Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2815 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 804 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİDAVA : Davacı, ihbar tazminatı ile ücret alacağı, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı isteminin özeti: Davacı vekili, dava dilekçesinde; davacının davalı dershaneye ait kantinde 07/02/2005-05/12/2005 tarihleri arası asgari ücretle çalıştığını, iş akdinin işverence haksız ve bildirimsiz sona erdirildiğini, davacıya çalıştığı süre içinde hiç ücret ödenmediğini, çalışmasının SGK’na bildirilmediğini, işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek ihbar tazminatı, ücret, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, genel tatil ücreti alacaklarını istemiştir.B)Davalı cevabının özeti: Davalı vekili, davacının davalının işçisi olmadığını, iddia ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.C)Yerel Mahkeme kararının özeti:Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, Dairemizin 2010/....... Esas sayılı bozma ilamına uyulduğu, gerekli araştırmaların yapıldığı, tanıkların dinlendiği, her ne kadar davacı davalı işverene ait işyerinde çalıştığı iddiasıyla bu dava açılmışsa da; davacının çalıştığını iddia ettiği, 07/02/2005-05/12/2005 tarihleri arasında zorunlu....... ...... olduğu, üstelik bu sigortalılığının 13/01/1998 tarihinden beri devam ettiği, toplanan delillerden de davacının davalı işyerinde fiili olarak ve hizmet akdine dayalı olarak çalıştığının ispat edilemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.D)Temyiz: Karar süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.E)Gerekçe: 1- Davacının davalı işyerinde fiilen çalıştığı sabit olmakla birlikte kendi adına mı kantin işlettiği, yoksa davalı kurum adına mı hizmet verdiği hususu ihtilaflıdır.4857 sayılı İş Kanununun 8 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca “İş sözleşmesi, bir tarafın (işçi) bağımlı olarak iş görmeyi, diğer tarafın (işveren) da ücret ödemeyi üstlenmesinden oluşan sözleşmedir. Ücret, iş görme (emek) ve bağımlılık iş sözleşmesinin belirleyici unsurlarıdır. İş sözleşmesini belirleyen en önemli kıstaslardan biri bağımlılık unsurudur. İş sözleşmesinde işçi, belirli veya belirsiz süreli olarak işveren için çalışır. İş sözleşmesinin varlığı, ücretin ödenmesini gerektirir. İş sözleşmesini belirleyen başka bir kriter hukukî-kişisel bağımlılıktır. Gerçek anlamda hukukî bağımlılık, işçinin işin yürütümüne ve işyerindeki davranışlarına ilişkin talimatlara uyma yükümlülüğünü üstlenmesi ile doğar. İşçi, edimini işverenin karar ve talimatları çerçevesinde yerine getirmek durumundadır. İşçinin bu anlamda işverene karşı kişisel bağımlılığı da bulunmaktadır. İş sözleşmesinde bağımlılık unsurunun içeriğini; işverenin talimatlarına göre hareket etmek ve iş sürecinin ve sonuçlarının işveren tarafından denetlenmesi oluşturmaktadır. İşin işverene ait işyerinde görülmesi, malzemenin işveren tarafından sağlanması, iş görenin işin görülme tarzı bakımından iş sahibinden talimat alması, işin iş sahibi veya bir yardımcısı tarafından kontrol edilmesi, bir sermaye koymadan ve kendine ait bir organizasyonu olmadan faaliyet göstermesi, ücretin ödenme şekli kişisel bağımlılığın tespitinde dikkate alınacak yardımcı olgulardır. Sayılan bu belirtilerin hiçbiri tek başına kesin bir ölçü teşkil etmez. İşçinin, işverenin belirlediği koşullarda çalışırken, kendi yaratıcı gücünü kullanması, işverenin isteği doğrultusunda işin yapılması için serbest hareket etmesi, bu bağımlılık ilişkisini ortadan kaldırmaz. Çalışanın işyerinde kullanılan üretim araçlarına sahip olup olmaması, kâr ve zarara katılıp katılmaması, karar verme özgürlüğüne sahip olup olmaması bağımlılık unsuru açısından önemlidir. Yukarda sayılan ölçütler dışında, bağımsız çalışan kişiyle işçiyi birbirinden ayıran önemli diğer bir kriter, işin yönetim ve denetiminin kime ait olduğudur. İşçi, işverenin yönetim ve denetim sorumluluğu altında bulunan bir organizasyon içinde yer alır. Çalışma saatleri ve işin yapılacağı yer işverence belirlenir. İş araçları ve dokümantasyonu genelde işverence sağlanır. Bu konudaki alt bir kriter ise çalışanın kendisi, başkası ya da bir hizmet organizasyonu kapsamında iş yapması olgusudur. İşçinin işveren tarafından önceden belirlenen amaca uyma yükümlülüğü var iken, bağımsız çalışan açısından böyle bir zorunluluk bulunmamaktadır. İşçinin önceden iş koşullarını ve işin yapılması sırasında kullanılacak araçları seçme yetkisi ya da işin yapılacağı yer ve zamanı belirleme serbestisi yoktur. Çalışan kişi işin yürütümünü kendi organize etse dahi, üzerinde iş sahibinin belirli ölçüde kontrol ve denetimi söz konusuysa, iş sahibine bilgi ve hesap verme yükümlülüğü varsa, doğrudan iş sahibinin otoritesi altında olmasa da bağımlı çalışan olduğu kabul edilebilir. Çalışanın işini kaybetme riski olmaksızın verilen görevi reddetme hakkına sahip olması (ki bu iş görme borcunun bir ifadesidir) durumunda, çalışan kişinin “bağımsız çalışan” olduğu kabul edilmelidir. İşçi, işin gerçekleştirilmesi yönünden amaca uygun olmadığını düşündüğü bir talimatı, işverenin ısrarı karşısında yerine getirmek zorundadır.Çalışanın münhasıran aynı iş sahibi için çalışması da, tek başına yeterli olmasa da aralarında bağımlılık ilişkisi bulunduğuna kanıt oluşturabilir. Kural olarak işçi sayılan kişinin kendi işçileri ve müşterileri bulunmaz. Bu kapsamda dikkate alınabilecek bir ölçüt de, münhasıran bir iş sahibi için çalışan kişinin, ücreti kendisi tarafından ödenen yardımcı eleman çalıştırıp çalıştırmadığı, işin görülmesinde ondan yararlanıp yararlanmadığıdır. Bu durumun varlığı çalışma ilişkisinin bağımsız olduğunu gösterir.Somut olayda, davacının kantin işini yaparken yararlanılan veya satışa sunulan bardak, fincan, tost makinası, çay, şeker, ekmek, sair yiyecek-içecek maddesi gibi araç, gereç ve malzemelerin kim tarafından temin edildiği, kantinin kar payının nasıl paylaşıldığı, kim tarafından alındığı, kim tarafından satışa sunulduğu, kantinde satılan yiyecek ve içeceğin fiyatlarının kim tarafından belirlendiği karar yerinde tartışılmamıştır. Bu hususlar, taraflara açıklatılmalı, taraf tanıkları yeniden dinlenerek, taraflardan bunlara ilişkin varsa belgeler de getirtilerek özellikle ve detaylı olarak araştırılmalı ve karar yerinde tartışılmalıdır.Taraflar arasında var ise ihale, kiralama gibi sözleşmelere ilişkin evrak ve işyeri kayıtları getirtilmelidir. Dosyadaki belgelere göre davacının .... .....'luluğunun “deri tabaklanması, işlenmesi”, “holding şirketlerinin faaliyetleri” gibi açıklamalara dayandığı, kantin işletmesine dayanmadığı, taraflardan da sorulmalı ve karar yerinde Mahkeme tarafından irdelenmelidir.Diğer taraftan ... .... tarafından davacının kantincilik işi ile ilgilendiğine ilişkin herhangi bir belge göndermemiş olmakla birlikte, davalının dersane işi yanında kantin işletmeciliği ile de uğraştığı yönünde vergi dairesi yoklama tutanağı gönderilmiştir. Bu .... ...... belgeleri de taraflardan sorulmalı ve Mahkeme tarafından karar yerinde tartışılmalıdır.Tanıkların birbirleri ile ve hatta kendi önceki beyanları ile çelişkiye düştükleri kısımlar tanıklara sorularak çelişkiler giderilmemiştir. Taraf tanıkları yukarda açıklanan nedenle yeniden dinlenerek bu eksiklik de giderilmelidir. Dairemiz tarafından ilk bozma ilamından sonra verilen karar açısından yapılan geri çevirmede diğer hususlar yanında ilgili .....’ndan davacının ilk tesis tarihinden itibaren tüm kayıtlarının celbedilmesi de bildirilmiştir. ......., davacının ilk tesis tarihinden itibaren tüm kayıtlarını göndermediği gibi, bu konuda bir açıklama yapmamış, neden göndermediğini de belirtmemiştir. Bu eksiklik de giderilmelidir, varsa davacıya ilişkin belgeler ilgili ......’ndan getirtilmelidir. Yukardaki ilke kararında belirtilen hususlara ilişkin diğer araştırma ve incelemeler de taraflardan sorularak, taraf tanıkları yeniden dinlenerek ve ilgili yerlerden belgeler getirtilerek yapılmalıdır.Davacının davalı işyerinde fiilen çalıştığı sabit olmakla birlikte kendi adına mı kantin işlettiği, yoksa davalı kurum adına mı hizmet verdiği hususu açıklanan şekilde araştırılmalı, davacının davalı adına hizmet verdiğinin, başka bir deyişle davalının işçisi olduğunun anlaşılması halinde işin esasına girilerek sonuca gidilmelidir.F)Sonuç:Temyiz olunan kararın yukarda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 16/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.