MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİDAVA : Davacı, kıdem tazminatı ile prim, fazla mesai ücreti, genel tatil ücreti, transfer ve maaş zammı alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti: Davacı; 1995 yılında davalı işyerinde çalışmaya başladığını,14.09.2012 tarihinde işyerinden emeklilik sebebiyle ayrıldığını iddia ederek kıdem tazminatı, fazla mesai, genel tatil, yıllık prim alacağı, transfer zammı ve maaş artışı farklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir. B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı davacının emeklilik nedeniyle işten ayrıldığını, kıdem tazminatının ödendiğini, davacı ile akdedilen iş sözleşmesinde yıllık 270 saat fazla mesai ücretinin asıl ücrete dâhil olduğunu, alacakların zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini talep etmiştir. C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. D) Temyiz:Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. E) Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2- Davacının günlük çalışma süresi tanıkların ortak beyanlarına göre hesaplanmış ve İş Kanunu’nun 68. Maddesine göre ara dinlenme süreleri düşülmüştür. Buna göre haftalık 15 saat fazla çalışma hesabı dosya içeriğine uygun ise de taraflar arasında imzalanmış olan iş sözleşmesinin 5/a maddesinde yasal fazla çalışmaların aylık ücretin içinde ödendiği belirtilmiş olmakla yukarıdaki hükümlere göre yıllık 270 saat fazla çalışmanın karşılığı yapılan fazla çalışma süresinden indirilmelidir. Fazla çalışma hesabının anılan iş sözleşmesi hükmü dikkate alınmaksızın hesabı hatalıdır.3- Hükmedilen miktarların net mi yoksa brüt mü olduğunun hükümde belirtilmemesinin infazda tereddüde yol açacağının düşünülmemesi de hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.F) Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 01.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.