Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 26366 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 13977 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİDAVA : Davacı, kıdem tazminatı ile prim alacağı, fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı, davalıya ait işyerinde satış ve pazarlama müdürü olarak çalışırken ücretlerinin ödenmemesi nedeni ile iş sözleşmesini haklı olarak fesh ettiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı ile fazla çalışma, prim, yıllık izin, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının tahsilini, istemiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı, davacının devamsızlık yaptığını, ardından iş aktinin sona erdiğini, tazminat ve alacak istemlerinin haksız olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının fazla mesailerinin ödenmediği, yıllık izinlerinin kullandırılmadığı bu nedenle yapılan feshin haklı olduğu davacının kıdem tazminatı ile prim alacağı dışındaki istemlerinde haklı olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, karar verilmiştir.D) Temyiz:Kararı davalı temyiz etmiştir. E) Gerekçe:1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2- Davacının fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil alacakları tanık beyanlarına göre belirlenmiş olup hesaplanan alacaklardan takdiri indirim yapılması yerinde ise de, Mahkemece, hakkın özünü etkiler şekilde %50 oranında fazla takdiri indirim yapılması hatalıdır. 3- İşçiye, işyerinde çalıştığı sırada ara dinlenmesi verilip verilmediği ve süresi konularında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. İşçinin günlük iş süresi içinde kesintisiz olarak hiç ara vermeden çalışması beklenemez. Gün içinde işçinin yemek, çay, sigara gibi ihtiyaçlar sebebiyle ya da dinlenmek için belli bir zamana ihtiyacı vardır. Ara dinlenme 4857 sayılı İş Kanununun 68 inci maddesinde düzenlenmiştir. Anılan hükümde ara dinlenme süresi, günlük çalışma süresine göre kademeli bir şekilde belirlenmiştir. Buna göre dört saat veya daha kısa süreli günlük çalışmalarda ara dinlenmesi en az onbeş dakika, dört saatten fazla ve yedibuçuk saatten az çalışmalar için en az yarım saat ve günlük yedibuçuk saati aşan çalışmalar bakımından ise en az bir saat ara dinlenmesi verilmelidir. Uygulamada yedibuçuk saatlik çalışma süresinin çok fazla aşıldığı günlük çalışma sürelerine de rastlanılmaktadır. İş Kanununun 63 üncü maddesi hükmüne göre, günlük çalışma süresi onbir saati aşamayacağından, 68 inci maddenin belirlediği yedibuçuk saati aşan çalışmalar yönünden en az bir saatlik ara dinlenmesi süresinin, günlük en çok onbir saate kadar olan çalışmalarla ilgili olduğu kabul edilmelidir. Başka bir anlatımla günde onbir saate kadar olan (onbir saat dahil) çalışmalar için ara dinlenmesi en az bir saat, onbir saatten fazla çalışmalarda ise en az birbuçuk saat olarak verilmelidir.Somut olayda, davacı davalıya ait işyerinde haftada 6 gün süreyle sabah 09.00 dan akşam 20.00' a kadar çalıştığını ileri sürerek fazla çalışma ücreti istemiş, davalı ise iddianın doğru olmadığını savunmuştur. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacı iddiasının tanık beyanlarıyla kısmen kanıtlandığı gerekçesi ile davacının haftada 6 gün sabah 09.00 dan akşam 19.00' a kadar yarım saat ara dinlenmesi ile çalıştığı kabul edilip alacak hesabı yapılmış ise de yukarıdaki ilke kararında açıklandığı üzere 10 saatlik çalışmada 1 saat ara dinlenme süresi kabul edilmesi gerekirken yarım saatlik ara dinlenme kabul edilmesi isabetsizdir.4- Hükmedilen alacakların net mi yoksa brüt mü olduğunun belirtilmemesinin infazda tereddüte yol açacağının düşünülmemesi de hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 28/09/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.