MAHKEMESİ : GEBZE 1. İŞ MAHKEMESİTARİHİ : 26/07/2012NUMARASI : 2008/817-2012/276DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti, izin ücreti ile ikramiye alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı, davalı işveren M.. M.. Klavuzluk ve R.. Hizmetleri İnşaat San. Tic. A.Ş.'nin Dilovası'ndaki işyerinde Palamar römorköründe, palamarcı usta gemici olarak çalıştığını, uzun yıllar uygulanan ikramiyelerin kaldırılarak maaşlara bölündüğünü, maaş bordrolarında hafta tatili mesaisi verilmediği halde ikramiyenin bir kısmının hafta tatili mesaisi olarak gösterildiğini, vardiya izinleri ve yıllık izinler dışında hiçbir resmi tatilde izin yaptırılmadığı gibi, ücretlerinin de ödenmediğini, son zamanlarda ise davacının fiziki çalışma koşullarının ağırlaştığını, davacının bu durumu işveren yetkililerine defalarca bildirmesine rağmen, davalı işveren tarafından hiçbir önlem alınmadığını, bu nedenle Türkiye Denizciler Sendikası'na üye olduğunu, davacının sendikaya üye olduğunu öğrenen davalı işverenin sendika üyeliğinden derhal çıkmaları, aksi takdirde işten çıkartılacaklarını bildirdiğini, davacının sendikaya üye olduktan bir gün sonra iş akdinin somut bir gerekçe gösterilmeden Deniz İş Kanunu'nun 14/1 maddesi gereğince işe gelmediği, gemiyi terk ettiği gerekçesiyle feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla çalışma, hafta tatili, genel tatil, ikramiye ve izin alacaklarını istemiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı, şirketin ticaret siciline kayıtlı şirket merkezi adresinin İnebolu Sok. No.21 Setüstü Kabataş İstanbul olması nedeniyle davanın Beyoğlu İş Mahkemesinde açılması gerektiğini, davacının davalı işyerinde 27/07/2005 tarihinden itibaren çalışmaya başladığını, bir süredir işyerinde iş disiplinine uygun olmayan iş düzenini bozucu tutum ve davranışlar sergilediğini, bu nedenle defalarca uyarıldığını, davacının şirkette görevine devam etmesinin gerek personel, gerekse 3. kişiler açısından ciddi mal ve can kaybı riski taşıdığından iş akdinin haklı nedenlerle feshedildiğini, iş akdi haklı nedenlerle feshedilen davacının kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı alacağına ilişkin taleplerinin yasal dayanağı olmadığını, davacının sendika üyesi olduğu gerekçesi ile iş akdinin feshedildiği iddialarının gerçeği yansıtmadığını, davalı işverenin, davacının sendika üyesi olduğunu dahi bilmediğini, davacının ücretinin maktu olarak ödendiğini, bu ücretin fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil ücretlerini de kapsadığını, bu nedenle davacının fazla mesaiye ilişkin ücret taleplerinin hukuki dayanağı olmadığını, yine davacının yıllık izinlerinin kullandırılmadığına ilişkin beyanlarının gerçek olmadığını, davacının çalışmış olduğu dönemlere ilişkin yıllık izinlerini kullandığını savunarak, davanın reddini istemiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında çalıştığını, davalının iş sözleşmesini fesihte haksız olduğu, yıllık 270 saati aşan fazla çalışma alacağı bulunduğu, davacının iş güvencesi kapsamında olup işe iade davası açma imkanı varken bunu açmaması sebebiyle sendikal tazminat alacağı talep edemeyeceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. D) Temyiz:Kararı taraflar temyiz etmiştir. E) Gerekçe:Deniz İş Kanunu 1. Maddesinin 1. fıkrası uyarınca, bir geminin Deniz İş Kanunu'nun kapsamına girebilmesi için denizlerde, göllerde ve akarsularda çalıştırılması, bu geminin Türk Bayrağı taşıması, geminin yüz ve daha yukarı grostonilatoluk olması gerekir. Maddenin 2. Fıkrasına göre de: a) Aynı işverene ait gemilerin grostonilatoları toplamı yüz veya daha fazla olduğu" takdirde, bu gemilerle, bu gemilerde çalışan ve çalıştıranlar Deniz İş Kanunu hükümlerine tabi olacaklardır. b) İşverenin çalıştırdığı gemi adamı sayısı beş veya daha fazla bulunduğu takdirde" başka bir şart aranmaksızın, başka bir anlatımla geminin grostonilatosuna bakılmaksızın, bu gemi Deniz İş Kanunu kapsamına giren bir işyeri olacaktır. Gemi yabancı ülke bayrağı taşıyor veya gemi Türk bayraklı olsa dahi yüz grostonalitonluk değilse yada diğer belirtilen istisnai şartları taşımıyor ise bu gemide çalışanlar hakkında Deniz İş Kanunu uygulanamaz. Taşıma işinde çalışan bu gemideki işçiler de 4857 sayılı İş Kanunu kapsamı dışında kaldığından, haklarında Borçlar Kanunu hükümleri uygulanır. Dosya içerisindeki fesih bildiriminde davacının Deniz İş Kanuna tabi olarak çalıştığı açıkça belirtilmiştir. Yine dosya içindeki iş sözleşmesi ile gemi adamı belgesine göre davacının usta gemici olarak çalıştığı tartışmasızdır.Somut bu hukuki ve maddi olgulara göre davacı gemi adamının davalıya ait gemide deniz taşıma işinde çalıştığı, bu nedenle 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında kalmadığından talep edilen ve hüküm altına alınan tazminat ve işçilik alacaklarının 4857 sayılı İş Kanunu hükümleri uyarınca belirlenmesi hatalıdır.F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, tarafların sair temyiz taleplerinin daha sonra incelenmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 10.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.