Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 28524 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 15201 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 30. İŞ MAHKEMESİTARİHİ : 01/04/2014NUMARASI : 2013/95-2014/154DAVACI : Y.. ...DINA AVUKAT MUSTAFA MÜNİR TUNADAVALILAR : 1-..... ADINA AVUKAT LÜTFİYE GENCO 2-C.. Ç.. ADINA AVUKAT ALEV ÖZTEKİNDAVA : Davacı, uğranılan şirket zararının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti: Davacı vekili, müvekkil şirketin gömlek, her türlü giyim eşyaları ve aksesuarları sınıfında "..." markalı ürünlerin imalatı ve satışı ile iştigal ettiğini, iştigal konusunda tanınmış bir marka olduğunu, davalılardan ...’nın 17.11.2007 tarihinde, .....'ın ise 22.10.2008 tarihinde müvekkil şirkette çalışmaya başladıklarını, son olarak ... .. ... mağazasında satış elemanı olarak görev yaptıklarını, davalılara görev yaptığı ... .. mağazasına satışa sunulmak üzere 05.02.2009 tarihinde zimmetli olarak toplam 5.943 adet ürün teslim edildiğini, 16.08.2009 tarihinde yapılan sayımda, davalıların üzerine yapılan zimmetli ürünlerin satış miktarları, iadeler ve depo kayıtları hesaplandığında müvekkil şirkete ait muhtelif cinsteki 8.856,60 TL değerindeki toplam 190 adet ürünün eksik olduğunun tespit edildiğini. müvekkil şirkette satış elemanlarına teslim edilen ve teslim alınan ürünlerle ilgili kayıtların online sistemde mevcut olduğunu, aynı zamanda teslim edilen ve teslim alınan ürünlere ilişkin zimmet defterlerinin noterden tasdikli olarak muhafaza edildiğini, eksik ürünlerin tespit edilmesi sonrası davalıların savunmaya davet edildiklerini, ancak savunma vermeden işyerini terk ettiklerini, davalılara ..Noterliği'nin 04.09.2009 tarihli 29220 yevmiye NOLU ve .. Noterliği'nin 04.09.2009 tarihli 29221 yevmiye NOLU ihtarnameleri ile davalıların savunma yapmaları ve müvekkil şirketi uğrattıkları zararı gidermeleri hususunda son kez ihtarda bulunulduğunu, ancak davalıların ihtarlara cevap vermediğini, davalıların iş akitlerinin iş kanun 25/II-,(e) ,(ı), (g) bentlerine göre haklı nedenle fesih edildiğini, davalıların şirketten alacağı Temmuz ve Ağustos 18 günlük maaş ve asgari geçim indirimi alacağı toplamı 902,38 TL alacaklarının müvekkil şirketin uğradığı zarardan mahsubu ile 7.051,84 TL alacakları olduğunu iddia ederek, bu zararın faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.B) Davalı Cevabının Özeti: Davalılar vekili, ... ... ... ... mağazasında çalışırken son 3 gün içerisinde zimmet açığı suçlamasıyla karşı karşıya kaldıklarını, bu suçlamayı kabul etmeyip itiraz ettikleri için maaş ve tazminatları verilmeden küfür edilerek işten kovulduklarını, müvekkillerinin maaş ve tazminatlarının verilmesi için ihtarda bulunmaları neticesinde, zimmet açığı, savunma vermemeye gelmeme, özensiz davranışlar ve işi savsama iddialarıyla aleyhlerine dava açtığını, davacının iddialarının temel dayanaktan yoksun, gerçek dışı iddialar olduğunu. müvekkillerinin asla çalıştıkları işyerlerine ihanet etmediklerini, müvekkillerinden ...nın 17.11.2007 tarihinde, ..... ise 10.09.2008 tarihinde firmada işe başladıklarını, 05.02.2009 tarihinde sayım yapılarak zimmet aldıklarını, müvekkillerinden ...'NIN 443 gün, .....'IN ise 145 gün zimmetsiz çalıştıkları halde herhangi bir zimmet açığı olmadığını, müvekkillerinin kötüniyetli insanlar olsaydı zimmetsiz çalıştıkları dönemde daha fazla açık vereceklerini, oysa hiç açıklarının olmadığını, tek başına bu konu bile davacı firmanın iddialarının asılsız olduğunu gösterdiğini. Müvekkillerinin kendi kontrolleri ve sorumlulukları dışında gelişen bir komployla karşı karşıya kaldıklarını, mağazaya ürünlerle birlikte gelen irsaliyelerin ürünleri getiren görevli nakliyeci tarafından imzalanmaması, sorumsuz ... taşıyıcılarına ürün teslim edilerek mağazaya taşıttın İması, iade ürünleri depoya götüren görevli elemanın ürünleri depoya götürürken irsaliyeyi almaması ve imzalamaması, ürünleri depoya teslim edip etmediğinin müvekkillerince bilinmemesi, teslim ettiyse şayet kaç ürün teslim ettiğinin belli olmaması, depocunun irsaliyesiz iade ürünleri kabul etmesi, elinde belge olmayan depocunun ürünleri neye göre, nasıl teslim aldığının bilinmemesi, iade aldığı ürünler konusunda bilgi işlem merkezine hangi rakamlarla neyi bildirip ,neyi bildirmediği, hangi ürün hangi evrakla, ne kadar bildirdiği, gerçek rakamlarla bildirip bildirmediğinin belli olmaması, merkezdeki bilgi işlem elinde evrak olmadan hangi rakamlara göre nasıl bir işlem yaptığı, evrak var ise bu evrakı kimin tanzim ettiği, mağaza rakamlarına göre mi, yoksa deponun rakamlarına göre mi işlem yaptığının belli olmadığını, bütün bunlar davacı firmanın uyguladığı yöntemlerde hiçbir netlik olmadığını gösterdiğini. bu belirsizliklerin sorumluluğunun ve kontrolünün dışında olduğunu, davacı firmanın sorumluluğu önce uyguladığı yasalara aykırı yöntemlerde araması gerektiğini, sonra da eksiklerini, SAYIMCI, kargocu, depocu ve muhasebedeki zincir halkası içinde araması gerektiğini, davacı firmanın müvekkillerinin savunma vermediler iddiasının da gerçek dışı olduğunu, müvekkillerinin yaptıkları işlerden emin oldukları iççin 16.08.2009 tarihinde yapılan sayımda kendilerini savunarak itiraz ederek, haksız tutulan tutanağı imzalamadıklarını, müvekkillerinin envanter ve bilgisayar kayıtlarının her hafta sürekli kontrol ettiklerini, müvekkillerinin savunmaları ve itirazlarının ciddiye alınmadığını, ayrıca müvekkillerinin imzadan kaçınmaları nedeniyle diğer çalışanlara tutanakları imzalattıkları iddialarının da asılsız olduğunu çünkü satış noktası mağazada müvekkillerinden başka kimsenin çalışmadığını belirterek haksız ve hukuka aykırı davanın reddini talep etmiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, davacı işveren davalı çalışanlarına yönelik satış elemanı olarak çalıştıkları ... .... ... isimli mağazada görev yaptıkları dönemde zimmetli olarak kendilerine teslim edilen giyim ürünlerinin tespitinde eksikliğin anlaşıldığını bildirerek bu eksiklikten sorumlu tuttuğu davalılara yönelik iş bu davayı açtığı, taraf delilleri toplandıktan sonra dosyanın mali müşavir ve hukuk bilirkişisinden oluşan bilirkişi heyetine tevdii edildiği, hükme esas alınan olaya ve dosya kapsamına uygun bilirkişi raporu içeriğine göre davacı işyerinde bulunan ürünlerdeki tespit edilen eksikliğin davalıların iddiası doğrultusunda işyeri kayıtları arasındaki farklılıktan kaynaklanmadığı, kayıtlarda yapılan tetkikte kayıtlara yapılan eksiklik bedelinin 8.781,60 TL olduğu, ancak davalı işçilere teslim edilmiş ürünlerin sadece davalıların tasarruf alanında bulunmadığı, davacının yaptığı satış görevi nazara alındığında davalıların gerek istirahatli gerekse izinli oldukları günlerde başkalarının da aynı ürünlerin satışını yaptığı, kaldı ki her iki davalıda veya davalılar dışında görevli satış elemanlarından hangisinin hatalı eylemi neticesinde eksiklik oluştuğunun tespitinin de mümkün olamayacağı, bu yönde somut bir delil de bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.D) Temyiz:Karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.E) Gerekçe:Taraflar arasında davalı işçilerin ortaya çıkan zarardan sorumlu olup olmadıkları konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. Davacı vekili, müvekkil şirketin gömlek, her türlü giyim eşyaları ve aksesuarları sınıfında "..." markalı ürünlerin imalatı ve satışı ile iştigal ettiğini, iştigal konusunda tanınmış bir marka olduğunu, davalılardan ...’nın 17.11.2007 tarihinde, .....'ın ise 22.10.2008 tarihinde müvekkil şirkette çalışmaya başladıklarını, son olarak ... ... ... mağazasında satış elemanı olarak görev yaptıklarını, davalılara görev yaptığı ... ... mağazasına satışa sunulmak üzere 05.02.2009 tarihinde zimmetli olarak toplam 5.943 adet ürün teslim edildiğini, 16.08.2009 tarihinde yapılan sayımda, davalıların üzerine yapılan zimmetli ürünlerin satış miktarları, iadeler ve depo kayıtları hesaplandığında müvekkil şirkete ait muhtelif cinsteki 8.856,60 TL değerindeki toplam 190 adet ürünün eksik olduğunun tespit edildiğini iddia ederek ortaya çıkan zararın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılar vekili, ... ... ... ... mağazasında çalışırken son 3 gün içerisinde zimmet açığı suçlamasıyla karşı karşıya kaldıklarını, bu suçlamayı kabul etmeyip itiraz ettikleri için maaş ve tazminatları verilmeden küfür edilerek işten kovulduklarını, müvekkillerinin maaş ve tazminatlarının verilmesi için ihtarda bulunmaları neticesinde, zimmet açığı, savunma vermemeye gelmeme, özensiz davranışlar ve işi savsama iddialarıyla aleyhlerine dava açtığını, davacının iddialarının temel dayanaktan yoksun, gerçek dışı iddialar olduğunu. müvekkillerinin asla çalıştıkları işyerlerine ihanet etmediklerini, müvekkillerinden ...nın 17.11.2007 tarihinde, ..... ise 10.09.2008 tarihinde firmada işe başladıklarını, 05.02.2009 tarihinde sayım yapılarak zimmet aldıklarını, müvekkillerinden ...'NIN 443 gün, .....'IN ise 145 gün zimmetsiz çalıştıkları halde herhangi bir zimmet açığı olmadığını, müvekkillerinin kötü niyetli insanlar olsaydı zimmetsiz çalıştıkları dönemde daha fazla açık vereceklerini, oysa hiç açıklarının olmadığını, tek başına bu konu bile davacı firmanın iddialarının asılsız olduğunu gösterdiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.Mahkemece, davacı işveren davalı çalışanlarına yönelik satış elemanı olarak çalıştıkları ... ... ... isimli mağazada görev yaptıkları dönemde zimmetli olarak kendilerine teslim edilen giyim ürünlerinin tespitinde eksikliğin anlaşıldığını bildirerek bu eksiklikten sorumlu tuttuğu davalılara yönelik iş bu davayı açtığı, taraf delilleri toplandıktan sonra dosyanın mali müşavir ve hukuk bilirkişisinden oluşan bilirkişi heyetine tevdii edildiği, hükme esas alınan olaya ve dosya kapsamına uygun bilirkişi raporu içeriğine göre davacı işyerinde bulunan ürünlerdeki tespit edilen eksikliğin davalıların iddiası doğrultusunda işyeri kayıtları arasındaki farklılıktan kaynaklanmadığı, kayıtlarda yapılan tetkikte kayıtlara yapılan eksiklik bedelinin 8.781,60 TL olduğu, ancak davalı işçilere teslim edilmiş ürünlerin sadece davalıların tasarruf alanında bulunmadığı, davacının yaptığı satış görevi nazara alındığında davalıların gerek istirahatli gerekse izinli oldukları günlerde başkalarının da aynı ürünlerin satışını yaptığı, kaldı ki her iki davalıda veya davalılar dışında görevli satış elemanlarından hangisinin hatalı eylemi neticesinde eksiklik oluştuğunun tespitinin de mümkün olamayacağı, bu yönde somut bir delil de bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Dosyadaki bilgi ve belgelerden, özellikle ürünlerin davalılar tarafından sayılarak teslim alındığına ilişkin teslim tesellüm tutanaklarından, davacı işyerinde görev yapan davalıların teslim aldığı ürünlerden 190 adedinin eksik çıktığı, ürünleri sayarak teslim alan davalıların, ürünlerin güvenliğini sağlamakla yükümlü oldukları, mahkemenin karar gerekçesindeki “Başkalarının da aynı ürünlerin satışını yaptığı ve ürünlere eriştiği” şeklindeki yaklaşımın soyut olduğu anlaşılmakla, 24.12.2013 tarihli bilirkişi raporu miktar açısından bir değerlendirmeye tabi tutularak karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.F) Sonuç:Hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 14.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.