MAHKEMESİ : ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ (İŞ)DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davalı ... avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı, davalılardan ... bağlı ... hizmetli olarak çalışırken iş sözleşmesinin işverence haksız şekilde fesh edildiğini, Bankanlığın yanında ... de işveren olduğunu, açmış olduğu hizmet tespiti davasının lehine sonuçlandığını, ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti alacaklarının tahsilini, istemiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı ... vekili, davacının işvereninin Bakanlık olmadığını, ayrıca davacının taleplerinin yersiz olduğunu, yaklaşık 12 yıl boyunca hiç yıllık izin kullanmadığının kabülünün hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davanın öncelikle husumet, aksi düşünülürse esastan reddi gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.Davalı ... ise davaya cevap vermemiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, iki davalı arasında asıl-alt işveren ilişkisi olduğu ve alacaklardan birlikte sorumlu oldukları, davacının iş akdinin işverence haksız şekilde fesh edildiği kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı ayrıca yıllık izin ücreti alacaklısı da olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, karar verilmiştir.D) Temyiz:Kararı davalı ... vekili temyiz etmiştir. E) Gerekçe:1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı ... vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2- Davacının, davalılar ile Sosyal Güvenlik Kurumu aleyhine açtığı hizmet tespiti davasında, davacının davalı işyerinde 12/09/1996-20/02/2008 tarihleri arasında 3998 gün çalıştığı tespit edilmiş olup karar kesinleşmiştir.Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda hizmet süresi ile ilgili kesinleşen kararda belirtilen 3998 gün yerine, tespitteki süreyi aşar şekilde hizmet süresi olarak 11 yıl 5 ay 8 gün süre belirlenip hesaplamaların buna göre yapılması hatalıdır.3- Dava, kısmi eda külli tespit davası niteliğinde olup kıdem tazminatı dışında davaya konu edilen miktarlar bakımından dava tarihinden ıslah ile artırılan kısımlar içinse ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde alacakların tamamı için dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi isabetsizdir.4- Harçtan muaf olan davalı ... aleyhine davacının yaptığı harç masraflarının yüklenmesi de hatalı olup, ayrı bir bozma sebebidir. F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 14/09/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.