Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 27281 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 32902 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ : İSTANBUL 1. İŞ MAHKEMESİTARİHİ : 13/07/2012NUMARASI : 2008/786-2012/650DAVA :Davacı, fazla çalışma ücreti, genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti ve yıllık ücretli izin alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı, işçilik hak ve alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek fazla çalışma ücreti, genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti ve yıllık ücretli izin alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı, davanın reddini talep etmiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkeme, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanarak davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. D) Temyiz:Kararı taraflar temyiz etmiştir. E) Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Davacı işçinin fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil çalışması yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Fazla çalışma yaptığını ve hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatillerde çalıştığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının ödendiği varsayılır. Fazla çalışmanın, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil çalışmalarının ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, bu çalışmaların yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Somut olayda; ispat külfeti altında olan davacı tanık anlatımlarına dayalı iddiasını ispatlamaya çalışmıştır. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda işbu dosya ile emsal 2008/784 ve 2008/788 sayılı dosyalarda dinlenen tanık beyanlarından hareketle, fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil çalışma alacakları hesaplanmış ve bu hesaplamaya itibarla Mahkemece zamanaşımı defide nazara alınarak 20.12.2006-01.07.2008 tarihleri arasındaki sözkonusu alacaklar hüküm altına alınmış ise de; davacının her iki tanığının hesaplanan dönemde davalı işyerinde çalışması olmadığı, ayrıca genel tatile ilişkin beyanlarının da bulunmadığı görülmüştür.Herne kadar hükme esas bilirkişi raporunda emsal dosyalarda dikkate alınarak sonuca gidilmiş ise de, her dosyanın mevcut delillerine göre değerlendirilmesi gerekliliği karşısında yerinde olmadığı gibi, emsal dosya olarak nitelendirilen söz konusu dosyaların davacıları ile işbu davanın davacısı aynı pozisyonlarda çalışmamıştır.Netice itibariyle, Mahkemece davacının genel tatil alacağının tamamının, hafta tatili ve fazla çalışma alacaklarına ilişkin talebinin de dava dilekçesinde talep edilen tutarlar haricinde reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.3-Mahkemece hükmedilen miktarların net mi, brüt mü olduğunun kararda belirtilmemesinin infazda tereddüte sebebiyet verebileceğinin düşünülmemesi de hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 18.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.