MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİDAVA : Davacı, kıdem tazminatı ile fazla mesai ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti: Davacı, 06/01/2005 tarihinde davalı işyerinde ... olarak çalışmaya başladığını ancak çalışmalarının 12/09/2006 tarihinde kuruma bildirdiğini, 05/06/2011 tarihinde evlenerek kanunun kendisine sağladığı 1 yıl içinde iş akdini feshedip kıdem tazminatı ve diğer kazanılmış hak ve alacaklarını talep etmek için davalıya 07.05.2012 tarihli ihtarname keşide ettiğini, bu taleplerin davalı tarafından karşılanmadığını, 09.00-19.00 saatleri arasında çalıştığını, bazı günler 19:00'dan sonra da çalıştığını, yıllık ücretli izinlerini kullanmadığını, dini ve milli bayramlarda çalıştığını, en son net 950,00-TL ücret aldığını, işyerinde öğle yemeği verildiğini, servis olduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 500,00-TL kıdem tazminatı, 500,00-TL yıllık ücretli izin, 500,00-TL genel tatil ücreti, 1.000,00-TL fazla mesai ücretinin akdin feshi tarihinden itibaren işlemiş ve dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı, davacının herhangi bir alacağının bulunmadığını, personel sicil dosyasından davalının her ay asgari ücret üzerinden düzenli olarak maaş ve diğer ödemeleri yaptığının anlaşılacağını, davacının bordrolarının içeriklerini inceleyerek kabul anlamında her ayın bordosuna imza attığını, davacının sebepsiz şekilde işverenine haber vermeksizin ve mazeretsiz olarak işe gelmemeye başladığını, telefonlarını açmadığını, bu durumda davalı lehine iş akdini haklı nedenle fesih hakkı doğduğunu, aradan bir müddet geçtikten sonra da davacının evlilik sebebiyle iş akdinin feshini ve tazminat talebini bildiren bir noter ihtarı gönderdiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının evlilik sebebiyle iş akdini feshettiği bu nedenle kıdem tazminatı talebinin haklı olduğu, imzalı izin belgelerinden 26 gün yıllık iznin kullanıldığı, bakiye izinlerin kullanıldığı veya karşılığının ödendiğinin işverence kanıtlanamadığı, fazla mesai yaptığı, karşılığının ödendiğinin kanıtlanamadığı gerekçesi ile kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, milli bayram ücreti taleplerinin kabulüne, dini bayram ücreti talebinin reddine karar verilmiştir. D) Temyiz:Kararı davalı vekili yasal süresi içinde temyiz etmiştir. E) Gerekçe: 1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2- İş hukukunda çalışma olgusunu, iddia eden işçi kanıtlamalıdır. Çalışma olgusu her türlü delille kanıtlanabilir. Çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. İşçinin çalışma olgusunun tespitinde işyerinde veya komşu işyerinde çalışanların tanıklığı önemli olduğu gibi tanık olarak dinlenecek kişinin tanıklığına güveni etkileyebilecek bir durumun olup olmadığı da araştırılmalıdır.6100 HMK.’un tanıkla ilgili hükümlerinden 240/1 maddesine göre “Davada taraf olmayan kişiler tanık olarak gösterilebilir”, 250. Maddesine göre ise “Tanığın davada yararı bulunmak gibi tanıklığının doğruluğu konusunda kuşkuyu gerektiren sebepler varsa, bunu iki taraftan biri iddia ve ispat edebilir”. Davacı davalı işyerinde 06.01.2005- 07.05.2012 tarihleri arasında çalıştığını iddia etmiştir. Mahkemece tanık ...’ın beyanına itibar edilerek hizmet süresi tayin edilmiş ise de; ...’ın davacının eşi olması nedeni ile hizmet süresinin başlangıcına dair beyanına itibar edilemez. Davacı işe giriş tarihine ilişkin iddiasını başka tanık anlatımı ile de ispat edememiştir. Ancak davacı vekili tarafından dosyaya sunulan 02.01.2006 – 28.01.2006 tarihli davacının isminin ve imzasının yer aldığı tahsilat makbuzları uyarınca davacının ancak 02.01.2006 tarihinde davalı iş yerinde çalışmaya başladığı ispat edilebilmiştir. Bu nedenle mahkemece davacının 02.01.2006- 07.05.2012 tarihleri arasında çalıştığı kabul edilerek işçilik alacaklarının hüküm altına alınması gerekmektedir. Hükmün açıklanan nedenle bozulması gerekmiştir. F) Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 14.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.