MAHKEMESİ : SAMSUN 2. İŞ MAHKEMESİTARİHİ : 26/06/2012NUMARASI : 2008/452-2012/520DAVA :Davacı, icra takibine yapılan itirazın iptaline, takibin devamına ve %40 dan az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı vekili davasında özetle; müvekkili davacı işçinin davalılardan M.. Hırdavat’ın işçisi olduğunu, işverenin baskısı ile teminat senedi olarak açık bono verdiğini, ancak müvekkili davacının, bilgisi ve iradesi dışında, davalının diğer davalı bankaya, bonoları kendi kullandığı kredilere güvence amacı ile verdiğini ve durumu öğrenmesinden sonra bankanın bunları tahsile vermeyeceğini söylediğini, davalı bankanın da aradaki yakın işyeri ilişkileri sebebiyle, durumu bildiğini, iyiniyetli olmadığını, söz konusu senetlerin teminat olarak verildiğini, işçi, işveren ilişkisinden dolayı alındığını ve bunu da bilerek, senedi alarak, kullandığını iddia ederek %40 haksız icra tazminatı ile icra takiplerinin durdurulmasını ve her iki tarafa borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı banka vekili savunmasında özetle; bu davanın müvekkili şirket yönünden görevsiz mahkemede açıldığını, dosyanın görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesi gerektiğini, davacının dava konusu senedin teminat olarak verildiği iddiasının şahsi defi niteliğinde olduğunu, şahsi defi niteliğindeki teminat senedi iddiasının üçüncü kişi hamile karşı ileri sürülmesinin hukuken mümkün olmadığını, müvekkil bankanın iyiniyetli olduğunu, dava konusu senet için icra takibi başlatılmış olduğundan tedbir talebinin reddedilmesi gerektiğini, aksi takdirde teminat alınmak sureti ile ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerektiğini savunarak davanın müvekkili banka yönünden tefrik edilerek görevsizlik kararı verilmesine, haksız ve hukuka aykırı esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı M.. Ş... sahibi S.. K.., savunmasında özetle; M.. Hırdavat isimli işyerinin her ne kadar kendi adına kayıtlı ise de işlerin yürütülmesi ile hiç bir ilgisinin olmadığını, tüm işleri vekâlet ile eşi M.. K..'ın idare ettiğini beyan etmiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.D) Temyiz:Kararı davacı yasal süresi içerisinde temyiz etmiştir.E) Gerekçe:1- Davacı işçi, davalı bankanın haksız olarak takibe konulan senetten dolayı borçlu olmadığının tespiti ile yüzde kırktan az olmamak üzere kötüniyet tazminatının tahsilini talep etmiştir. Mahkemece davacının, davaya konu olan senetten dolayı davalılardan M.. Hırdavat şirketine borçlu olmadığının tespitine, davalı banka yönünden davanın reddine karar verilmiştir.Dairemizin 05.11.2012 tarih ve 2012/33307 E. 2012/36129 K. sayılı ilamı ile de kabul edildiği üzere davalı bankanın kredi işlemleri sırasında yüklü teminat senedi alırken, bu senedi tanzim eden keşidecinin ve cirantaların kimleri olduğunu araştırması gerektiği, davacı işçinin işini kaybetme korkusu ile müzayakaya düşerek senedi imzaladığı, olayda ikrah olması nedeni ile senedin işçi açısından hükümsüz olacağı, hükümsüzlüğün ise herkese karşı ileri sürülebileceği nazara alınarak davalı banka yönünden de menfi tespit isteminin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalıdır.2- Mahkemece davanın kabulüne karar verildiği halde dava dilekçesinde talep edilen kötüniyet tazminatı alacak talebi ile ilgili olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi de hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 22.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.