MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİDAVA : Davacı, davalı ile Belediye Başkanlığı arasında 03.12.2008 tarihinde imzalanan 01.01.2009 tarihinde yürürlüğe giren ve 31.12.2010 tarihinde sona erecek olan Toplu İş Sözleşmesinde, hakimin Toplu İş Sözleşmesininin imzalandığı tarihteki sendikaya kayıt olan işçilerin aldıkları ücretlerin tespiti ile bu maaşlara 2008 ve 2009 yılında geçmiş olduğundan kamuda gerçelekleşen Toplu İş Sözleşmelerindeki oranların ilave edilmek suretiyle işçi maaşlarının Toplu İş Sözleşmesinin 01.01.2010 da başlayan ikinci yılı için tespitine ve ödemelerin tespit edilen bu miktar üzerinden yapılmasına, Toplu İş Sözleşmesindeki diğer mali hükümlerin 2010 için iptaline ve Toplu İş Sözleşmesindeki disiplin hükümleri başlıklı 54. ve Ceza cetveli başlıklı kısmındaki 15. maddenin iptaline karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili Belediye ile davalı sendika arasında 03.12.2008 tarihinde Toplu İş Sözleşmesi imzalandığını ve sözleşmenin 01.01.2009 tarihinden itibaren yürürlüğe konulduğunu, TİS'in usule aykırı olarak imzalandığını, Valilik makamınca Belediye Başkanı'nın görevlendirildiğini ve sözleşmenin imzalanmadan evvel bir örneğinin gönderilmesinin istenilmesine rağmen gönderilmediğini, ayrıca Valilik olurunda 2008 yılında kamuda gerçekleşen TİS'lerdeki oranların aşılmamasının belirtilmesine rağmen bu talimata uyulmadığını, TİS kapsamındaki işçilerin 2007 yılında yürürlüğe giren 5620 sayılı Kanun gereği sürekli işçi kadrolarına geçirilen işçiler olduğunu, 5620/2-11. madde hükmü gereğince bu işçilerin mevcut ücret düzeylerinde sosyal ve mali haklarında artış yapılamayacağının belirlenmesine rağmen, imzalanan sözleşme ile bu işçilerin hem taban ücretlerinde artış ve hem de ikramiye, geçici görev yolluğu, aile ve çocuk yardımı, giyim, izin yardımı, doğum ve ölüm yardımı adı altında ödemeler öngörüldüğünü, diğer taraftan sözleşmenin disiplin hükümlerinin iş kanununa aykırı olarak düzenlendiğini belirterek, TİS'in imzalandığı tarihteki sendika üyesi işçilerin maaşlarının tespit edilerek, bu maaşlara 2008 ve 2009 yılı geçtiğinden 2009 yılında kamuda gerçekleşen TİS'lerdeki oranlar ilave edilmek suretiyle işçi maaşlarının tespitine, TİS'deki diğer mali hükümlerin 2010 yılı için iptal edilmesine, TİS deki disiplin hükümleri başlıklı 54. maddenin iptaline, TİS deki Ceza cetveli başlıklı bölümdeki 15. maddenin iptaline dair karar verilmesini talep etmiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; TİS kurumunun İLO sözleşmeleri, Anayasa ve 2822 sayılı Kanun'da belirlendiğini ve kendine özgü niteliği olan hukuksal metinler bulunduğunu, diğer sözleşmelerden ayrı özel şart ve usullere tabi bulunduğunu, olağan üstü haller olmadığı sürece bu özerk kuruma müdahale edilemeyeceğini, davacının 5747/2. Maddesine dayanmasının hukuki olmadığını, zira davacının ilk seçimde kapanacak Belediyeler kapsamında bulunmadığını, TİS imzalanmasında onay alınmasına gerek bulunmadığını, TİS'in 03.12.2008 tarihinde imzalandığını, dava tarihine kadar yaklaşık 2 yıl geçtiğini, sözleşmenin bitimine 6 ay kala dava açılmasının iyi niyetli olmadığını, TİS'i yapmanın amacının sendikalı işçilerin ekonomik ve sosyal durumlarının iyileştirilmesi olduğunu, davacının çalışan işçilere bazı hakların verildiğine ilişkin itirazının hukuki dayanağının bulunmadığını, diğer taraftan iptali istenilen disiplin hükümleri ve ceza cetvellerinin sözleşmeyi imzaya yetkili temsilciler tarafından yapılan görüşmeler sonunda düzenlendiği ve tarafları bağladığını, ayrıca davacının 2008 ve 2009 yılının geçtiğini belirterek, 2009 yılında gerçekleşen sözleşmelerdeki oranların uygulanmasını ve sözleşmenin mali hükümlerinin iptaline gerekçe gösterdiği iller bankasından gönderilen vergi paylarının düşüklüğünün, vergi paylarının eşitsiz dağılımından kaynaklandığını, bu hususun Türkiye'deki tüm belediyelerde geçerli olduğunu, buna dayanılarak hiçbir sözleşmenin iptal edilmediğini, yasaların böyle bir iptale olanak tanımadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporlarına dayanılarak; Toplu iş sözleşmesi ceza cetveli 15. sırasındaki "iş saatlerinde içki içmek" adı ile çalışanların iş saatlerinde içki içmelerine 4 defaya kadar basit cezalar verilerek müdahale edilmesi hükmünün 4857 sayılı İş Yasa'sı 25. maddesine karşılık taraflar arasında menfaat dengesini işveren aleyhine hakkaniyete aykırı şekilde bozması, işyerinin düzeni açısından telafisi mümkün olmayan zararlara sebebiyet verebileceği gerçeği, işyerinin kamuya açık olması ve taraflarca işyeri kurallarının kamu düzenine aykırı şekilde serbestçe belirlenmesinin mümkün olmaması sebepleriyle kamu düzenine, genel asayişe, genel ahlaka ve sağlığa aykırı nitelikteki toplu iş sözleşmesinin bu düzenlemesinin iptali gerektiği ;Toplu iş sözleşmesi 54. maddesi ile işçinin ahlak ve iyi niyete aykırı hareketlerinde işveren belediyenin fesih hakkını kullanmasının disiplin kurulunun oy birliği şartına bağlandığı; disiplin kurulunun dört üyeden oluşması, bu üyelerden iki kişinin işveren, iki kişinin de sendika üyesi işçilerinden müteşekkil olması, ihraç dışındaki kararları katılan üyelerin salt çoğunluk ile vereceği, ihraç kararında ise oybirliği şartının arandığı, böylelikle 4857 sayılı Yasa'nın 25. maddesindeki ahlak ve iyi niyet kuralları ile fesih düzenlemesinin genel itibariyle işlevsiz bırakıldığı, bu durumun da kamu düzenine, genel asayişe, genel ahlaka aykırı nitelikte olduğu ; söz konusu ihraç kararında oybirliği aranmasına ilişkin düzenlemenin iptali gerektiği ; Dosya kapsamı ve bilirkişi raporları muvacehesinde 03.12.2008 tarihli Toplu İş Sözleşmesi'nin ihraca ilişkin 54. maddesinde yer alan "oybirliği şartı" ve ceza cetveli 15. sırasında yer alan "iş saatlerinde içki içmek" hususlarındaki hükümlerinin sözleşme taraflarının menfaat dengesine, kamu düzenine, genel ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı olduğu gerekçesiyle ayrı ayrı iptaline ; davacının toplu iş sözleşmesine yönelik diğer iptal taleplerinin ise, iptali istenilen toplu iş sözleşmesinde sosyal ve ekonomik durumları iyileştirme amacın güdülmesi ile usule, yasaya ve toplu iş sözleşmelerinde özerlik ilkesine aykırı olmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir. D) Temyiz:Kararı taraflar temyiz etmiştir. E) Gerekçe:1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacının tüm davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2- İptali konu edilen maddeler işverenin fesih hakkını ortadan kaldırmamakta , sınırlamaktadır. Toplu iş sözleşmesinin özerkliği dikkate alındığında tarafların serbest iradeleriyle kararlaştırdıkları işverenin fesih yetkisini ortadan kaldırmayan ancak kısıtlayan davaya konu toplu iş sözleşmesi hükümleri geçerli olup davanın tümden reddi gerekirken kısmen kabulü hatalıdır.F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 17.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.