Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 28522 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 15199 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİDAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti, hafta tatil ücreti, genel tatil ücreti, izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti: Davacı vekili, müvekkilinin davalıya ait işyerinde 05.11.2007 tarihinden davalı tarafından iş akdinin haksız olarak feshedildiği 02.07.2012 tarihine kadar Güvenlik Görevlisi olarak çalıştığını, davacı 01.01.2006 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı aldığı için işverence kuruma işe giriş bildirgesi verilmediğini, net ücretinin 950 TL olduğunu, davacının akşam 17.00’dan sabah 08.00’a kadar çalıştığını, hafta tatillerini, genel tatillerde ise dini bayramların birinci günü dahil çalışmaya devam ettiğini, çalıştığı süre içinde yıllık izin hakkını da kullanamadığını iddia ederek kıdem, ihbar tazminatı, fazla mesai, hafta tatili, genel tatil ve yıllık izin ücreti alacaklarının faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.B) Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekili, davacının dava dilekçesinde belirtildiği üzere ... emeklisi olduğunu, oradan maaş aldığı için ikinci kez sigortalı işte çalışmak istemediğini, ancak işe ihtiyacı olduğunu söyleyerek iş başvurusunda bulunduğunu, kendisine itimat eden işverenin ise bu şartla çalışmasına izin verdiğini, durumun yasaya uygun olmadığını, ama gerçeğin de bu olduğunu, davacının gece gündüz bayram vs. demeden sürekli çalıştığı iddiasının da gerçek olmadığını, bir çalışanın tüm bunları almadan bu kadar yıl çalışmasının mümkün olmadığını, davacının hiçbir alacağı bulunmadığını, istisna olarak böyle alacaklar oluşmuşsa zamanında ödendiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile kıdem, ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla mesai, genel tatil, hafta tatili ücreti alacaklarının tahsiline karar verilmiştir.D) Temyiz:Karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.E) Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı yasal gerektirici nedenlere göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-İşçiye, işyerinde çalıştığı sırada ara dinlenmesi verilip verilmediği ve süresi konularında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. İşçinin günlük iş süresi içinde kesintisiz olarak hiç ara vermeden çalışması beklenemez. Gün içinde işçinin yemek, çay, sigara gibi ihtiyaçlar sebebiyle ya da dinlenmek için belli bir zamana ihtiyacı vardır. Ara dinlenme 4857 sayılı İş Kanununun 68 inci maddesinde düzenlenmiştir. Anılan hükümde ara dinlenme süresi, günlük çalışma süresine göre kademeli bir şekilde belirlenmiştir. Buna göre dört saat veya daha kısa süreli günlük çalışmalarda ara dinlenmesi en az on beş dakika, dört saatten fazla ve yedi buçuk saatten az çalışmalar için en az yarım saat ve günlük yedi buçuk saati aşan çalışmalar bakımından ise en az bir saat ara dinlenmesi verilmelidir. Uygulamada yedi buçuk saatlik çalışma süresinin çok fazla aşıldığı günlük çalışma sürelerine de rastlanılmaktadır. İş Kanununun 63 üncü maddesi hükmüne göre, günlük çalışma süresi on bir saati aşamayacağından, 68 inci maddenin belirlediği yedi buçuk saati aşan çalışmalar yönünden en az bir saatlik ara dinlenmesi süresinin, günlük en çok on bir saate kadar olan çalışmalarla ilgili olduğu kabul edilmelidir. Başka bir anlatımla günde on bir saate kadar olan (on bir saat dahil) çalışmalar için ara dinlenmesi en az bir saat, on bir saatten fazla çalışmalarda ise en az bir buçuk saat olarak verilmelidir.İşçi, ara dinlenme saatinde tamamen serbesttir. Bu süreyi işyeri içinde ya da dışında geçirebilir. İşyerinde geçirmesi ve bu süre içinde çalışmaya devam etmesi durumunda ara dinlenmesi verilmemiş sayılır. Ancak işçi işyerinde kalsa bile, ara dinlenmesi süresini serbestçe kullanabilir, bu süre içinde çalışmaya zorlanamaz. Ara dinlenmesi için ücret ödenmesi gerekmez. Ancak, bu süre işçiye dinlenme zamanı olarak tanınmamışsa, işçinin normal ücretinin ödenmesi gerekir. Bu sürenin haftalık 45 saati aşan kısmını oluşturması halinde ise, zamlı ücret ödenmelidir.Ara dinlenme süreleri kural olarak aralıksız olarak kullandırılır. Ara dinlenmesinin kullandırılması zorunlu ise de, bunun kullanılacağı zamanı belirlemek işverenin yönetim hakkıyla ilgilidir. İşçilerin tamamı aynı anda ara dinlenme zamanını kullanılabileceği gibi, belli bir plan dahilinde sırayla kullanmaları da mümkündür. Ancak ara dinlenme süresinin, işe, ara dinlenme süresi kadar geç başlama veya aynı süreyle erken bırakma şeklinde kullandırılması doğru olmaz. Ara dinlenme süresinin günlük çalışma içinde belli bir zamanda amaca uygun şekilde kullandırılması gerekir (Yargıtay 9.HD. 17.11.2008 gün 2007/35281 E, 2008/30985 K.). İş Kanununa İlişkin Çalışma Süreleri Yönetmeliğinin 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasında, ara dinlenmelerinin iklim, mevsim, yöredeki gelenekler ve işin niteliğine göre yirmi dört saat içinde kesintisiz on iki saat dinlenme süresi dikkate alınarak verileceği hükme bağlanmıştır. Değinilen maddenin birinci fıkrasında ise, ara dinlenme süresinin çalışma süresinden sayılmayacağı açıklanmıştır. Somut olayda;Yukarıdaki ilke ve yasal düzenlemeler karşısında, 15 saatlik çalışmada ara dinlenmesinin 1,5 saat düşülmesi gerekirken, 1 saat ara dinlenmesi düşülerek sonuca gidilmesi hatalıdır.3-Hüküm altına alınan alacakların net mi yoksa brüt mü olduğunun kararda gösterilmemesinin infazda tereddüde yol açacağının gözetilmemesi hatalıdır.4-Fazla çalışma, hafta tatili, genel tatil ücreti alacakları brütten nete çevrilirken işsizlik ve sigorta primi kesilmemesi de hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.F) Sonuç:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 14.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.