Davacı, ilave tediye alacağı ile ikramiye alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği reddetmiştir. Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A)Davacı isteminin özeti: Davacı vekili, müvekkilinin Çarıklar Belediyesinde 08.05.1999 tarihinde işe girdiğini, bu belediyenin 5747 Sayılı kanun gereği Meram Belediyesine bağlanarak devredildiği 30.03.2009 tarihine kadar aralıksız çalıştığını, aylık ücretinin bordrolarda gösterilen brüt ücret olduğunu, 5747 Sayılı yasanın geçici 4. Maddesi gereği devredilen belediyelerin malvarlıkları, hak ve borçlarının katıldıkları belediyeye intikal edeceğini, açılacak davalarda muhatabın katıldığı belediye olduğunu, davacının devredilen Çarıklar belediyesinde çalıştığı döneme ait 6772 sayılı yasadan ve 15.05.2004-14.05.2006, 15.05.2006-14.05.2008, 14.05.2008-14.05.010 yürürlük süreli TİS kaynaklı ilave tediye ve ikramiye alacaklarının ödenmediğini, davacıya 15.05.2004-15.12.2007 döneminde ödenen aylık ücretler SSK’ye az prim ödenmek amacıyla eksik bildirildiğini, bu döneme ilişkin davacının imzasının bulunduğu tüm ücret bordrolarının celbi ile yapılacak bilirkişi incelemesi sonucu tespit edilecek alacaklarının tahsilini talep zorunluluğu doğduğunu iddia ederek ilave tediye ve ikramiye alacaklarının faiziyle tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. B)Davalı cevabının özeti: Davalı vekili, zamanaşımı savunmasında bulunarak, Konya Valiliği İl Yazı İşleri müdürlüğünün 22.09.2010 tarihli yazısı ile Meram Kaymakamlığı İlçe Yazı işleri müdürlüğünün 22.09.2010 tarihli yazısına istinaden belediyelerinde görev yapmakta iken, Ulaştırma Bakanlığı Karayolları Genel Müdürlüğü 3. Bölge müdürlüğü emrine ataması yapılarak davacının müvekkili belediye ile ilişiğinin 30.09.2010 tarihinde mesai bitiminden itibaren kesildiğini, bu nedenle davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, dava dilekçesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, hangi döneme ait hangi miktarda ikramiye alacağı olduğunun açıkça belirtilmediğini, davacının devredilen şahsi sicil dosyası incelendiğinde bazı belgeler bulunduğunu fakat ikramiye ile ilgili ve sendikaya üye olduğuna dair bir belge bulunmadığını, davacının devredilen belediye ile ilgili alacaklarını müvekkilinden isteme hak ve yetkisi bulunmadığını, davacının müvekkili belediye ile ilişiği kesildiğini savunmuşturC)Yerel Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece bozma sonrasında yapılan yargılama sonucunda, davanın reddine karar verilmiştir.D)Temyiz:Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.E)Gerekçe: Dosya içeriğine göre davacı işçi ile davalı işveren arasında ilave tediye alacağı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. İlave tediye alacağının kapsamı, yararlanacaklar, yararlanma şartları, miktarı ve ödeme zamanı 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması Hakkındaki Kanun ile düzenlenmiştir. Kanunun 1 inci maddesinde, Devlet ve ona bağlı kurumların hangileri olduğu, ayrıca yararlanacak kişiler açıkça belirtilmiştir. Buna göre;A. İşveren kapsamı yönünden Devlete ve ona bağlı olmak üzere,1. Genel, katma ve özel bütçeli daireler,1. Sermayesi değişen kurumlar,2. Sermayesinin yarısından fazlası Devlete ait olan şirket ve kurumlar ve bunlara bağlı kuruluşlar,3. Belediyeler ve belediyelere bağlı kuruluşlar, 4. 3460 ve 3659 sayılı Kanun kapsamına giren, sermayesinin tamamı Devlete ait olan veya bu sermeye ile kurulan iktisadi Devlet kuruluşları,3460 sayılı Yasa bugün itibari ile yürürlükte olan bir yasa değildir. 3659 sayılı Yasa ise, banka ve Devlet kurumlarında çalışan memurların aylıkları ile ilgili düzenleme getirmiş ve halen yürürlüktedir. Bu Yasanın 1 inci maddesinde, kapsama dahil kurumlar daha ayrıntılı açıklanmıştır. Yukarda belirtilen kurumlarca, sermayesinin yarısından fazlasına iştirak suretiyle kurulan kuruluşlar ve bunların aynı nispette iştirakleriyle vücut bulan kurumlar, ticaret ve sanayi odaları ve borsalar veya satın alınıp belediyelere bağlanan müesseseler de Kanun kapsamına alınmıştır. Keza 5018 sayılı Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanununda, merkezi yönetim kapsamındaki kamu idareleri, sosyal güvenlik kurumları ve mahalli idarelerden oluşan genel yönetim kapsamındaki kamu idareleri ekli cetvellerde sayılmıştır. Bu cetvellerde Genel Bütçe Kapsamındaki Kamu idareleri, Özel Bütçeli İdareler, Düzenleyici ve Denetleyici Kurumlar ve Sosyal Güvenlik Kurumlarında çalışanların kanun kapsamında olduğunun kabulü gerekir. Sonuç itibari ile kapsam bakımından, Devlet tarafından yasa ve yasanın verdiği yetki ile idari işlemle kurulan ve kamusal yetki ve ayrıcalıklardan yararlanan kamu tüzel kişilikleri ve bunlara bağlı kuruşlarda iş sözleşmesi ile çalışanlara uygulanacağı görülmektedir.B. İşçi yönünden kapsama gelince:İş Kanunu kapsamına girsin girmesin, yukarda belirtilen Devlet ve ona bağlı kurumlarda İş Kanununun 1 inci maddesindeki tanıma göre, işçi sayılan herkes bu alacaktan yararlanacaktır. Kanun, 4857 ve 1475 sayılı İş Kanunundan önceki İş Kanununa atıfta bulunmuştur. 4857 sayılı İş Kanunu işçi tanımına 2nci maddesinde yer vermiştir. Buna göre “bir iş sözleşmesine dayanarak çalışan gerçek kişiye işçi” denir. O halde bir iş sözleşmesine dayanarak, yukarda belirtilen kurumlarda çalışan her işçiye ilave tediye ödemesinin yapılması gerekir. C. Ödenecek ücret yönünde kapsam:Maddenin son cümlesinde, yukarda belirtilen işyerlerinde çalışan işçilere ücret sistemleri ne olursa olsun her yıl için birer aylık ücret tutarında ilave tediye ücreti ödeneceği belirtilmiştir. Devlet ve ona bağlı maden işletmelerinin yeraltında çalışan işçilere, ayrıca bir aylık ödeme dışında birer aylık daha ödemenin yapılacağı Kanunun 2nci maddesinde açıklanmıştır. Kanunun 3üncü maddesinde, işçilere her yıl için birer aylık (yeraltında çalışan işçilere her yıl için ikişer aylık) ilave tediye dışında, birer aylık ücret istihkaklarını geçmemek üzere Bakanlar Kurulu kararı ile aynı oranda bir ilave tediye ödemesi yapılabileceği belirtilmiştir. Keza Yasanın Ek 1 inci maddesi ile ilave tediyelerin Toplu İş Sözleşmesi ile kararlaştırılması halinde buna sınır getirilmiş ve “Bu Kanun uyarınca işçilere yapılan ilave tediyelerden ayrı olarak, her yıl için her biri bir aylık istihkakları tutarını (hafta ve genel tatil ücretleri dahil) geçmemek şartıyla toplu iş sözleşmeleri ile en çok iki ikramiye daha verilebilir” düzenlemesine yer verilmiştir. Toplu İş Sözleşmesi ile yukarda belirtilen kurumlarda çalışan işçilere en çok iki ay daha ilave tediye ödeneceğinin kararlaştırılabileceği, bu miktar üzerinde ödeme yapılacağı şeklindeki düzenlemenin yasal sınırı aşan miktarda geçersiz olacağını kabul etmek gerekir. Kanun, kapsam içinde olmayan ancak Toplu İş Sözleşmesi uygulanacak işyerleri için de Ek 2 inci madde ile bir sınırlama getirmiş ve kapsamda kalmayan işyerlerinde Toplu İş Sözleşmeleri ile en çok dört aylık, yeraltındaki işyerlerin de ise en çok beş aylık ilave tediye oranında ücret ödeneceği kuralına yer vermiştir. Ancak bu tür işyerlerinde Toplu İş Sözleşmesi ile kararlaştırılan bu tür ödemeleri ilave tediye olarak değil, akdi ikramiye olarak kabul etmek yerinde olacaktır. Kanunun 4 üncü maddesine göre, ilave tediye alacağının ödeme zamanını, Bakanlar Kurulu belirler. Bakanlar Kurulunun kararı ile ilave tediye alacağı muaccel hale gelir. İlave tediye hesabı, Bakanlar Kurulunun belirlediği ödeme tarihlerindeki ücrete göre yapılmalıdır (Yargıtay 9. HD. 12.09.2011 gün 2011/36505 E. 2011/29278 K.). Ödeme zamanı taraflarca kararlaştırılmadığında, Borçlar Kanununun 101 inci maddesi uyarınca, temerrüt için alacaklının ihtarına gerek vardır. İlave tediye alacağı yasadan kaynaklandığından, talep halinde temerrüt tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmelidir. Toplu iş sözleşmelerinde bulunan, 6772 sayılı Yasa maddesinin tekrarından ibaret hükümler, alacağın dayanağının ilgili Yasa olduğu gerçeğini değiştirmeyeceğinden, bu durumlarda dahi yasal faize karar verilmelidir. Ancak, özelleştirme vb. sebeplerle ödenme koşullarının yitirildiği, ilave tediye alacağının sadece toplu iş sözleşmesine göre ödenmesinin kararlaştırıldığı durumlarda, 2822 sayılı Kanunun 61 inci maddesi uyarınca en yüksek işletme kredisi faizine hükmedilmelidir (Yargıtay 9. HD. 13.09.2011 gün 2011/39204 E. 2011/29535 K.).Aynı maddede ilave tediye alacağının nasıl hesaplanacağı ve kesinti yapılıp yapılmayacağı belirtilmiştir. Buna göre aylık olarak bu alacağın hesaplanmasında, fazla mesai, evlilik, çocuk zamları veya primleri, ayni yardımlar, hafta ve genel tatil ücretleri gibi esas ücrete dahil olan ödemeler dikkate alınmaz. Bu düzenleme nedeni ile ilave tediye alacağının bir ay için yirmialtı gün üzerinden hesaplanması gerekir. İlave tediye alacağından sigorta primleri kesilmez. Ancak 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı yasanın 80/c ve 105 inci maddeleri uyarınca, ücretin eki niteliğindeki bu ödeme, 1.10.2008 tarihinden itibaren sigorta prim kesintisine tabidir. İlave tediye alacağı, ödeme tarihinde işçinin işinden ayrılmış olup olmadığına bakılmaksızın, hak edilen yıl içinde o yerde veya aynı idare, teşekkül ve müesseseye ait muhtelif yerlerde geçmiş olan hizmetlerinin toplamı oranında ve son çalıştığı yerde ödenir. İşçi tam yıl çalışmamış ise, ilave tediye o yıl için kıstelyevm esasına göre hesaplanıp ödenecektir. İşçinin ilave tediye alacağına, esas olacak çalışma süresinin hesaplanmasında iş sözleşmesinin devamı müddetine rastlayan yasal ve idari izinler, hastalık izinleri, hafta tatili ile ulusal, bayram ve genel tatil günleri, çalışılmış gibi hesaba katılır. Somut olayda, mahkemece bozmadan sonra davacı vekiline süre verilerek beyanı alınıp dava reddedilmiş ise de, kararda davanın ret gerekçesinin açıklanmadığı anlaşılmıştır.Mahkemece davanın gerekçesiz reddi hatalıdır. Mahkemece, yukarıdaki ilkeler ve yasal düzenlemeler doğrultusunda değerlendirme yapılarak karar verilmelidir. F)Sonuç:Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 01.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.