Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2558 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 39239 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİDAVA :Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, genel tatil ücreti, fazla çalışma ücreti, asgari geçim indirimi ile ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı, iş sözleşmesinin işverence haksız feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin ücreti, genel tatil, fazla çalışma, asgari geçim indirimi ve ücret alacaklarını istemiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı, davacının devamsızlık yaptığını savunarak, davanın reddini istemiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının iş sözleşmesini fesihte haksız olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. D) Temyiz:Kararı davalı taraf temyiz etmiştir. E) Gerekçe:1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının yerinde olmaması nedeni ile reddine,2- Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalının hukuki dinlenilme hakkının kısıtlanıp kısıtlanmadığı noktasında toplanmaktadır.Somut olayda, davalı savunmasını kanıtlamak amacıyla bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde tanık isimlerini bildirmiş, mahkemece davacının süresinde bildirilmeyen tanıkların dinlenmesine muvafakatı olmadığı gerekçesiyle tanık dinletme talebi reddedilerek hüküm kurulmuştur.Davalının tanıklarının dinlenmemesi savunma hakkının kısıtlanamayacağı ilkesine ve karar tarihinde yürürlükte bulunan HUMK 482.maddesi hükmüne ayrıca 6100 sayılı Hukuk Muhakeme Kanununun 27. maddesinde düzenlenen hukuki dinlenilme hakkına aykırılık oluşturmaktadır. Bu nedenle mahkemece davalının tanıkları dinlenerek ifadeleri tüm dosya içeriği ile bir değerlendirmeye tabi tutularak karar verilmesi gerekirken HUMK 482.maddesi gereği yargılamanın tamamlanmasına kadar delil toplama hususunun mümkün olduğu dikkate alınmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, kararın bozulması gerekmiştir.F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, sair hususların bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 23.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.