Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 27367 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 24332 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİDAVA : Davacı, kıdem tazminatı ile ücret farkı, fazla mesai ücreti, genel tatil ücreti, asgari geçim indirimi, yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı vekili dava dilekçesinde davacının, davalıya ait işyerinde 2008 yılının Kasım ayından 07.04.2011 tarihine kadar kesintisiz olarak çalıştığını, çalışmalarının ...’ya bildirilmediğini, ücretlerinin ödenmediğini, müvekkilinin haklı nedenle iş akdini feshettiğini iddia ederek bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili cevap dilekçesinde dava konusu işyerinin .... .... olduğunu, davalı ....’in davada taraf sıfatının bulunmadığını, husumet itirazlarının bulunduğunu, şirket merkezinin .... olduğunu bu nedenle yetki itirazlarının da bulunduğunu, davacının kendi isteği ile işten ayrıldığını, hak etmiş olduğu ücretlerinin ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.C) Mahkemenin ilk kararı Dairemizin 2014/8014 esas 2015/10533 karar sayılı ilamı ile özetle ve sonuç olarak; “Davacı dilekçesinde davalı tarafı “...... - .... - ..." olarak göstermiş, bilahare yargılama sırasında davacının çalıştığı şirketin .... olduğunun anlaşılması ile davacı davasını bu şirkete yöneltmiştir. Davacı ... nezdinde çalışmasına ve husumetin şirkete yöneltilmesine rağmen mahkemece "..... - ... - ....." aleyhine hüküm kurulmuştur. 6100 sayılı yasanın 297. maddesi 1-b bendi gereğince kararda tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerinin açıkça gösterilmesi gerekir. Dosya içeriğine göre her ne kadar karar başlığında davalı olarak gösterilen ve yargılama sırasında gerçek davalı olmadığı anlaşılan ..... aleyhine hüküm kurulmuş ise de, adı geçen, şirket yetkilisi olup taraf sıfatı bulunmamaktadır. Bu nedenle yukarıda anılan usul kuralına açıkça aykırı olan kararın bozulması gerekmiştir;" gerekçesiyle bozulmuştur.D) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece davalı .....’in şirket yetkilisi olduğu gerekçesiyle, davanın pasif husumet yönünden reddine karar verilmiştir.E) Temyiz:Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. E) Gerekçe:Davacı, yargılama sırasında ve Dairemizin ilk bozma kararı öncesinde, 26.04.2013 tarihli dilekçesi ile davanın .....’ne yöneltilmesini talep etmiş ve husumette yanılgıyı düzeltmiştir. Davacının husumette yanılgıyı düzeltmesinin ardından dava dilekçesinde davalı olarak gösterilen ....... dava dışı kalmıştır. Dairemizin önceki bozma kararında da bu husus açıkça belirtilmiştir. Buna rağmen mahkemece davalının, şirket yetkilisi olduğundan bahisle davanın pasif husumet yönünden reddine karar verilmesi hatalıdır.Mahkemece yapılacak iş, davacının husumet tevcihinde yaptığı yanılgıyı düzelterek, davayı davalı .....’e yönelttiği ve taraf teşkilini tamamladığının kabulü ile yargılamaya devam ederek karar vermektir. F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 05.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.