MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİDAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile asgari geçim indirimi alacağı fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti, hafta tatil ücreti, resmi tatil ücreti, dini ve bayram tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkemece, husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının davalı sitede 03/08/1999 tarihinden beri güvenlik - bekçi sıfatı ile çalıştığını, bu yerde 24 adet villa parselinin bulunduğunu, iş akdine davalı işverence haksız olarak son verildiğini iddia ederek, kıdem ve ihbar tazminatı ile, asgari geçim indirimi alacağı, fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti, hafta tatili ücreti, resmi tatil ücreti ve dini ve bayram tatili ücreti alacaklarının davalı Site Yönetiminden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı Yöneticilik taraf teşkilinin sağlanmadığını savunmuştur.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, yapılan kolluk araştırmasından, tapu kaydından, ...'nın yazı cevabından davacının çalıştığını iddia ettiği yerde resmi bir site yönetimi olmadığı, burada birbirinden bağımsız villaların olduğu, olmayan bir yönetime dava yöneltilemeyeceği gerekçesiyle davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.D) Temyiz:Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. E) Gerekçe:İşyerinde kapıcı olarak çalışan davacı işçinin işçilik alacaklarına ilişkin davasını Kat Maliklerine karşı yöneltip yöneltemeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır. Kapıcılık hizmetlerinin diğer işlere göre bir farklılık gösterir. Bu nedenle 1475 sayılı Yasada olduğu gibi, 4857 sayılı İş Kanununda da konut kapıcıları hakkında ayrı düzenlemeler getirilmiş, 110 uncu maddede “Konut kapıcılarının hizmetlerinin kapsam ve niteliği ile çalışma süreleri, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil günleri, yıllık ücretli izin hakları ve kapıcı konutları ile ilgili hususların düzenlenmesinde uygulanacak değişik şekil ve esaslar ... hazırlanacak bir yönetmelikle düzenlenir.” hükmüne yer verilmiştir.Konut Kapıcıları Yönetmeliğinin 3 üncü maddesinde kapıcı, ana taşınmazın bakımı, korunması, küçük çaptaki onarımı, ortak yerlerin ve döşemelerin bakımı, temizliği, bağımsız bölümlerde oturanların çarşı işlerinin görülmesi, güvenliklerinin sağlanması, kaloriferin yakılması ve bahçenin düzenlenmesi ve bakımı ve benzeri hizmetleri gören kişi olarak tanımlanmıştır. Aynı maddede, işveren ise konutun maliki ve ortakları olarak açıklanmıştır. Kamu kurumlarına ait lojman işyerlerinde ana taşınmaz maliki, ilgili kamu kurumudur. Yönetici ise konutun maliki ya da kat malikleri adına hareket eden kişidir. Yönetici, Kat Mülkiyeti Kanununa göre seçilir ve görevlerini ifa eder. Yönetmelikte işyeri, kapıcının çalıştığı konut ile bağımsız bölüm, ortak yerler, eklenti ve tesislerin tümü olarak ifade edilmiştir. Yönetmeliğin 4/a maddesine göre, yöneticinin iş ya da toplu iş sözleşmesi yapması için işverenin yazılı olarak yetki vermesi gerekir. Buna rağmen, yazılı yetki olmadığı durumlarda kapıcı ile yönetici arasındaki sözleşmenin geçersiz olduğu söylenemez. Konutun maliki ya da ortaklarının yazılı yetki vermedikleri halde kapıcılık hizmetlerinden yararlanmaları kapıcılık sözleşmesine onay verildiği anlamındadır. Kapıcı ile binanın sahibi ya da kat malikleri kurulu arasında yapılmış olan iş sözleşmesinin tam süreli ya da kısmî süreli olarak yürürlüğe konulması mümkündür. Özellikle bağımsız bölüm sayısının az ve eklentiler ile ortak alanların da yoğun bir iş hacmini gerektirmeyecek durumda olduğu hallerde, kapıcının günlük yedibuçuk saat ve haftalık kırkbeş saat olağan mesaiye göre daha az sürelerle çalıştırılması imkân dâhilindedir. Kısmî süreli iş sözleşmesi yazılı olarak yapılmamış ise, işyerinin özelliği ve işin niteliğine göre çalışma olgusunun kanıtlanması mümkündür. Yönetici, İş Kanunu ve Yönetmeliğin uygulanması yönüyle işveren temsilcisidir. İş hukuku anlamında ortaya çıkabilecek idarî ve yargısal uyuşmazlıklarda yönetici işvereni temsil eder. Bu itibarla, kapıcının işveren hakkında açabileceği davanın kat maliki ya da maliklerine karşı açılması gerekmekte ise de, Yönetmelikten doğan bu temsil yetkisine göre davanın doğrudan yönetici hasım gösterilerek açılması da mümkündür. Ancak bu halde dahi hükmün doğrudan yönetici hakkında kurulması doğru değildir. Mahkemece kat maliki ya da malikleri adına yönetici hakkında karar verilmesi gerekir. Zira Yönetmeliğin 4/d maddesine göre, yöneticinin ana taşınmazda üstlendiği görevleri itibarıyla kat maliki ya da maliklerinden tahsil ederek, kapıcının Yasadan doğan haklarını ödeme yükümlülüğü vardır. Somut olayda, dosyada mevcut kolluk araştırmasından dava konusu yerde müstakil bahçeli villaların bulunduğu, site şeklinde etrafının çevrili olmadığı, ancak aynı tipte 10-15 villadan ibaret bu yere Akkent Sitesi denildiği, site yönetiminin bulunmadığı, davacının bu bölgede bahçıvanlık yaptığının belirtildiği anlaşıldığından, mahkemece doğrudan yönetici hasım gösterilerek açılan davanın husumet nedeniyle reddi hatalı olup, HMK 124 maddesi doğrultusunda husumetin doğru hasıma, bir başka ifadeyle tüm kat maliklerine tevcihi için usulü işlemlerin tamamlanması gerekirken eksik incelemeyle karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 14.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.