Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 26285 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 26083 - Esas Yıl 2012
MAHKEMESİ : ÇORLU 1. İŞ MAHKEMESİTARİHİ : 10/05/2012NUMARASI : 2010/866-2012/307DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin davalı işverence haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla çalışma ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili, davacının 2-3-4 Ağustos 2010 tarihlerinde devamsızlık yaptığını, durumun düzenlenen devamsızlık tutanakları ile sabit olduğunu, iş sözleşmesinin 05.08.2010 tarihli fesih bildirimi ile İş Kanunu’nun 25. maddesi gereğince feshedildiğini, davacının 08.30 – 18.00 saatleri arasında çalıştığını, bu nedenle fazla mesaisinin olmadığını, zamanaşımı itirazında bulunduklarını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtları ile davalı işveren tarafından düzenlenen devamsızlık tutanaklarının birbiriyle çelişkili olduğu, iş sözleşmesinin tazminata hak kazanmayacak şekilde sona erdiğine ilişkin davalı tarafın ispat külfetini yerine getiremediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilerek davacının kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla çalışma ücreti alacakları hüküm altına alınmıştır.D) Temyiz:Kararı davalı vekili temyiz etmiştir. E) Gerekçe:1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2. Fazla çalışma ücretlerinin hesabı ve ispatı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. 4857 sayılı İş Kanununun 63 üncü maddesinde çalışma süresi haftada en çok 45 saat olarak belirtilmiştir. Ancak tarafların anlaşması ile bu normal çalışma süresinin, haftanın çalışılan günlerine günde onbir saati aşmamak koşulu ile farklı şekilde dağıtılabileceği ilkesi benimsenmiştir. Yasanın 41 inci maddesine göre fazla çalışma, kanunda yazılı koşullar çerçevesinde haftalık 45 saati aşan çalışmalar olup, 63 üncü madde hükmüne göre denkleştirme esasının uygulandığı hallerde, işçinin haftalık çalışma süresi, normal haftalık iş süresini aşmamak koşulu ile bazı haftalarda toplam 45 saati aşsa dahi bu çalışmalar fazla çalışma sayılmaz. Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır. Somut olayda, dava dilekçesinde davacının günlük 3 saat fazla mesai yaptığının belirtilmesine karşın talep aşılarak günlük 3,54 saat üzerinden fazla mesai hesabı yapılması ayrıca, davacı tanığı Z.. F..'in 2008 yılında işten ayrılması karşısında bu tarihten sonra işyeri çalışma koşullarını bilemeyeceği açık olup tüm çalışma dönemi için bu tanığın beyanına göre fazla çalışma iddiasının kanıtlandığının kabulü hatalıdır. F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 11.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.