Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2836 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 26131 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİDAVA :Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği reddetmiştir. Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı vekili davacının iş sözleşmesinin işverence geçerli nedene dayanmaksızın feshedildiğini ileri sürerek, işe iadesine karar verilmesini istemiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili, davacının müvekkil belediyede işçi olarak 13 yıldır çalıştığını son 3 yıldır çöp toplama işini yaptığını, son yıllarda iş akdini tam olarak yerine getirmediğini, umursamaz tavırlar sergilemeye başladığını, belediye sakinleri tarafından sözlü ve yazılı şikayetler geldiğini, bunun üzerine amirleri tarafından sözlü olarak uyarıldığını ancak tavır ve hareketlerini düzeltmediğini, davacı ve 2 kişiye Kurban Bayramında çöp toplama işinin verildiğini ancak davacı ve bir arkadaşının "...iki arabadan başka çöp atmayız..." diyerek görevlerini terk ettiklerini bunun üzerine yazılı savunmalarının alınması için gönderilen yazıyı da almayarak imzadan imtina ettiklerini, davacının iş yerini terk ederek disiplinsiz davrandığı ve iş barışını bozduğunu, disiplinsiz davranarak iş verimini aksattığını, çevre sağlığına zarar verdiğini kendisine zimmet karşılığı verilmek istenen evrakı almayarak huzursuzluğa yol açtığı ve emre itaatsizlik yaptıkları kanaatine varılarak ve imzalanan ... disiplin ceza cetvelinin 11. maddesini 3 kez ihlal etmesi sebebi ile iş akdine son verildiğini belirterek haksız açılmış davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, fesih tarihinde çalışan sayısının 30’un altında olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. D) Temyiz:Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. E) Gerekçe:4857 sayılı İş Kanunu'nun 18. maddesi uyarınca işçinin iş güvencesi hükümlerinden yararlanabilmesi için fesih bildiriminin yapıldığı tarihte işyerinde 30 ve daha fazla işçi çalıştırılması gerekir. İşverenin aynı işkolunda birden fazla işyerinin bulunması halinde, işyerinde çalışan işçi sayısı, bu işyerlerinde çalışan işçi sayısına göre belirlenir.4857 sayılı İş Kanunu'nun 2/2 maddesine göre, İşverenin işyerinde ürettiği mal veya hizmet ile nitelik yönünden bağlılığı bulunan ve aynı yönetim altında örgütlenen yerler (işyerine bağlı yerler) ile dinlenme, çocuk emzirme, yemek, uyku, yıkanma, muayene ve bakım, beden ve mesleki eğitim ve avlu gibi diğer eklentiler ve araçlar da işyerinden sayılır. İşyeri, işyerine bağlı yerler, eklentiler ve araçlar ile oluşturulan iş organizasyonu kapsamında bir bütündür. Yine aynı kanunun 18/4 maddesi uyarınca, işverenin aynı işkolunda birden fazla işyerinin bulunması halinde, işyerinde çalışan işçi sayısı, bu işyerlerinde çalışan toplam işçi sayısına göre belirlenir. Keza 2821 sayılı Sendikalar Kanunu’nun 60/2 maddesi uyarınca bir işyerinde yürütülen asıl işe yardımcı işler de, asıl işin dahil olduğu iş kolundan sayılır.Otuz işçi sayısının belirlenmesinde belirli-belirsiz süreli, tam- kısmi süreli, daimi-mevsimlik iş sözleşmesi ile çalışanlar arasında bir ayırım yapılamaz. Fesih bildirimin yapıldığı tarihte 30 işçi sayısının tespitinde göz önünde bulundurulacak işçinin iş sözleşmesinin devam etmekte olması yeterli olup, ayrıca fiilen çalışıyor olması gerekmemektedir. Ancak hastalık, iş kazası, gebelik yada normal izin ve benzeri nedenlerle ayrılan işçi yerine bu süre için ikame işçi temin edilmiş ise, 30 işçi sayısında ikame edilen işçi dikkate alınmayacaktır. Konumu itibarıyla güvence kapsamı içerisinde olmayan işveren vekillerinin ve yardımcılarının da işyerinde çalışan işçi sayısının belirlenmesinde dikkate alınması gerekir. Dairemizin uygulaması bu yöndedir. (24.03.2008 gün ve 2007/27699 Esas, 2008/6006 Karar sayılı ilamımız).Fesih bildirim tarihinden önce iş sözleşmesi feshedilen, bu nedenle feshin geçersizliği davası açıp, lehine feshin geçersizliğine karar verilen işçinin işverene işe başlatılması için başvurusu halinde, adı geçen işçinin de 30 işçi sayısında değerlendirilmesi gerekir. Böyle bir durumda feshin geçersizliğine ilişkin dava sonuçlanmamış ise, bekletici mesele yapılarak sonucu beklenmelidir.İş Kanunu kapsamı dışında kalan ve işçi sıfatını taşımayan çırak, stajyer ve meslek öğrenimi gören öğrencilerle süreksiz işlerde çalışanlar, keza işyerinde ödünç(geçici) iş ilişkisi ile çalıştırılanlar ile alt işveren işçileri o işyerinde çalışan işçi sayısının belirlenmesinde hesaba katılmazlar. Alt işverenin işçileri otuz işçi kıstasının belirlenmesinde dikkate alınmazlar; fakat, iş güvencesi hükümlerinden kaçmak amacıyla, işçilerin bir kısmının muvazaalı olarak taşeron işçisi olarak gösterilmesi halinde, bu işçilerin de işçi sayısına dahil edilmesi gerekir. Daha açık bir anlatımla, alt işverenlik ilişkisinin geçersiz sayılması gereken hallerde taraflarca alt işveren sayılan kişiye bağlı olarak çalışanlar otuz işçi sayısının tespitinde hesaba katılmalıdır. Alt işverenin işçileri ile geçici işçi sağlayan işverenle iş sözleşmeleri devam eden geçici işçiler, kendi işverenlerinin işyerlerinde sayının belirlenmesinde hesaba katılırlar. Ancak tarafların geçici iş ilişkisinde gönderen işveren olarak nitelendirdikleri; fakat aslında “bodro işvereni” olarak faaliyet gösteren ve yaptıkları iş, işverenlerine işçi temin etmekten ibaret olanlara kayıtlı bulunan işçiler de sayı ölçütünde gözönünde bulundurulmalıdır.4857 sayılı İş Kanunu, elliden fazla işçi çalıştıran tarım ve orman işçilerinin yapıldığı işyerleri ve işletmeleri kapsamı içine aldığından (İş K mad. 4/b), bu işyeri ya da işletmede çalışanlar da iş güvencesinden yararlanır. Buna karşılık, 50’den az (elli dahil) işçi çalıştıran tarım işyerlerinde çalışanlar İş Kanunu’nun kapsamı dışından kalacağından, bu yerlerde 30’dan fazla işçi çalıştırılsa dahi (örneğin, 40 işçi), bu işçilere iş güvencesi hükümleri uygulanmayacaktır. 50 İşçinin tespitinde, sadece tarım işçileri değil; diğer işçiler de dikkate alınmalıdır.Özellikle grup şirketlerinde ortaya çıkan bir çalışma biçimi olan birlikte istihdam şeklindeki çalışmada, işçilerin bir kısmı aynı anda birden fazla işverene ve birlikte hizmet vermektedirler. Daha çok yönetim organizasyonu kapsamında birbiriyle bağlantılı olan bu şirketler, aynı binalarda hizmet verebilmekte ve bir kısım işçiler iş görme edimini işverenlerin tamamına karşı yerine getirmektedir. Tüm şirketlerin idare müdürlüğünün aynı şahıs tarafından yapılması, şirketlerin birlikte kullandığı işyerinde verilen muhasebe, güvenlik, ulaşım, temizlik, kafeterya ve yemek hizmetlerinin yine tüm işverenlere karşı verilmiş olması buna örnek olarak gösterilebilir. Bu gibi bir ilişkide, tüm şirketlere hizmet veren işçiler ile sadece davalı şirkete hizmet veren işçilerin 30 işçi kıstasında dikkate alınması gerekir. İşçi tüm şirketlere hizmet ediyor ise, o zaman tüm şirketlerdeki işçi sayısı dikkate alınmalıdır.Sendika işyeri temsilcileri için işyerinde 30 işçi çalışma koşulu aranmamalıdır. (Dairemizin 21.07.2008 gün ve 2008/25552 Esas, 2008/20932 Karar sayılı ilamımız).Dosya içeriğine göre somut uyuşmazlıkta davacının iş sözleşmesi 07.11.2011 tarihinde saat 09:40’da işyerini terk ettiği, çöp toplama işinde düzenli çalışmadığı, fen işleri müdürlüğünce tutulan başka bir tutanakta ise 11.11.2011 tarihinde zimmetli evrakı teslim almayarak iş arkadaşları arasında huzursuzluğa yol açtıkları, ...’in disiplin ceza cetvelinin 11. maddesini 3 kez ihlal ettiği gerekçesiyle 05.12.2011 tarihli disiplin kurulu kararıyla oyçokluğuyla feshedilmesine karar verilmiştir.Davacının çalıştığı işyerinde fesih tarihinde 30’dan az işçi çalıştığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı 29.03.2005 tarihinde Hizmet - İş sendikasına üye olduğuna ilişkin üye kayıt fişi sunulmuştur.Davacı vekili sendika ile belediye arasında imzalanan ...’in 11. Maddesi sendika üyelerinin güvencesi ve eşit davranma yükümlülüğü başlığına sahip olup, 4857 Sayılı Yasa m.5 ve 2821 Sayılı Yasa’nın 30 ve 31. maddesine paralel şekilde ayrımcılık ve sendikalı sendikasız işçi ayrımı yasağı ile ilgili olup bu maddeye aykırı olarak iş sözleşmesinin feshi halinde işçi sayısına ve kıdeme bakılmaksızın 4857 Sayılı Yasa’nın 18. Vd. maddelerinin uygulanacağı ile ilgilidir, yani genel anlamda sözleşmenin feshi haline ilişkin değildir.Ancak davalı tarafından sunulan 15.09.2010-14.09.2012 tarihli ...’in 26. Maddesinin birinci fıkrasında “İşveren, ilgili yasalara, ... kararına ve bu toplu iş sözleşmesi hükümlerine aykırı olarak işçilerin iş akitlerini sona erdiremez. İş akdinin feshedileceği durumlarda işyerinde çalışan işçi sayısına bakılmaksızın 4857 Sayılı İş Yasası’nın iş güvencesine ilişkin hükümleri uygulanır” denilmektedir. Yani bu hüküm 11. madde gibi bir düzenleme değil genel anlamda iş sözleşmesinin feshi ile ilgilidir. Bu maddeye göre iş sözleşmesinin feshi halinde davacı işçi sayısı ve kıdem şartına bağlı olmaksızın 4857 Sayılı Yasa’nın iş güvencesi hükümlerinden yararlanabilecektir.Fakat dosya kapsamında ilgili sendika tarafından gönderilen 15.09.2010-14.09.2012 tarihli ...’in 26. Maddesinde bu şekilde bir düzenleme yoktur. Buna göre davalı tarafından sunulan ...’de böyle bir düzenleme yer almakta ancak ilgili sendika tarafından gönderilen ...’de bu şekilde bir düzenleme yer almamaktadır. Öncelikle dosya kapsamında bu çelişkinin giderilmesi gerekir. Bunun için mahkemece ilgili sendika veya işverenlikten fesih tarihinde yürürlükte olan toplu iş sözleşmesinin aslının temin edilmesi ve bu hususun kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespit edilmesi gerekir. Eğer fesih tarihinde yürürlükte olan ...’de genel olarak işçilerin iş sözleşmelerinin feshi halinde işçi sayısına bakılmaksızın iş güvencesi hükümlerinden faydalanacağı yönünde bir hüküm varsa işin esasına girilerek sonuçlandırılması gerekir. Eksik araştırmayla karar verilmesi hatalı olup bozma nedenidir.F) Sonuç : Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 24.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.