MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile hafta tatili ücreti alacaklarının ödetilmesine kararverilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde duruşmalı olarak davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş ise de; HUMK.nun 438.maddesi gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi. gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti: Davacı, davalı işyerinde güvenlik elemanı olarak çalıştığını, davalı şirketin özel bir güvenlik firmasıyla anlaştığını ve bu sebeple işine son verildiğini, feshin akabinde kıdem, ihbar tazminatı ve son ücretine ilişkin olarak 7.000,00 TL tutarında ödeme yapıldığını ve kendisine bir takım belgelerin imzalatıldığını, davacının çalıştığı süre içinde fazla mesai yaptığını iddia ederek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, ücretli izin alacağı, fazla mesai alacağı, hafta tatili ve genel tatil alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.B) Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekili, davacının davalı şirkette güvenlik görevlisi olarak çalıştığını, 5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun'da öngörülen özel güvenlik görevlilerinde aranılacak şartları taşımaması sebebiyle 31.12.2005 tarihinde davacının iş akdine son verildiğini, fesih sonrası kendisine 6.075,38 TL net kıdem tazminatı, 1.542,09 TL net ihbar tazminatı ödendiğini, davacının tazminatlarının eksiksiz ödenmesi nedeniyle bu yöndeki taleplerinin yerinde olmadığını, davacı ile imzalanan hizmet sözleşmesinin 7. bendi uyarınca davacının ücretinin 270 saatlik fazla mesai ve genel tatil ücretlerini de kapsadığını, bu nedenle fazla mesai ve genel tatil taleplerinin de haklı ve yasal olmadığını, hafta tatili alacağının da davacının imzaladığı ibraname gereğince reddi gerektiğini, tüm izin haklarını kullandığını, ayrıca taleplerinin zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece; davacının iş akdinin davalı işverenlikçe feshedildiği, davacının kıdem ve ihbar tazminatlarının işverenlikçe ödendiği, fark kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı bulunmadığı, davacının 2005 yılına ait 20 günlük yıllık iznini kullandığı, hafta tatili alacağı ve genel tatil alacağının ödendiği hususunun davalı işverenlikçe ispat edilemediği, davacıya yıllık izin kullanıp kullanmadığı ve yıllık ücretli izin alacağını alıp almadığı hususunda teklif edilen yeminin davacı tarafından usulüne uygun olarak eda edildiği, davacının fazla mesai alacağı, hafta tatili alacağı ve genel tatil alacağından iş ve işyeri koşulları dikkate alınarak hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.D) Temyiz:Kararı davalı vekili temyiz etmiştir. E) Gerekçe: 1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Davacının, dava dilekçesinde 1.000,00 TL hafta tatili ücreti talebinde bulunup, ıslah dilekçesi ile bu talebini artırmadığı halde, HUMK'un 74. (HMK'nın 26. maddesi) maddesine aykırı olarak 1.690,80 TL hafta tatili ücretinin hüküm altına alınması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 23.01.2013 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi. K A R Ş I O YDavacı, davalı işyerinde fazla çalışma yaptığını, ücretlerinin ödenmediğini ileri sürerek alacak talebinde bulunmuş, davalı işveren ise davacıya ödenen ücret içinde fazla çalışmalar karşılığının da bulunduğunu savunarak talebin reddini istemiştir.Yerel mahkemece görevlendirilen bilirkişi, tanıklarca beyan edilen çalışma saatlerine göre davacının fazla çalışma süresini belirlemiş, iş sözleşmesinde işçiye ödenen ücrete fazla çalışmalarında dahil olduğunun kararlaştırıldığını, buna göre yıllık 270 saat fazla çalışma süresinin bir haftaya isabet eden 5,20 saatlik bölümünün ücrete dahil olduğunu belirterek, haftalık saptanan fazla çalışma süresinden 5,20 saatin düşülmesi sonucu belirlenen süre üzerinden fazla çalışma ücretini hesaplamış ve mahkemece bu hesaba itibar edilerek fazla çalışma ücret alacağının tahsiline karar verilmiştir.Çalışma süreleri ve fazla mesai ile ilgili sınırlamalar yasada belirli olup, 270 saatlik sınır –yıl bazında- getirilmiştir. Günlük azamî 11 saatlik sınırı aşmadığı ve diğer yasal esaslara uyulduğu müddetçe 270 saatin yılın herhangi bir evresinde tamamlanması mümkündür. Bir yılın 12 ay, yıllık fazla mesai sınırının da 270 saat olduğundan hareketle ayda 270/12 = 22,5 saat yahut bir adım daha ileri gidip haftada 22,5 / 4 = 5,625 saat şeklinde bir sınırlamanın yasal dayanağı bulunmamaktadır. Yönetmelik 5. madde de farklı bir nitelemeye elverişli değildir. Esasen hükümler sarih ve dolayısıyla yoruma kapalı olmakla birlikte gerek İş Kanunu’nun 41. maddesi gerekse FÇY 5. maddenin lafzına bakıldığında “Fazla çalışma süresinin toplamı bir yılda 270 saatten fazla olamaz” denilerek, bu sürenin pekala haftadan haftaya, aydan aya değişiklik gösterebileceği ve fakat bunların (yıllık) toplamının 270 saati aşamayacağı düzenlenmektedir. Yoksa yasakoyucu, -bunların toplamı- ibaresini kullanmak yerine fazla çalışmanın aylık sınırının 22,5 saat olduğunu yahut 270 saatin aylara eşit şekilde dağıtılacağını zikretmeyi, düzenlemeyi tercih etmemiştir. Esasen bu, iş sürelerinde esnekleşmeyi, yoğunlaştırılmış iş haftalarını ve denkleştirme süresini benimseyen kanun sistemi açısından da doğal bir sonuçtur. Yıllık sınırın dağıtılması hakkında yorum metoduna başvurulacaksa dahi, bunun kanunun diğer hükümleri, ifade şekilleri de göz önünde tutularak yapılması gerekir. Öyle ki, örneğin İş Kanunu’nun 63. maddesinde görüldüğü haliyle, kanun koyucu haftalık 45 saatlik yasal normal çalışma süresinin iş günlerine eşit şekilde dağılımını “aksi kararlaştırılabilir” bir esas olarak getirmiştir ve prensibin eşit dağılım olduğunu belirtirken aksinin kararlaştırılmasına cevaz vermiştir. Oysa 270 saat bakımından tamamlayıcı/yedek bir kural olarak bile bunun aylara eşit şekilde dağılımını esas almamıştır. Kanun hangi periotta ne sürede sınırlama öngördüğünü açıkça düzenlemiştir. “…bir yılda 270 saatten fazla olamaz” (m. 41); “günde on bir saati aşmamak koşulu ile…” (m. 63) gibi. Kanunun 41. maddesi, fazla mesai süresinin toplamı “bir ayda 22,5 saatten ya da haftada 5 saatten fazla olamaz” yönünde hiçbir hüküm içermemektedir. Aylık ücrete fazla mesai ücretlerinin dahil olduğunun kararlaştırıldığı hallerde işçi yıl içinde ne zaman 270 saatlik fazla mesai süresini doldurursa, ardından yaptığı her fazla saatlerle çalışma için ücrete hak kazanacaktır. Bunun aksine yıl içinde henüz 30 saat dahi fazla çalışması bulunmayan işçi, bir aylık sürede örneğin 23 saat fazla çalışma yaptığı için fazla çalışma ücretine hak kazanamaz. 270 saat, yıllık ölçüttür. Sözleşmelerle bunun yıl içinde dağıtımı başka şekilde kararlaştırılabileceği gibi işyerinin, işin gerekleri, somut olay özellikleri nedeniyle de fazla çalışma sürelerinin toplamı aydan ayda farklılık arz edebilecektir. Benzer şekilde, işçinin fazla çalışmaya onayı yılda 270 saatlik sınıra kadar verilmiş kabul edildiğinden, yıl içinde bu sınırın daha üçte ikisine ulaşmamış bir örnekte ayda 22,5 saat fazla mesai yaptığı için artık ay sonuna kadar işçinin fazla mesai onayı bulunmadığı, izleyen ay yeniden onaylı dönemin başladığı gibi bir faraziyeden söz edilemeyecektir. Nitekim Dairemizin de işçi onaylarının ayda ancak 22,5 saat için verildiğine dair içtihadı bulunmamaktadır. Üstelik, aylık ücrete fazla çalışma ücretlerinin dahil olduğuna dair kararlaştırmaları yılda 270 saatlik fazla mesai sınırına kadar geçerli kabul eden yerleşik içtihadın anlamı, bu süredeki fazla çalışma karşılıklarının işçiye, fiilen fazla çalışma yapsın/yapmasın, ödendiğidir. Aksine bir hukuk kuralı ve akdî şart bulunmadığı halde ayda 22,5 saat ya da haftada 5 saat yönünde ayrı bir sınırlama da içtihat yoluyla ihdas edildiğinde henüz 270 saatin aşılmadığı süreç bakımından mükerrer ödeme ortaya çıkacaktır. Tüm bu gerekçelerle, yerel mahkeme kararının fazla çalışma ücreti hesabı yönünden de bozulması gerektiğinden, sayın çoğunluk tarafından bu hususa değinmeyen bozma görüşüne ve ulaşılan sonuca katılamıyorum. 23.01.2013
Bilmeniz halinde fark yaratacak kararlar
Tarafların görevsiz mahkemede yaptığı usuli işlemlerin geçerliliği - görevsiz idari yargıda açılan dava
Taraflar arasındaki “menfi tesbit- ödeme emrinin iptali” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Tokat (1.) İş Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 23.08.2006 gün ve 1135-629 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 21.Hukuk Dairesinin 26.06.2007 g
CEZA DAVALARINDA TEMYİZ HARCININ ÖDENMEMESİ
CEZA DAVALARINDA HARCI ÖDENMEYEN TEMYİZ TALEBİNİN REDDİ
HARÇLAR KANUNU
Özel belgede sahtecilik suçundan sanık M.. Ş..’in 5237 sayılı TCK’nun 207/1, 62 ve 58. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ilişkin, Denizli 4. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 24.11.2011 gün ve 206-572 sayılı hü
DENKLEŞTİRİCİ ADALET İLKESİ - Bilirkişi raporu - Tazminat hesabı - satış bedeli - Ödeme tarihi - HESAPLANMASI - rayiç değer - alım gücü - TAŞINMAZ
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 01/10/2013NUMARASI : 2011/523-2013/605Taraflar arasında görülen adi ortaklık davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması dahili davalı vekili tarafından istenilmekle; tar
Yargıtay
Yargıtay Karar Arama
Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Arama
Yargıtay Ceza Dairesi Kararları Arama
Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır ?
Yargıtay Daire Bilgileri İle Dosya Sorgulama
Yargıtay Yerel Mahkeme Bilgileri İle Dosya Sorgulama
Yargıtay Kanunu
Yargıtay İş Bölümü
Yargıtay Haberleri
Karar Arama
Yargıtay Kararları
Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları
Yargıtay Ceza Dairesi Kararları
BAM Kararları
Danıştay Kararları
Anayasa Mahkemesi Kararları
Uyuşmazlık MAhkemesi Kararları
Karar Arama Nasıl Yapılır?
Emsal Karar ve Emsal Karar Arama Nedir?
Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır?
BAM Karar Arama Nasıl Yapılır?
Danıştay Karar Arama Nasıl Yapılır?
Anayasa Mahkemesi Karar Arama Nasıl Yapılır?