Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 26979 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 19204 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİDAVA : Davacı, feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, davalı işyerinde 6 aydan fazla kıdemi olan ve belirsiz süreli iş sözleşmesi ile muhasebeci olarak çalışan davacının iş sözleşmesinin haklı ve geçerli bir neden olmadan feshedildiğini belirterek, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18-21. Maddeleri uyarınca feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davacının davalı şirket bünyesinde muhasebe müdürü görevi ile çalıştığını, bu dönemde 588.000 TL bedelli ihalenin alınarak 23.000 TL bedelli teminat mektubu verildiğini, ihale şartı olarak Vergi Dairesinden ÖTV ve Vergi borcunun olmadığına dair yazı alınması gerektiğini ÖTV vergisinin muhasebeci tarafından zamanında yatırılmadığı için belgenin alınamadığını bu tutarın yatırılmasının davacının en asli görevi olduğunu, borcu yoktur yazısı alınamadığından ihalenin kaybedildiğini ve teminat olarak verilen 23.000 TL'nin alıkonduğunu, bu zararın davacının almakta olduğu ücretin 1 katının çok üzerinde olduğunu, konu ile ilgili davacıdan savunma istendiği ancak davacının bu imzadan kaçındığını, durumun tutanakla imza altına alındığını, davacının hizmet akdinin salt uğratılan zarar nedeni ile sonlandırılmadığını, aynı zamanda avukat masraflarının yatırılmadığını, avukat tarafından gönderilen maillerin cevaplanmadığını, telefonla kendisine ulaşılamadığını ve tüm bu olumsuzlukların davacıya duyulan güveni sarsmış olduğunu, feshin haklı ve geçerli nedene dayandığını, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda alınan bilirkişi raporuna itibar edilerek, ..... Tarafından yapılan ihalenin davalı şirket tarafından alındığı ve ihale ile ilgili teminat yatırıldığı davalı şirketin vergi borcu olması ve bu vergi borcunun zamanında yatırılmaması nedeniyle ihalenin kaybedildiği ve yatırılan teminatın davalı şirkete ödenmediği anlaşılmakla birlikte bilirkişi raporundan da anlaşılacağı üzere davacının yetki ve sorumluluklarının tespit edilebilmesi bakımından davalı işverenlikçe görev detaylarını içerir iş sözleşmesi görev tanımı ve organizasyon şemasının dosyaya sunulmadığı, dosyada bulunan kayıtlar gereğince davacıya herhangi bir imza yetkisi verilmediği borcu yoktur yazısı alma sürecinin borcun görüldüğü anda ödeme yapıldığı takdirde derhal alına bilindiği, davalı şirketin borcu ödeyip ilgili yazıyı alabilecekken bunu yerine getirmediği ve bu hususun davacının ihmalinden kaynaklandığının kanıtlamadığı gerekçesi ile davanın kabulün karar verilmiştir. Karar davalı vekili özellikle zararın tazmini açısında davacı aleyhine tazminat davası açıldığı ve bekletici mesele yapılmadığı gerekçesi ile temyiz edilmiştir. 6100 sayılı HMK’nın 165/1. maddesi uyarınca “Bir davada hüküm verilebilmesi, başka bir davaya, idari makamın tespitine yahut dava konusuyla ilgili bir hukuki ilişkinin mevcut olup olmadığına kısmen veya tamamen bağlı ise mahkemece o davanın sonuçlanmasına veya idari makamın kararına kadar yargılama bekletilebilir”. Dosya içeriğine göre davalı işveren, davacının iş sözleşmesini üçüncü kişiden alınan ihalenin, ÖTV vergisinin zamanında yatırılmaması nedeni ile kaybedilmesi ve teminatın yanması üzerine feshetmiş, aynı zamanda meydana gelen zararının tahsili içinde davacı aleyhine ...İş Mahkemesi’nin 2013/623 Esasında dava açmıştır. Davacının görev tanımının ise açıkça işe bildirgesinde Muhasebe Müdürü olduğu belirtilmiştir. Hükme esas bilirkişi raporu bu yönü ile eksik olduğu gibi işveren tarafında zararın tahsili istemi açılan davada, belirlenecek kusur, feshin haklı veya geçerliğini etkileyecektir. Mahkemece bu davanın sonucunun bekletici mesele yapılmaması ve eksik bilirkişi raporu ile sonuca gidilmesi hatalıdır.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarda belirtilen nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 01.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.