MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİDAVA : Davacı, ihbar tazminatı ile bakiye süre ücreti, fazla çalışma ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı Talebinin Özeti:Davacı vekili, iş bu davadan önce bir kısım işçilik alacaklarının tahsili için alt işveren olan ... aleyhine dava açıldığını, o davada ihbar tazminatı, bakiye süre ücret, fazla çalışma ücreti, genel tatil ücreti ve hafta tatili ücreti alacaklarının talep edildiğini, mahkemece bakiye süre ücret alacağı talebinin kabulüne, diğer taleplerin ise reddine karar verildiğini, kararın icraya konduğunu ancak alacakların tahsil edilemediğini, iş bu davanın davalısı ile önceki davanın davalısı arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunduğunu ileri sürerek ve fazlaya dair haklarını saklı tutarak 300 TL ihbar tazminatı, 500 TL bakiye süre ücret alacağı, 100 TL fazla çalışma ücreti ve 200 TL ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile hafta tatili ücreti alacaklarının tahsilini talep etmiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti ve Yargılama Süreci:Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak;1- Bakiye süre ücret alacağı talebi (davası) dışındaki taleplerin (davaların) ispatlanamadığı gerekçesiyle esastan ayrı ayrı reddine,2- Bakiye süre ücret alacağı talebinin (davasının) ise davacının bahsi geçen alacağı belirsiz alacak davası açarak talep etmesinde hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle, reddine karar verilmiştir.D) Temyiz:Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. E) Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2- Taraflar arasında, davacının bakiye süre ücret alacağını belirsiz alacak davası açarak talep etmesinde hukuki yararının bulunup bulunmadığı konusunda uyuşmazlık vardır.Davacının, eldeki davadan önce alt işveren olan ... aleyhine eldeki davada talep edilen alacakların tahsili için dava açtığı, mahkemece bakiye süre ücret alacağı talebi dışındaki taleplerin esastan reddine, bakiye süre ücret alacağı talebinin ise kısmen kabulüne karar verildiği, davacı vekilinin kabulüne karar verilen bakiye süre ücret alacağının tahsili için alt işveren olan ... hakkında icra takibi başlattığı, ancak alacağın tahsil edilemediği bunun üzerine davacının asıl işveren olan davalı hakkında eldeki davayı açtığı anlaşılmıştır. Davacının alt işveren olan ... hakkında açtığı davada, diğer alacaklar yanında 500 TL bakiye süre ücret alacağı talebinde bulunduğu, yargılama sırasında mahkemece aldırılan bilirkişi raporu doğrultusunda davacının davasını ıslah ettiği ve mahkemece toplam 14.760,34 TL bakiye süre ücret alacağının kabulüne karar verildiği tespit edilmiştir.Eldeki davada davacı diğer alacakları yanında fazlaya dair haklarını saklı tutarak 500 TL bakiye süre ücret alacağı talebinde bulunmuş, mahkemece davacının bakiye süre ücret alacağını belirsiz alacak davası açarak talep etmesinde hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle bu talebin (davanın) reddine karar verilmiştir. Kararın gerekçesinde, önceki ( Alt işveren olan ... Hakkında açılan) davada yapılan yargılama sonucunda verilen karar ile alacak miktarının kesin olarak belirlendiği, bu nedenle davacının belirsiz alacak davası açamayacağı belirtilmiştir. Mahkemenin bu tespiti son derece isabetlidir. Çünkü, kararın gerekçesinde de belirtildiği üzere, önceki davada verilen karar ile alacak miktarı kesin olarak belirlenmiştir, davacı eldeki davayı açtığı anda alacak miktarını tam ve kesin olarak bilmektedir, dolayısıyla davacı artık miktarı tam ve kesin olarak belirlenen alacağın tamamını talep etmek zorundadır. Davacı bu aşamadan sonra bahsi geçen alacak için belirsiz alacak davası açamayacağı gibi kısmi dava da açamaz. Davacının bahsi geçen alacağı, belirsiz alacak davası ya da kısmi dava açarak talep etmesinde hukuki yararı yoktur.Ancak, mahkemece davanın hukuki yarar yokluğundan (dava şartı noksanlığından) usulden reddine karar verilebilmesi için, 6100 sayılı HMK'nun 115 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davacı tarafa dava şartı eksikliğini gidermesi, bir başka ifadeyle talep edilen alacağı miktar olarak belirli hale getirmesi için kesin süre verilmesi gerekir. Dava şartı olan hukuki yarar, tamamlanabilir dava şartlarındandır. Mahkemece, davacı tarafa bu şekilde bir süre verilmediği anlaşılmıştır. Karar bu yönden hatalıdır.Ayrıca, 6100 sayılı HMK'nun 115 inci maddesinin ikinci fıkrası gereğince, dava şartlarının bulunmaması durumunda ya da verilen kesin süre içerisinde dava şartı noksanlığının giderilmemesi durumunda mahkemece davanın usulden reddine karar verilmesi gerekir. Mahkemece verilen hükmün incelenmesinde, gerekçe kısmında davanın usulden reddedildiğine dair bir tespit ve değerlendirme bulunmadığı gibi hüküm fıkrasında da davanın (bakiye süre ücret alacağı davasının) usulden reddedildiği belirtilmeksizin "...davanın reddine..." dair karar verilmiştir. Karar bu açıdan da hatalı olup bozulması gerekmiştir.F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 30/09/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.