MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR 1. İŞ MAHKEMESİTARİHİ : 20/07/2012NUMARASI : 2011/1149-2012/616DAVA :Davacı, %40'tan az olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatı alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davalı avukatı ile dahili davalı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı vekili; müvekkili B.. A..'in E.. Gıda A.Ş'de 16/10/2006 tarihinde plasiyer olarak çalışmaya başladığını, davalı C.. E..'un E.. Gıda A.Ş'nin yönetim kurulu başkanı olduğunu, müvekkilinin işi nedeni ile emrine tahsis edilen araç ve sorumluluğundaki malların teminatı olarak boş senet tanzim edildiğini, müvekkili B.. A..'in kayınpederi olan diğer müvekkili A.. Ş..'nın da kefil olarak senedi imzalamak sureti ile şirkete verdiklerini, müvekkili B.. A..'in iş aktinin 15/12/2010 tarihinde feshedildiğini, fesihten sonra senedin geri verilmesi gerekirken davalının senedi iade etmeyerek şirket adına doldurarak icra takibine koyduğunu, senedin teminat senedi olarak verildiğini ve müvekkillerinin borçlu olmadığını iddia ederek, müvekkilleri aleyhine yürütülen icra takibinde takibe konu senet nedeni ile müvekkillerinin borçlu olmadıklarının tespiti ile kötüniyetli hareket eden davalının %40'tan az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı C.. E.. vekili; taraflar arasındaki hukuki ilişkinin işçi işveren ilişkisinden kaynaklanmadığını, hukuki ilişkinin alacak borç ilişkisi olduğundan görev itirazında bulunduklarını, davacının müvekkilinden kişisel ihtiyaçları nedeni ile nakit para aldığını ve anılan bonoyu verdiğini, vade tarihi geçtiği halde vekil edenince iyiniyetle ödenmesinin beklendiğini, ödeme yapılmadığı için de icra takibine başlandığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir. E.. A.Ş temsilcisi; davaya konu kambiyo evrakı ile şirketlerinin bir ilgisi bulunmadığını, şirketlerinin davacılardan bir taleplerinin bulunmadığını, anılan hukuki ilişkide şirketlerinin taraf olmayıp husumet itirazları olduğunu savunarak, husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece davanın kısmen kabulü ile davacıların dava konusu bono nedeniyle borçlu olmadıklarının tespitine, % 40 tazminat taleplerinin reddine hükmedilmiştir.D) Temyiz:Kararı Davalılar temyiz etmiştir. E) Gerekçe:Yargılama sırasında davacılardan B.. A..'in çalışmasının geçtiği şirket olarak davalı E.. A.Ş. mahkemece davaya dahil ettirilmiş ve şirket karar başlığında "husumet yöneltilen" olarak adlandırılmış ise de, husumetin davalı C.. E..'a mı yoksa davalı şirkete mi düştüğü mahkemece gerekçelendirilmeden karar başlığında hem davalı C.. E..'un hem de şirketin davalı olarak yer aldığı görülmüştür.Mahkemece yapılacak iş öncelikle HMK. 124/4. maddesinin uygulanma gerekçesini açıklayıp, buna bağlı olarak husumetin kime düştüğü kesin olarak saptanarak sonucuna göre hüküm kurmaktır. Bu nedenle hükmün sair yönleri incelenmeksizin bozulması gerekmiştir.F) Sonuç:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 08.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.