MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİ (SOSYAL GÜVENLİK)DAVA : Davacı, kıdem tazminatı ile fazla mesai ücreti, fark ücreti, ücret alacağı, izin ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde taraflar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı vekili, davacının davalı işverenlikte 04.04.2003-31.01.2009 tarihleri arasında hastabakıcı-temizlikçi olarak kesintisiz çalıştığını, yıllık izinlerinin kullandırılmayıp ücretleri tam ödenmediğini, talep ettiğinde "eğer istemiyorsan çalışma" denildiğini müvekkilinin iş akdini haklı nedenle feshettiğini belirterek; kıdem tazminatı, fazla mesai ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, ücret ve yıllık izin ücreti alacağı ile fark ücreti alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili tarafından; davanın İstanbul Medicine Hospital Hastanesine açıldığı, hastanenin tüzel kişiliğinin bulunmadığı, davacının ... yanında çalıştığı, 29.12.2008 tarihli yazı ile istifa ettiği, iddiaların gerçek dışı olduğu hususları belirtilerek davanın reddine karar verilmesi istenmiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece istifa dilekçesinin hata,hile veya ikrah ile yazdırılıp imzalatıldığı ispat edilmediği dikkate alınarak kıdem tazminatı talebinin, ücret alacağı ve ücret farkı talebinin reddine, fazla çalışma alacağı, ulusal bayram-genel tatil alacağı ile yıllık izin ücreti alacağının kabulüne karar verilmiştirD) Temyiz:Kararı taraflar avukatları temyiz etmiştir.E) Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının tüm davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Taraflar arasında davacının çalışma süresi ile ilgili olarak uyuşmazlık bulunmaktadır. Davacı işveren nezdinde 04.04.2003 tarihinde çalışmaya başladığını ve iş sözleşmesini 31.01.2009 tarihine haklı nedenle feshettiğini iddia etmiş, mahkemece savunmaya değer verilerek davacının 24.01.2006 tarihinden istifa dilekçesi verdiği 31.12.2008 tarihine kadar çalıştığı kabul edilmiştir. Davacı tanığı beyanları çalışma süresi hakkında davacı iddiasını doğrulamaktadır. Bilirkişi raporunda açıkça tespit edildiği üzere, sigorta kaydına göre 24.01.2006 tarihinde davacı, davalı şirket nezdinde çalışmasının bildirildiği belirtilmiş ise de aynı raporda davacının hastanede çalıştığını ileri sürdüğü 2006 yılı öncesine ilişkin olarak NİTEM Sağlık Şirketinde kaydının mevcut olduğu saptanmıştır. Tanıklarda davacının aynı yerde çalıştığını beyan ettiklerine göre, işyeri devri bulunup bulunmadığı araştırılmalı, dinlenen tanıkların (davacının çalıştığını ileri sürdüğü tarihler arasındaki) SGK kayıtları getirtilip anlatımları denetlenmeli, çelişki çıkması halinde giderilmeye çalışılmalı ve sonucuna göre karar verillmelidir. Diğer taraftan davacı iş sözleşmesinin 31.01.2009 tarihinden feshettiğini iddia ettiğine göre davacının mahkemece kabul edilen 31.12.2008 tarihinden sonra çalışıp çalışmadığı ve buna göre iş sözleşmesinin idda edilen tarihte sona erip ermediği de açıklığa kavuşturulmalıdır. Eksik araştırma ile karar verilmesi hatalıdır. Devir ve fesih tarihi açıklağa net olarak kavuşturulmalı ve davacının talepleri belirlenecek hizmet süresine göre hesaplanmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir. 3- Uyuşmazlık konusu olgulardan biri de davacı tarafından yazıldığı bildirilen istifa mektubuna değer verilip verilmeyeceği hususudur. Davacı vekili, hastanede görevli başhemşirenin "sana birşey olmaz, sen bunu imzala" şeklindeki yanıltıcı telkiniyle metnin yazıldığını, davacının yazdığını anlayabilecek durumda olmadığını ileri sürmüştür. İstifa dilekçesi 29.12.2008 tarihli olup, davacı bu tarihten sonra da çalıştığını belirtmiştir. SSK kaydına göre iş sözleşmesi bu istifa tarihinde değil, 31.12.2008 tarihinde sona ermiştir. Ancak davacı 31.01.2009 tarihine kadar çalıştığını ileri sürmüştür. Davacı iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini iddia ettiğine ve fazla mesai ücret alacağı da olduğuna göre feshinin 4857 sayılı İş Kanunu'nun 24/II.e maddesi kapsamında değerlendirilip değerlendirilmeyeceği incelenmelidir. Gerekirse HMK'nın 169/1 maddesi gereğince davacı isticvap edilmeli, hizmet süresi, fesih tarihi ve fesih nedeni açıklığa kavuşturulmalı, sözkonusu yazı ve imzası kendisine gösterilip beyanı alınmalı, imzala yönündeki telkinin irade fesadı olup olmadığı değerlendirilmeli, okuma yazması ile ilgili durumu açıkça ortaya konmalı ve davacı feshinin haklı nedene dayanıp dayanmadığı, kıdem tazminatına hak kazanıp kazanmayacağı belirlenmeli ve sonucuna göre karar verilmelidir. Yazılı ve hatalı gerekçe ile eksik inceleme sonucu kıdem tazminatı isteğinin reddi isabetsizdir. F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 16.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.