Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 26108 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 24656 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİDAVA : Davacı, icra takibine yapılan itirazın iptali, takibin devamı ile %40 kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti: Davacı; Davalının şirkette 08./01/2007 tarihinde belirsiz süreli iş sözleşmesi ile işe başladığını, 20/01/2008 tarihinde haklı bir sebep olmaksızın istifa etmek sureti ile işten ayrıldığını, bu nedenle müvekkili şirkette, taraflar arasındaki hizmet sözleşmesinin 64. Maddesi gereği cezai bedel ve 4857 sayılı yasanın 17. Maddesi gereği ihbar tazminatı borcu doğduğunu, bu alacakların tahsili için ... İcra Müdürlüğünün 2009/20087 E sayılı dosya ile ilamsız takip başlattıklarını, davacının kötüniyetli olarak itiraz ettiğini iddia ederek, itirazın iptali ile itirazın kötüniyetli olarak yapılmış olması nedeni ile davalının %40’tan az olmamak üzere kötüniyet tazminatının davalıdan tahsilini talep etmiştir.B) Davalı Cevabının Özeti: Davalı; Davalı öncelikle, ikamet yerinin ... olması nedeni ile takibin ve iptal davasının yetkisiz yerde açıldığını, davalı yanında dört yıl önce çalıştığını, gördüğü kötü muameleler sonunda işten ayrılmak zorunda kaldığını, icraya konu olan sözleşmenin kendisine gönderilmediğini, bu nedenle imzaya karşı beyanda bulunma hakkını saklı tuttuğunu, iş akdinin çalıştığı dönemdeki personel müdürü ve başhemşirenin görüş ve taleplei doğrultusunda sonlandırılarak, her türlü işçilik hakları ödenmek sureti ile sonlandırıldığını, aradan bunca zaman geçtikten sonra böyle bir takibin yapılmış olmasının iyiniyetle bağdaşmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın reddine karar verilmiştir. D) Temyiz:Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. E) Gerekçe:Davacı, davalının şirkette hemşire olarak çalışırken haklı bir sebep olmadan iş akdini feshettiğini, aralarında imzalanan sözleşmeye göre cezai şart ödemesi gerektiği halde ödemediğini iddia etmiş, davalı da davacının dört yıl sonra bu davayı açmasında kötüniyet olduğunu, davalının gördüğü kötü muameleler sonucu istifa ettiğini, icraya konu olan sözleşmenin kendisine hiç gönderilmediğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.Davacı işveren, iş akdini 21/01/2008 tarihinde istifa ile sonlandıran davalı işçiden ihbar tazminatı ve sözleşmeden kaynaklanan cezai şart alacağını talep etmiştir.Dosyadaki bilgi ve belgelerden davalının davacı işyerinden 21/01/2008 tarihli dilekçe ile “hiçbir haklı sebep belirtmeden” istifa ile ayrıldığı anlaşılmaktadır.Davalının kamu hizmetine geçiş nedeniyle iş akdini feshetmesi, ihbar önelinden muaf tutulmayı gerektirecek haklı bir neden değildir. Bu nedenle davalı işçi, davacıya ihbar tazminatı ödemek zorundadır. Ayrıca taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 6.4 numaralı maddesinde tarafların iş akdini geçerli ve haklı bir neden olmadan feshi halinde ödeyecekleri cezai şart düzenlenmiş olup, davalı işçinin iş akdinin fesih nedeni haklı bir neden olmadığından bu cezai şart geçerlidir. Bu nedenle mahkemece dosyada mevcut bilirkişi raporu değerlendirmeye tabi tutularak karar verilmesi gerekirken, memuriyete geçişin haklı bir neden sayılarak ve açık istifa karşısında matbu ibranamede yazılanlara itibar edilerek hüküm kurulması hatalıdır. F) Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 17.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.