Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 26258 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 24873 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ : ANKARA 15. İŞ MAHKEMESİTARİHİ : 11/04/2012NUMARASI : 2009/379-2012/432DAVA :Davacı ve karşı davalı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, yıllık izin ücreti ile ücret alacaklarını, davalı ve karşı davacı uğranılan şirket zararının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, her iki davayıda kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davacı ve karşı davalı avukatı ile davalılar ve karşı davacılardan D.. Tur Teks. Ltd. Şti. tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı ile Birleşen Davanın Davacısının İstem Özeti:Davacı Şirket, işyerinde kasiyer olarak çalışan davalılardan H.. Ş.. ve M.. Y..’in birlikte ve ayrı çalıştıkları sürede Şirketlerini zarara uğrattıklarını ileri sürerek, 1.595,50 TL. alacağın adıgeçen davalılardan müştereken ve müteselsilen; 878,75 TL. alacağın ise davalılardan H.. Ş..’dan, 415,25 TL. alacağın da M.. Y..’den münferiden tahsilini talep etmiş; işbu dava ile birleşen davada da davacı M.. Y.., iş akdinin haksız ve ihbarsız olarak feshedildiğinden bahisle kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, yıllık ücretli izin ve ücret alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.B) Davalı ve Birleşen Davanın davalısının Cevap Özetleri:Davalı ile birleşen davanın davalısı, davaların reddini talep etmiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkeme, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanarak asıl dava yönünden konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına; birleşen davanın ise kısmen kabulüne karar vermiştir. D) Temyiz:Kararı davacı ve karşı davalı M.. T.. Emlak Tur Gıda San. ve Tic. A.Ş. avukatı ile davalı D.. Tur Teks. Ltd. Şti. temyiz etmiştir. E) Gerekçe:6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297 nci maddesi uyarınca, mahkeme kararlarının;a) Hükmü veren mahkeme ile hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin ad ve soyadları ile sicil numaraları, mahkeme çeşitli sıfatlarla görev yapıyorsa hükmün hangi sıfatla verildiğini,b) Tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerini,c) Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri,ç) Hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini,d) Hükmün verildiği tarih ve hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin imzalarını,e) Gerekçeli kararın yazıldığı tarihi,içermesi, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi zorunludur. Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, hükmün infazında zorluklara ve tereddütlere, yargılamanın ve davaların gereksiz yere uzamasına, davanın tarafı bulunan kişi ve kurumların mağduriyetlerine sebebiyet verecek ve Kamu düzeni ve barışını olumsuz yönde etkileyecektir (Hukuk Genel Kurulu - 2007/14-778 E, 2007/611 K, Dairemizin 01.04.2008 gün ve 2007/38353 Esas, 2008/7142 Karar sayılı ilamı).Somut olayda; dosya kapsamından asıl davanın Şirketin zararının tahsiline ilişkin olduğu, birleşen davanın ise asıl davada davalı konumundaki M.. Y..’in davacı olarak iş akdinin haksız ve önelsiz feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarını talep ettiği görülmüştür.Bilindiği üzere, birleşen davaların yargılama aşaması ortak olmakla birlikte birbirinden bağımsızdır ve birleşmekle bağımsızlıklarına halel gelmez.Buna karşın, Mahkemece iddia ve savunmanın dosya içeriğine uygun oluşturulmadığı gibi, karar başlığında birleşen davanın davalısı mevkiinde bulunan D.. Tur Teks. Ltd. Şti., E.. A.. ve A.. Et ve Tarım Tic. San. A.Ş. lerinin davalı karşı davacı olarak gösterildiği görülmüş ise de, asıl davanın davalısının davacıya karşı açtığı her davanın teknik anlamda karşı dava olarak adlandırılması yerinde değildir.Bu durumda, karar başlığında birleşen davanın davalısı olan ve yukarıda adları tek tek zikredilen Şirketlerin davalı karşı davacı olarak gösterilmesi, keza asıl davada davalı olarak gösterilen H.. Ş..’ın davalı karşı davacı olarak belirtilmesi hususları dosya içeriğine uygun olmadığı gibi, kullanılan ifade tekniği de usul hükümlerine uygun değildir. Ayrıca, asıl davada davalılar arasında gösterilen H.. Ş.. hakkındaki davanın müracaata bırakıldığının yazılı beyanda belirtilmesi üzerine Mahkemece 17.12.2009 tarihli celsede adıgeçen davalı açısından açılan davanın yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına karar verilmesi ve sözkonusu davalı hakkında yenileme dilekçesi verilmemesine karşın, karar başlığında H.. Ş..’ın davalı karşı davacı olarak gösterilip hakkında hüküm kurulması isabetsizdir.Öte yandan, dosya muhteviyatından birleşen davanın davalılarından E.. Şti. hakkında 06.05.2010 tarihinde, A.. Şti hakkında da 18.03.2010 tarihinde iflas açılmasına karar verildiği görülmekle, iflasın açılması kararının kesinleşip kesinleşmediği anlaşılmamıştır. Konunun araştırılması, şayet iflasın kesinleştiğinin tespiti halinde iflas idarelerine yaptırılacak tebligat ile taraf teşkilinin sağlanarak yargılamanın sonuçlandırılması gerekmektedir.Belirtilen sebeplerle, Mahkemece eksik incelemeye dayalı olarak usule aykırı verilen kararın bozulması gerekmiştir.F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 11.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.