MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİDAVA : Davacı, kıdem tazminatı ile izin ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davalılardan ... avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti: Davacı vekili müvekkilinin davalıya ait hastanede 1993 yılının Ocak ayından emekli olduğu 31/05/2006 tarihine kadar aralıksız olarak temizlik elemanı olarak çalıştığını ileri sürerek, kıdem tazminatı, yıllık ücretli izin alacağı ve bayram tatili alacaklarını istemiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı ..... cevap dilekçesinde özetle;müvekilinin ihale makamı olduğunu,davacının hizmet ilişkisinin temizlik hizmeti sunan firmalar arasında olduğu ve asıl işverenin de bu firmalar olduğunu savunarak,davanın husumetten reddini istemiştir.Davalı ..... davanın reddini istemiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemenin ilk kararı, Yargıtay 9.Hukuk Dairesi'nin 2013/9314 E,2015/7591 K sayılı 23/02/2015 tarihli bozma ilamı ile özetle; “Somut olayda, davacının iş sözleşmesi, 31.05.2006 günü sona ermiştir.Davacı, 27.05.2011 tarihli kısmî davasındaki taleplerini, 16.05.2013 günü ıslah yoluyla artırmış; davalı vekili, ıslahtan sonra yöntemince zamanaşımı def’inde bulunmuştur. Islahtan geriye doğru 5 yıl gidildiğinde dava dilekçesinde istenen miktar dışındaki yıllık izin ücretinin tamamı zamanaşımına uğramaktadır.Mahkemece, davalının zamanaşımı def’inin dikkate alınmaması isabetsizdir.Mahkemece, ıslah ile artırılan alacak miktarlarına da faiz uygulanarak talebin aşılması, 1086 sayılı HUMK’un 74 üncü ve 6100 sayılı HMK’nın 26 ncı maddesine aykırıdır.Mahkemece, davacının yaşlılık aylığının bağlandığına dair belgeyi işverene verdiğine dair dosyada delil olmamasına rağmen kıdem tazminatı faizinin dava tarihi yerine fesih tarihinden itibaren başlatılması usul ve yasaya aykırıdır.Mahkemece, mahkemenin davayı aydınlatma yükümlülüğü çerçevesinde davacının talepleri ayrıştırılmadan yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır. Mahkemece, hükmedilen alacakların net mi brüt mü olduğunun kararda belirtilmemesinin infazda tereddüte yol açacağının düşünülmemesi doğru değildir. Mahkemece, 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 13/j maddesine göre harçtan muaf olan davalı Bakanlığın, yargılama giderlerine harç katılarak harçtan sorumlu tutulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.”gerekçeleriyle bozulmuştur.Mahkemece özetle,dinlenen tanık beyanları toplanan deliller, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre yapılan inceleme sonunda davasının kısmen kabulü gerektiği kanaatine varıldığı, bozmaya uyulduğu,davacı vekilinin son celseden önce ayrıştırma dilekçesi verdiği ve davacının davasının kısmen kabulu gerektiği , Yargıtay bozma ilamının ayrıntısında izin taleplerinin 10 yıllık zamanaşımına uğradığı belirtilmesine rağmen beş yıllık süreden geri kalanların zamanaşımına uğradığı belirtilmiş yargıtay bozma ilamı kendi içerisinde çelişkiye girmişse de önceki kararları doğrultusunda izin alacağının 5 yıllık değil 10 yıllık zamanaşımına tabi olduğu zira izin alacaklarının muaccel hale gelmesinin işçinin işten çıkması/çıkarılması zamanı olduğu,bu zaman gelmeden izin alacağı talep edilemeyeceğinden 10 yıllık zamanaşımı şeklinde bozma ilamının 2.sayfasında ayrıntısıyla izah edilen hususun gözönüne alındığı ve yıllık ücretli izin alacağının 10 yıllık zamanaşımı üzerinden değerlendirildiği,kıdem tazminatına gelince tazminatının varlığı ya da yokluğu konusunda yargıtay bozmada yer vermeyip,sadece faizin işlenme tarihine ilişkin bozma yaptığından kıdem tazminatının hüküm altına alındığı ve faizin dava tarihinden işlemesi gerektiğine karar verilmiştir.D) Temyiz:Kararı davalı ... vekili temyiz etmiştir.E) Gerekçe:1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Taraflar arasında yıllık izin ücretinin zamanaşımına uğrayıp uğramadığı hususu uyuşmazlık konusudur.Mahkeminin ilk kararı,23/02/2015 tarih ve 2013/93 E,2015/7591 K sayılı bozma ilamının 2.bendinde açıkça belirtildiği üzere; 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun yürürlükte olduğu dönemde oluşan yıllık ücretli izin alacağının 5 yıllık zamanaşımına tabi olduğu ve 16/05/2013 tarihli ıslaha karşı davalı vekilinin zamanaşımı itirazı karşısında dava dilekçesinde istenen ve hükümde 99,00 TL olarak belirtillen kısmı dışındaki yıllık izin ücret miktarının zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle bozulmuştur.Mahkemece bozma ilamına uyulması karşısında mahkemece 99,00 TL yılılk izin alacağının hüküm altına alınması gerekirken bozma ilamının 6098 sayılı Borçlar Kanunundaki düzenlemelere yönelik açıklamaları yanlış yorumlanarak hükmüne uyulan bozma ilamına aykırı karar verilmesi hatalıdır. F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepden dolayı BOZULMASINA, 13.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.