MAHKEMESİ : ÇORLU 1. İŞ MAHKEMESİTARİHİ : 28/06/2012NUMARASI : 2010/220-2012/479DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, ücret ile yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti;Davacı vekili özetle; müvekkilinin davalı işyerinde 28.08.2006-02.10.2009 tarihleri arasındaki dönemde çalıştığını, son aylık ücretinin net 750.00 TL olduğunu, iş sözleşmesinin haklı bir neden olmadığı halde davalı işveren tarafından feshedildiğini, 2009 yılı temmuz ağustos eylül ayları ücretlerinin ödenmediğini, 2007-2008 ve 2009 yıllarına ait izin ücretlerinin de ödenmediğini iddia ederek; kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı, ödenmeyen ücret alacakları ile yıllık izin ücreti alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili; haklı bir sebep olmadan iş akdini davacının feshettiğini, tüm ücretlerinin kendisine ödendiğini belirterek haksız davanın reddini savunmuştur.C) Yerel Mahkeme Kararın??n Özeti:Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.D) Temyiz:Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir E) Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-İşçi ücretlerinin ödenmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. 4857 sayılı İş Kanununun 37 nci maddesine göre, işçiye ücretin elden ya da banka kanalıyla ödenmesi durumunda, ücret hesabını gösteren imzalı ve işyerinin özel işaretini taşıyan “ücret hesap pusulası” verilmesi zorunludur. Uygulamada çoğunlukla “ücret bordrosu” adı altında belgeler düzenlenmekte ve periyodik ödemelerde işçinin imzası alınmaktadır. Banka aracılığı ile yapılan ödemelerde banka kayıtları da ödemeyi gösteren belge niteliğindedir.Ücretin ödendiğinin ispatı işverene aittir. Bu konuda işçinin imzasını taşıyan bir ödeme belgesi yeterli ise de, para borcu olan ücretin ödendiğinin tanıkla ispatı mümkün değildir.4857 sayılı Yasanın 32 nci maddesinde, “Çalıştırılan işçilerin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakının özel olarak açılan banka hesabına yatırılmak suretiyle ödenmesi hususunda; tabi olduğu vergi mükellefiyeti türü, işletme büyüklüğü, çalıştırdığı işçi sayısı, işyerinin bulunduğu il ve benzeri gibi unsurları dikkate alarak işverenleri veya üçüncü kişileri zorunlu tutmaya, banka hesabına yatırılacak ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakının, brüt ya da kanunî kesintiler düşüldükten sonra kalan net miktar üzerinden olup olmayacağını belirlemeye T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, T.C. Maliye Bakanlığı ve Hazine Müsteşarlığından sorumlu T.C. Devlet Bakanlığı müştereken yetkilidir. Çalıştırdığı işçilerin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakını özel olarak açılan banka hesapları vasıtasıyla ödeme zorunluluğuna tabi tutulan işverenler veya üçüncü kişiler, işçilerinin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkaklarını özel olarak açılan banka hesapları dışında ödeyemezler” şeklinde kurala yer verilmiştir. Anılan hükme göre, belli koşulların varlığı halinde ödemeler işçi adına açılacak banka hesabına yatırılmalıdır. Uzun süre ücretlerinin ödenmediği iddiası karşısında, işverence cevap dilekçesinde dayanılmak kaydıyla yemin teklifi hakkının olduğu hatırlatılmalı ve gerekirse bu yönde usulü işlemler tamamlandıktan sonra sonuca gidilmelidir. Dairemizce, çok uzun süre ücret ödenmemesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu belirtilerek, hakimce resen yemin teklifinde bulunulabileceği de kabul edilmektedir (Yargıtay 9.HD. 18.10.2004 gün 2004/7006 E. 2004/23275 K). Somut olayda; yerel mahkemece her ne kadar, dosyada mevcut 3 adet ödeme makbuzundaki miktarlar ücret alacağı hesaplamalarından mahsup edilmişse de, 26/02/2010 tarihli ödeme makbuzunda yer alan 150 TL lik ödeme mahsup edilmemiş olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir.F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 10/09/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.