Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 26460 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 11074 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİDAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti, yıllık izin ücreti ve fazla mesai ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı vekili; müvekkilinin davalı şirketin yurt dışı şantiyelerinde ustabaşı elektrikçi olarak çalıştığını, iş akdinin işveren tarafından haksız olarak feshedilmesi nedeniyle yurda geri döndüğünü, alacaklarının ödenmediğini iddia ederek, kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin, fazla mesai, hafta tatili ve genel tatil alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili; davacının müvekkili şirkette proje bazlı olarak dönemler halinde çalıştığını, bu nedenle davacının dönemsel çalışmaları için zamanaşımı sürelerinin ayrı ayrı hesaplanması gerektiğini, iş sözleşmesinin haksız ve tek taraflı olarak feshinin söz konusu olmayıp, çalıştığı işler proje bazında belirli s??reli olup projenin bitmesi ve davacının kendi isteği ile sona erdiğini, bu nedenle ihbar ve kıdem tazminatı talep koşullarının oluşmadığını, davacının saat ücreti ile çalıştığını, ödenmeyen fazla mesai ve tatil alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece davanın kısmen kabulü ile kıdem ve ihbar tazminatı ile hafta tatili ve genel tatil alacaklarının davalıdan tahsiline, yıllık izin ve fazla mesai taleplerinin reddine hükmedilmiştir.D) Temyiz:Kararı davacı temyiz etmiştir.E) Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Taraflar arasında tazminat ve alacaklara ücretin miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. Davalıya ait yurt dışı işyerinde çalışan davacı işçi, aylık ücretinin 1.600 dolar olduğunu iddia etmiş, davalı işveren ücretin 3.71 dolar /saat olduğunu savunmuş, mahkemece davalı savunması esas alınarak yapılan hesaplamaya itibarla hüküm kurulmuştur. Ancak dosyaya sunulan bordroların imzasız olduğu, davacıya elden ödenen avans dahil davacının banka hesabına yatırılan miktarın davacının iddia ettiği ücret miktarını doğruladığı, davacının yurtdışında olması ve bankaya yatan miktarın hangi kalemlerden oluştuğunun açıklanmaması nedeniyle ihtirazi kayıt koyup koymamasının sonuca etkili olmadığı, davalının aslında gerçek ücreti kendi savunması doğrultusunda saat ücretine göre bordrolama sureti ile düzenlediği, fazla mesai ve tatil ücreti ödenmediği halde davacıya gerçek ücreti olarak ödenen miktarı denkleştirmek için fazla mesai ve tatil ücreti yanında denkleştirilemeyen kalan miktar için çalışmadan ödenen kalem adı altında ödeme yapıldığı anlaşılmaktadır. Davacının tazminat ve alacaklarının iddiası gibi gerçek ücretini gösteren bordrodaki tüm kalemleri kapsayan ücret üzerinden hesaplanıp hüküm altına alınması gerekir. Mahkemece gerçek durumu yansıtmayan ve bordro hilesi içeren bordrodaki saat ücretine göre hesaplanan alacakların hüküm altına alınması hatalıdır.3-Mahkemece, fazla çalışma alacağı davalı işveren tarafından tahakkuk ettirilerek ödendiği gerekçesiyle reddedilmiş ise de; tahakkuk ettirilerek fazla çalışma adı altında ödenen kalemlerin davacının gerçek ücretini oluşturduğu, nitekim aylık ücret olarak tahakkuk ettirilip ödenen miktarların, davacı tanıkları ve emsal ücret araştırması ile doğrulanan ücret miktarının dahi altında kaldığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle, bordrolara itibar edilmeksizin, davacı tanık beyanları ile doğrulanan fazla çalışma ücreti alacağının makul oranda taktiri indirim konusunda bir değerlendirmeye tabi tutularak sonucuna göre hüküm altına alınması gerektiğinin düşünülmemesi isabetsizdir.F) Sonuç:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 28/09/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.