Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 25655 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 13303 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİDAVA :Taraflar arasındaki, kıdem tazminatı ile izin ücreti, fazla çalışma ücreti ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hüküm süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 15.09.2015 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına Avukat ... geldi. Karşı taraf adına kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı, davalı işyerinde ithalat-ihracat olarak 1994-2010 yıllaraı arasında iki dönem halinde çalıştığını, ilk dönem çalışmasının 7.4.2008 tarihinde emeklilik nedeniyle sona erdiğini, bu döneme ilişkin kıdem tazminatının eksik ödendiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı ile yıllık ücretli izin, fazla çalışma ve genel tatil alacağını istemiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı, davacının ilk dönem çalışmasına ilişkin olarak kıdem tazminatının eksiksiz olarak ödendiğini, ikinci dönem çalışmasının istifa ile sona erdiğini, yıllık izinlerini kullandığını, fazla çalışma ve genel tatil çalışmasının söz konusu olmadığını, taleplerinin zamanaşımına uğradığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, davacının ithalat ve ihracat sorumlusu olarak çalıştığı, ilk dönem çalışmasının emeklilik nedeniyle sona erdiği ancak kıdem tazminatının eksik ödendiği, fazla çalışma ve genel tatil çalışması yaptığını ispat ettiği, buna karşılık bu ücretlerinin ödenmediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.D) Temyiz:Karar davalı avukatı tarafından temyiz edilmiştir.E) Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı yasal gerektirici nedenlere göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır. İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.Somut olayda davacı fazla çalışma yaptığını dinlettiği tanıkla ispat etmiştir. Ancak davacı tanığı 07.02.2009 tarihinde işten ayrılmıştır. Bu tarihten sonra davacı fazla çalışma yaptığını kanıtlayamamıştır. Mahkemece bu tarihten sonraki dönem için fazla çalışma ve genel tatil alacağının hüküm altına alınması hatalıdır. 3-Taraflar arasında, işçilik alacaklarının zamanaşımına uğrayıp uğramadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. Davacı, bilirkişi tarafından yapılan hesaplamaya göre fazla çalışma ve genel tatil alacağı yönünden davasını ıslah suretiyle arttırmıştır. Davalı işveren, ıslaha karşı süresinde verdiği yazılı itiraz dilekçesinde zamanaşımı definde bulunmuştur. Hem mülga 818 sayılı Borçlar Kanunun 126/3, hem de 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Borçlar Kanunun 147/1 maddesine göre işçi ücretlerine ilişkin davalar 5 yıllık zamanaşımına tabidir. Bu nedenle ıslahla talep edilen fazla çalışma ve genel tatil alacağının ıslah tarihinden geriye doğru 5 yılın dışında kalan ve dava dilekçesinde talep edilen miktardan fazla olan kısmı zamanaşımına uğramıştır. Gerekirse bilirkişiden ek rapor alınmak suretiyle tanıkla ispat edilen 07.02.2009 tarihine kadar olan dönem için davalı lehine oluşan usulü kazanılmış haklarda nazara alınmak suretiyle davacının fazla çalışma ve genel tatil alacağı hakkında yeniden bir karar verilmelidir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, davalı yararına takdir edilen 1.100.00 TL.duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 15/09/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.