MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİDAVA : Davacı, kıdem tazminatı ile fazla mesai ücreti, izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti: Davacı vekili, müvekkilinin davalıya ait işyerinde 22.01.2001 tarihinde kesici olarak çalışmaya başladığını, kuruma 13.07.2004 tarihinde bildirildiğini, davacının 2006 yılında ustabaşılığa terfi ettirildiğini, net 1.300 TL ücretle çalıştığını, yemek, servis ve diğer sosyal hakları bulunduğunu, davacı çalışmasına ustabaşı olarak devam etmekte iken 07.08.2009 tarihinde davalı tarafından yapılan bir toplantıda davacıya ustabaşılık sıfatının elinden alındığı, bundan böyle işçi olarak çalışacağının söylendiğini, davacının yapılan bu tenzili rütbeyi kabul etmediğini, 13.08.2009 tarihli ihtarname ile iş akdini haklı nedenle feshettiğini iddia ederek kıdem tazminatı, fazla mesai ve yıllık izin ücreti alacaklarının faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.B) Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekili, davacının müvekkili şirkette 21.11.2006-31.08.2009 tarihleri arasında kesici olarak çalıştığını, davacının feshe gerekçe gösterdiği tenzili rütbe iddiasının gerçeği yansıtmadığını, davacının mazeretsiz olarak 13-14 ve 17 Ağustos 2009 tarihlerinde üst üste üç gün işyerine gelmediğini, bu durumun tutanakla da sabit olduğunu, müvekkili tarafından ihtarname ile davacıya işbaşı yapmaması durumunda iş akdinin İş Kanununun 25/II-g maddesi gereği feshedileceğinin ihtar olunduğunu, davacının işbaşı yapmadığı gibi, ihtarnameye cevap da vermediğini, müvekkilinin davacının iş akdini İş Kanununun 25/II-g maddesinden doğan hakkını kullanarak feshettiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, davalı vekili tarafından 15/07/2013 tarihli dilekçe ile, davacının aynı alacak talepleri yönünden Bakırköy 5. İş Mahkemesi'nin 2009/736 Esas sayılı dosyası ile dava açtığı ancak dava konusu haklarından feragat ettiği belirtilerek kesin hüküm itirazında bulunulduğu, ... İş Mahkemesi'nin 2009/736 Esas 2009/767 Karar sayılı dosyasının incelenmesinde; davacının davalı işveren aleyhine fazlaya yönelik haklarını saklı tutarak 500,00 TL kıdem tazminatı, 500,00 TL ücret alacağı, 500,00 TL yıllık izin ücreti, 200,00 TL fazla çalışma ücreti ile 100,00 TL resmi ve dini bayram ücreti olmak üzere toplam 1.800,00 TL alacağın tahsili amacıyla 01/09/2009 tarihinde dava açtığı, ancak yargılama sırasında davasından feragat ettiği ve 09/12/2009 tarihli karar ile davanın feragat nedeniyle reddine karar verildiğinin anlaşıldığı, kısmi davada verilen feragat sebebiyle ret kararının ancak talep edilen miktarlar bakımından kesin hüküm oluşturacağı, feragat dilekçesinde, söz konusu hakların tümünden açıkça vazgeçilmemiş olup sadece kısmi davadan feragat edildiği, bu alacakların bakiyesi yönünden sonradan yeni bir dava açılmasına engel bir durum olmadığından (Yargıtay 9. H.D. 10/09/2003, 13381/13849; Yargıtay 21. H.D. 20/10/2009, 7635/13208), davanın esastan incelendiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile kıdem tazminatı, yıllık izin ve fazla çalışma ücreti alacaklarının tahsiline karar verilmiştir.D) Temyiz:Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.E) Gerekçe:Davacı vekili, kıdem tazminatı, fazla mesai ve yıllık izin ücreti alacaklarının faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece, kısmi davada verilen feragat sebebiyle ret kararının ancak talep edilen miktarlar bakımından kesin hüküm oluşturacağı, feragat dilekçesinde, söz konusu hakların tümünden açıkça vazgeçilmemiş olup sadece kısmi davadan feragat edildiği, bu alacakların bakiyesi yönünden sonradan yeni bir dava açılmasına engel bir durum olmadığından (Yargıtay 9. H.D. 10/09/2003, 13381/13849; Yargıtay 21. H.D. 20/10/2009, 7635/13208), davanın esastan incelendiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile kıdem tazminatı, yıllık izin ve fazla çalışma ücreti alacaklarının tahsiline karar verilmiştir.6100 Sayılı HMK’nun 307 ve devamı maddeleri uyarınca, feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Somut olayda;Davacı vekili tarafından Bakırköy 5. İş Mahkemesinin 2009/736 Esas sayılı dosyasında, fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla 500 TL kıdem tazminatı, 500 TL ücret, 500 TL yıllık izin, 200 TL fazla çalışma ve 100 TL resmi-dini bayram ücreti olmak üzere toplam 1.800 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesinin talep edildiği,Anılan davanın ilerleyen aşamalarında davacı vekilince vekaletnamedeki feragat yetkisine istinaden mahkemeye sunulan 07.02.2009 havale tarihli dilekçede “…Genel vekaletnamede bulunan davadan feragat yetkisine istinaden davacının dava konusu haklarından ve davadan feragat ediyoruz” ifadelerine yer verildiği ve mahkemece de 09.12.2009 tarihinde davacının feragat dilekçesi vermesi sebebiyle davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.Her ne kadar eldeki temyize konu kararda yerel mahkemece, kısmi davada verilen feragat sebebiyle ret kararının ancak talep edilen miktarlar bakımından kesin hüküm oluşturacağı, feragat dilekçesinde, söz konusu hakların tümünden açıkça vazgeçilmemiş olup sadece kısmi davadan feragat edildiği, bu alacakların bakiyesi yönünden sonradan yeni bir dava açılmasına engel bir durum olmadığından (Yargıtay 9. H.D. 10/09/2003, 13381/13849; Yargıtay 21. H.D. 20/10/2009, 7635/13208), davanın esastan incelendiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile kıdem tazminatı, yıllık izin ve fazla çalışma ücreti alacaklarının tahsiline karar verilmiş ise de, feragat dilekçesinde bulunan “davacının dava konusu haklarından ve davadan feragat ediyoruz” ifadesi hakkın özünden feragat anlamına gelmektedir. Kaldı ki kısmen feragatte feragat edilen kısmın dilekçede açıkça gösterilmesi gerekir.Feragat kesin hüküm gibi sonuç doğuracağından ve somut olayda hakkın özünden de feragat edildiğinden davanın feragat edilen alacak kalemleri bakımından feragat sonucu oluşan kesin hüküm nedeniyle tamamen reddi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde sonuca gidilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.F) Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 29/09/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.