Günol ve Hasan ile Mehmet ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair (Nazilli İkinci Asliye Hukuk HakimliğO'nden verilen 15.11.2007 gün ve 95/199 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalılardan Mehmet ile Süzen tarafından süresinde istenilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği düşünüldü: Davacılar vekili, miras bırakan Emine ve Ahmet'in sağlığında düzenlenen 10.04.1980 gün 5269 yevmiye numaralı taksim sözleşmesi uyarınca 415 parselin 1/5'er payının vekil edenlerinin, diğer payların diğer mirasçılara, 109 ada 4 ve 162 ada 3 parselin öncesi ve esası olan 671 ve 1160 parsellerin birleştirilerek taksim uyarınca 109 ada 4 parsele tekabül eden sözleşmede belirtilen miktardaki payın vekil edeni Hasan'a, 162 ada 3 parselin de yine belirtilen payının vekil edeni Günol'a bırakıldığını açıklayarak, bırakılan taşınmaz bölümlerinin ifrazen, ifrazı mümkün olmadığı takdirde belirtilen paylar oranında iptal ve tescile karar verilmesini istemiştir. Daval ı Süzen davanın reddine karar verilmesini istemiş, diğer davalılar Mehmet, Şakibe, Ahmet ve Emine İse yargılamanın ilk oturumunda davayı kabul ettiklerini bildirmişlerdir. Mahkemece, dava konusu parsellerin ifrazının mümkün olmadığının bildirilmesi nedeniyle bu konuya ilişkin isteğin reddine, dava konusu parsellerin tapu kayıtlarının iptali ile taksim sözleşmesi uyarınca hak sahipleri adına tapuya tesciline karar verilmesi üzerine; hüküm, davalılardan Mehmet ve Süzen tarafından temyiz edilmiştir. Dosya arasındaki tapu kayıtlarına göre 415 parsellerin tarafların ortak miras bırakanı Emine, 109 ada 4 ve 162 ada 3 parsellerin de Ahmet adına tapuda kayıtlı bulundukları, tarafların adı geçen kayıt maliklerinin mirasçıları arasında yer aldıkları anlaşılmıştır. Davacılar vekili tarafından dosyaya sunulan Nazilli Birinci Noterliği'nce düzenlenen 10.04.1980 gün, 5269 yevmiye numaralı "düzenleme şeklinde taksim sözleşmesi" başlıklı belge uyarınca miras bırakan Emine ve Ahmet'in katılım ve onayıyla mirasçılık belgesinde isimleri geçen mirasçılarının dava konusu parselleri ve dava dışı bulunan diğer parselleri taksim ettikleri belirlenmiştir. Sözleşmenin incelenmesinden de anlaşılacağı üzere, taksim sözleşmesi miras bırakan Ahmet ve Emine'nin sağlığında düzenlenmiştir. TMK'nın 678. maddesi hükmüne göre miras bırakanın katılması veya izni olmaksızın bir mirasçının henüz açılmamış bir miras hakkında diğer mirasçılar veya üçüncü bir kişiyle yapacağı sözleşmeler geçerli değildir. Görülmekte olan davada dayanılan sözleşme anılan hükme uygun olarak düzenlenmiştir. Başka bir anlatımla, Ahmet ve Emine'nin sağlığında katılımlarıyla terekesi mirasçıları arasında taksim edilmiştir. Bu şekilde düzenlenen bir taksim sözleşmesi geçerli olup, taraflar yönünden bağlayıcıdır. Davacılar vekili, geçerli bulunan taksim sözleşmesine dayanarak taşınmazların ifrazen, mümkün olmadığı takdirde paylı olarak iptal ve tescilini istemiş bulunduğuna, yapılan araştırmaya göre de ifrazı mümkün olmadığına göre, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olmasında kanuna aykırı bir yön görülmemiştir. Davalı Süzen ve Mehmet'in işin esasına ilişen temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunmamaktadır. Adı geçen davalıların hükmün esasına yönelttikleri temyiz itirazlarının reddi ile hükmün esasının ONANMASINA, Daval ı Süzen ve Mehmet'in avukatlık ücretine ilişkin temyiz itirazlarına gelince; davalı Süzen davanın reddine karar verilmesini savunmuş bulunduğuna göre, HUMK'nın 94/2 ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 6. maddesi hükmü uyarınca bu davalının avukatlık ücretinden sorumlu tutulmasında bir yanlışlık bulunmamıştır. Ancak, davalı Mehmet ve diğer davalıların davanın açılmasına sebebiyet verdikleri ileri sürülmediğine ve yargılamanın ilk oturumunda davayı kabul etmiş bulunmalarına göre, avukatlık ücretinden sorumlu tutulmuş olmaları doğru değildir. Mehmet dışındaki davayı kabul eden diğer davalılar hükmü temyiz etmemişlerdir. Davalı Mehmet'in açıklandığı üzere avukatlık ücretinden sorumlu tutulmaması gerekir. Mahkemece bu yön gözönünde tutulmaksızın avukatlık ücretine hükmedilmiş olması doğru değildir. Davalı Süzen'in avukatlık ücretine ilişkin temyiz itirazlarının reddine, davalı Mehmet'in temyiz itirazlarının kabulü ile onunla ilgili hükmün avukatlık ücretine ilişkin bölümünün HUMK'nın 428. maddesi uyarınca (BOZULMASINA) ve 202,50 YTL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 607,50 YTL'nin temyiz eden Mehmet ile Süzen'den alınmasına 08.05.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.