MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİDAVA :Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, izin ücreti, ücret, fazla mesai ücreti ile ikramiye alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı vekili, davacının davalı bankanın ...şubesinde müdür yardımcısı olarak görev yaptığı sırada 31/01/2002 tarihinde bankanın insan kaynakları müdürlüğünce gönderilen bir yazı ile hakkında başlatılan idari soruşturma sonuçlanıncaya kadar işten el çektirildiğini, iş akdinin 21/03/2002 tarihinde işveren tarafından feshedildiğini, fesih bildiriminde fesih nedeni olarak, "Davacının bankayı dolandıran şahıslarla işbirliği yaptığı, davacının bu eylemleri nedeniyle bankanın zarara uğradığı, görevi ile ilgili sırları açıklayarak bankayı zarara urattığı..." hususlarının gösterildiğini, fesih nedenlerinin gerçek dışı olduğunu, iş akdinin işveren tarafından haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatı ile ücret, ikramiye, izin ücreti ve fazla çalışma ücreti alacaklarını talep etmiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili, davacının olay tarihinde davalı bankanın ...şubesinde müdür yardımcısı olarak görev yaptığını, davacının bankaya karşı dolandırıcılık ve sahtecilik suçu işleyen kişilerle işbirliği yaptığını, davacının görevi ile ilgili sırları ifşa ederek bankayı zarara uğrattığını, görevini kötüye kullandığını, iş akdinin disiplin kurulu kararı ile haklı olarak feshedildiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti ve Yargılama Süreci:Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, 1475 sayılı İş Kanunu'nun 18 inci maddesinde düzenlenen altı günlük hak düşürücü süre geçtikten sonra iş akdinin feshedildiği, davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dairemizin 04/11/2010 tarih ve 2008/40021 E-2010/31665 K sayılı kararı ile yerel mahkeme kararı bozulmuştur. Bozma ilamında özetle, iş akdinin yasal altı günlük hak düşürücü süre geçmeden (süresinde) feshedildiği, mahkemece işveren tarafından gerçekleştirilen feshin haklı olup olmadığı değerlendirilerek, sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir.Mahkemece bozmaya uyulmuş ve yapılan yargılama sonunda, iş akdinin işveren tarafından haksız olarak feshedildiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.D) Temyiz:Kararı davalı vekili temyiz etmiştir. E) Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2- Taraflar arasındaki uyuşmazlık, işveren tarafından gerçekleştirilen feshin haklı olup olmadığı ve buna bağlı olarak davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır.4857 sayılı İş Kanununun 25 inci maddesinin (II) numaralı bendinde, ahlâk ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlar ile benzerlerinin varlığı halinde, işverenin iş sözleşmesini haklı fesih imkânının olduğu açıklanmıştır. Yine değinilen bendin (e) alt bendinde, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan işçi davranışlarının da işverene haklı fesih imkânı verdiği ifade edilmiştir. Görüldüğü üzere yasadaki haller sınırlı sayıda olmayıp, genel olarak işçinin sadakat borcuna aykırılık oluşturan söz ve davranışları işverene fesih imkânı tanımaktadır. İşçinin eleştiri sınırları içinde kalan söz ve davranışları ise, işverene haklı fesih imkânı vermez (Yargıtay 9. HD. 1.12.2009 gün, 2008/11819 E, 2009/32509 K).Somut olayda, davacının davalı bankanın ...şubesinde müdür yardımcısı olarak görev yaptığı sırada 31/01/2002 tarihinde bankanın insan kaynakları müdürlüğünce gönderilen bir yazı ile hakkında başlatılan idari soruşturma sonuçlanıncaya kadar işten el çektirildiği, iş akdinin 21/03/2002 tarihinde işveren tarafından feshedildiği, fesih bildiriminde fesih nedeni olarak, "Davacının bankayı dolandıran şahıslarla işbirliği yaptığı, davacının bu eylemleri nedeniyle bankanın zarara uğradığı, görevi ile ilgili sırları açıklayarak bankayı zarara urattığı..." hususlarının gösterildiği anlaşılmıştır.Davacı işçi hakkında başlatılan idari soruşturma kapsamında, banka müfettişi tarafından düzenlenen 08/02/2002 tarihli soruşturma raporunda özetle, davacının borç batağı içinde olduğu, bankayı dolandırmak isteyen şahıslarla işbirliği yaptığı, bu kişilere sahipleri tarafından aranmayan hesaplara ve hesap sahiplerine ilişkin bilgileri verdiği, bu şekilde bankayı zarara uğrattığı, yine davacının bahsi geçen kişilere ve bu kişilerin kurduğu firmalara, piyasayı dolandırmaları için kasıtlı olarak çok sayıda çek karnesi verdiği, bankadan kredi çekmiş bir şirketle ilgili dahili bir yazışmayı banka dışından kişilere verdiği ve bunun sonucunda davacının bankanın... Bölge Müdürü nün tehdit edilmesine yol açtığı, davacının bu eylemlerinin yasalara ve bankanın personel yönetmeliğine aykırı olduğu, davacı hakkında Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulması gerektiği belirtilmiştir.Yukarıda özetlenen soruşturma raporu doğrultusunda davalı banka tarafından davacı hakkında Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulduğu,... C.Başsavcılığı tarafından davacı hakkında suç işlemek için teşekkül oluşturmak, resmi evrakta sahtecilik ve tam teşebbüs aşamasında kalmış banka vasıta kılınmak suretiyle dolandırıcılık suçlarından cezalandırılması istemiyle... 3. Ağır Ceza Mahkemesi'ne kamu davası açıldığı, ... 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nce dava hakkında görevsizlik kararı verilerek dosyanın ...Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildiği anlaşılmıştır....Ağır Ceza Mahkemesi'nin 15/04/2010 tarih ve 2004/49 E-2010/65 K sayılı kararı ile, davacı işçi hakkında cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak ve tam teşebbüs aşamasında kalmış banka vasıta kılınmak suretiyle dolandırıcılık suçlarından açılan kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle ayrı ayrı ortadan kaldırılmalarına karar verilmiş, resmi evrakta sahtecilik suçundan açılan kamu davasında ise davacı işçinin (sanığın) delil yetersizliğinden beraatine karar verilmiştir. Bu karar, Yargıtay tarafından onanmıştır.Bu tespitler bağlamında, gerek iş bu davada gerekse ceza davasında dinlenen tanık beyanlarından, toplanan diğer delillerden, taraf beyanlarından, davacı hakkında yapılan idari soruşturma kapsamında düzenlenen soruşturma raporundan, fesih bildiriminden ve tüm dosya kapsamından, davacının davalı bankanın ...şubesinde müdür yardımcısı olarak görev yaptığı sırada ahlâk ve iyiniyet kurallarına uymayan, doğruluk ve bağlılığa aykırı eylemlerde bulunduğu, bunun üzerine işveren tarafından davacı hakkında idari soruşturma başlatıldığı ve iş akdinin usulüne uygun olarak feshedildiği, işveren tarafından gerçekleştirilen feshin haklı olduğu, davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanmadığı açıkça anlaşılmıştır.Her ne kadar davacı işçi hakkında cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak ve tam teşebbüs aşamasında kalmış banka vasıta kılınmak suretiyle dolandırıcılık suçlarından açılan kamu davalarının mahkemece zamanaşımı nedeniyle ayrı ayrı ortadan kaldırılmalarına, resmi evrakta sahtecilik suçundan açılan kamu davasında ise davacı işçinin (sanığın) delil yetersizliğinden beraatine karar verilmiş ise de bu kararlar İş Mahkemesi açısından bağlayıcı değildir. Davacı işçinin gerçekleştirdiği eylemler, ceza hukuku anlamında suç oluşturmasa dahi, işveren banka açısından güven sarsıcı eylemlerdir. Davacının eylemleri, iş ilişkisini zedeleyen, ortadan kaldıran, doğruluk ve dürüstlük kurallarına aykırıdır.Açıklanan bu nedenlerle, işveren tarafından gerçekleştirilen fesih haklı olup, davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile feshin haksız olduğu gerekçesiyle yazılı şekilde bu taleplerin kabulüne karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 28/01/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.