Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 28454 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 22473 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : KOCAELİ 4. İŞ MAHKEMESİTARİHİ : 12/01/2012NUMARASI : 2010/431-2012/7DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, hafta tatili ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı işyerinde 02.01.2000 tarihinden iş akdinin haklı nedenle fesih edildiği 22.05.2010 tarihine kadar aralıksız olarak yük indirme - bindirme işinde çalıştığını, sigorta girişinin geç yapıldığını, aylık 700,00 TL ücret aldığını, yemek ve yol giderlerinin de işverenlikçe karşılandığını, 22.05.2010 tarihinde hastaneye gitmek için vizite kâğıdı istediğinde iş akdinin 05.01.2010 tarihinde sigorta çıkışının verildiğinin söylendiğini, müvekkilinin fazla mesai, hafta tatili ve genel tatil ücretleri ile kıdem tazminatının ödenmediğini, yıllık izinlerinin de kullandırılmadığını, ayrıca 22 günlük ücretinin de ödenmediğini ve iş akdini kendisinin haklı nedenle feshettiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile kıdem tazminatı, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, genel tatil ücreti ve yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir. B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili mahkemeye verdiği cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkili işyerinde 14.11.2008 tarihinde çalışmaya başladığını, kendi isteği ile istifa etmek suretiyle işten ayrılması üzerine sigortasının sonlandırıldığını, bu nedenle kıdem ve ihbar tazminatı hakkının bulunmadığını, yemek ve yol giderlerinin işverenlikçe karşılandığını, yine müvekkili işyerinde saat 18.00’den sonra üretim ve sevkiyat yapılmadığından davacının fazla mesai yapmasının söz konusu olmadığını, resmi tatillerde ve dini bayramlarda çalışma olmadığını, müvekkili işyerinin çevre illerde bulunan sebze ve meyve hallerine ürün tedarik ettiğini ve bu hallerin Pazar günleri kapalı olması nedeniyle davacının hafta tatillerini kullandığını, davacının fazla mesai, kıdem ve ihbar tazminatı ile diğer taleplerine ilişkin iddialarının gerçeği yansıtmadığını savunurak davasının reddini talep etmiştir. C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.D) Temyiz:Kararı taraflar yasal süresi içerisinde temyiz etmiştir.E) Gerekçe:1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2- Taraflar arasında davacının hizmet süresinin tespiti konusunda uyuşmazlık vardır.Davacı taraf 2.1.2000 tarihinde davalı yanında işe başladığı halde çalışmasının 2007 yılında bildirildiğini, alacakların ödenmemesi üzerine iş akdini 22.5.2010 tarihinde haklı olarak feshettiğini iddia etmiştir. Davalı ise davacının 14.11.2008 tarihinde işe girdiğini, 5.1.2010 tarihinde istifa ederek iş akdini sonlandırdığını savunmuştur. Dosyada bulunan hizmet cetveli dökümüne göre davacının 20.4.2007-25.11.2007 arasında Ç.. şirketinde, 25.11.2007-13.11.2008 arasında yine Çekoklar şirketinde, 14.11.2008-5.1.2010 tarihleri arasında davalı Nektar şirketinde çalışması bildirilmiştir. Davacı tanıklarının davacıdan sonra işe girdikleri için hizmet süresi konusunda açık beyanda bulunamadıkları anlaşılmıştır. Bir tek davalı tanığı, davacının 2008 yılı başlarında işe girdiğini beyan etmiştir. Mahkemece davacının hizmet cetveli dökümüne göre kuruma bildirilen hizmet süresine itibarla 20.4.2007 tarihinde işe girdiği ve 22.5.2010 tarihinde işten çıktığı kabul edilmiştir. Dosyada hizmet süresini ispata yarayacak yazılı belge yoktur ve fakat dosyaya sunulu personel izin formu başlıklı belgeye göre davacıya 30.5.2007 tarihinden geçerli olmak üzere 8 günlük yıllık ücretli izin kullandırıldığına dair belge mevcuttur. Bilindiği üzere 4857 sayılı İş Kanunu’nun 53 üncü maddesinde en az bir yıl çalışmış işçilerin yıllık ücretli izne hak kazanacakları düzenlenmiştir. Davalı her ne kadar davacının 14.11.2008 tarihinde işe girdiğini savunmuş ise de davacıya yıllık ücretli izin kullandırılması, bu savunmasını çürütmektedir. Bu açıklamalar ışığında davacının hizmet süresinin başlangıcının yıllık ücretli izin kullanmaya başlama süresi olan 30.5.2007 tarihinden bir yıl geriye gidilerek hesaplanması gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 29.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.