Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 26434 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 13820 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİDAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile hafta tatili ücreti, genel tatil ücreti, fazla mesai ücreti ve yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı vekili; müvekkilinin 14/02/2006-25/11/2010 tarihleri arasında davalı şirkete ait Rusya'daki inşaat şantiyelerinde fayans ustası olarak aralıksız ve kesintisiz çalıştığını, en son 900 Dolar aylık net ücret aldığını, işyerinde verilen üç öğün yemekten ve koğuştan faydalandığını, en son çalıştığı şantiyeden iş bitimi nedeni ile gönderildiğini, iş olunca işe çağrılacağının bildirildiğini, ancak çağrılmadığını, alacaklarının ödenmediğini iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin, fazla mesai, hafta tatili ve genel tatil alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili; talep edilen alacakların zamanaşımına uğradığını, kıdem ve ihbar tazminatı için 10 yıllık zamanaşımı sürelerinin her proje için ayrı ayrı hesaplanması gerektiğini, belirli süreli projenin bitmesi nedeni ile iş akdinin kendiliğinden sona erdiğini, davacının yıllık izinlerini kullandığını, tüm hak ve alacaklarının ödendiğini, fazla mesai, genel tatil ve bayram çalışmalarının karşılığı ücretlerin maaşına eklenerek ödendiği savunarak, davanın reddini talep etmiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece davanın kısmen kabulü ile kıdem ve ihbar tazminatı ile hafta tatili ve genel tatil alacaklarının davalıdan tahsiline, yıllık izin ve fazla mesai taleplerinin reddine hükmedilmiştir.D) Temyiz:Kararı davacı temyiz etmiştir.E) Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Taraflar arasında tazminat ve alacaklara esas ücretin miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. Davacı işçi, aylık ücretinin 900.00 dolar olduğunu iddia etmiş, davalı işveren ücretin 3 dolar /saat olduğunu savunmuş, mahkemece davalı savunması esas alınarak yapılan hesaplamaya itibarla hüküm kurulmuştur. Dosya içeriğine göre dosyaya sunulan bordroların imzasız olduğu, davacıya elden ödenen avans dahil davacının banka hesabına yatırılan miktarın davacının iddia ettiği ücret miktarını doğruladığı, davacının yurtdışında olması ve bankaya yatan miktarın hangi kalemlerden oluştuğunun açıklanmaması nedeniyle ihtirazi kayıt koyup koymamasının sonuca etkili olmadığı, davalının gerçek ücreti kendi savunması doğrultusunda saat ücretine göre düzenlediği, fazla mesai ve tatil ücreti ödenmediği halde davacıya gerçek ücreti olarak ödenen miktarı denkleştirmek için fazla mesai ve tatil ücreti yanında denkleştirilemeyen kalan miktar için çalışmadan ödenen kalem adı altında ödeme yapıldığı anlaşılmaktadır. Davacının tazminat ve alacaklarının iddiası gibi gerçek ücretini gösteren bordrodaki tüm kalemleri kapsayan ücret üzerinden hesaplanıp hüküm altına alınması gerekir. Mahkemece gerçek durumu yansıtmayan ve bordro hilesi içeren bordrodaki saat ücretine göre hesaplanan alacakların hüküm altına alınması hatalıdır.3-Mahkemece, fazla çalışma alacağı davalı işveren tarafından tahakkuk ettirilerek ödendiği gerekçesiyle reddedilmiş ise de; tahakkuk ettirilerek fazla çalışma adı altında ödenen kalemlerin davacının gerçek ücretini oluşturduğu, nitekim aylık ücret olarak tahakkuk ettirilip ödenen miktarların, davacı tanıkları ve emsal ücret araştırması ile doğrulanan ücret miktarının dahi altında kaldığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle, bordrolara itibar edilmeksizin, davacı tanık beyanları ile doğrulanan fazla çalışma ücreti alacağının makul oranda taktiri indirim konusunda bir değerlendirmeye tabi tutularak sonucuna göre hüküm altına alınması gerektiğinin düşünülmemesi isabetsizdir.F) Sonuç:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 28/09/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.