Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 25514 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 33085 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ : ÇORLU 1. İŞ MAHKEMESİTARİHİ : 05/07/2012NUMARASI : 2011/188-2012/592 DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti ile fazla mesai ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı işverene ait işyerinde çalıştığını, iş akdini fazla mesai ücretlerinin ödenmemesi gerekçesi ile haklı nedenle feshettiğini, yıllık ücretli izinlerinin kullandırılmadığını, fazla mesai yapmasına rağmen karşılığı olan ücretlerin ödenmediğini iddia ederek kıdem tazminatı, yıllık ücretli izin, fazla mesai alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddini talep etmiştir. C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.D) Temyiz:Kararı davalı yasal süresi içerisinde temyiz etmiştir.E) Gerekçe:Taraflar arasında davalının savunma hakkının kısıtlanıp kısıtlanmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.Davalı taraf, bilirkişi raporuna itiraz ve ıslah dilekçesine karşı cevap hakkını kullanmak için Mahkeme’ye hitaben 5.7.2012 tarihli dilekçe ile başvurularına rağmen bunun dinlenmeyerek savunma haklarının ihlal edildiğini iddia etmektedir.Dosyanın incelenmesinden; dosyanın bilirkişiye gönderildiği, 12.6.2012 tarihli celsede dosyanın bilirkişiden dönüşünün beklenmesine dair ara karar kurulduğu ve duruşmanın 5.7.2012 tarihine talik edildiği görülmektedir.5.7.2012 tarihli duruşmada; davacının davasını ıslah ettiğinin, davacıya tebliğe çıkarıldığının, tebligat parçasının henüz dönmediğinin görüldüğünün yazıldığı, ayrıca davalı vekilinin mazeret dilekçesi sunduğunun görüldüğünün yazılı olduğu, davalı vekilinin mazeretinin delillendirilmemiş olduğundan bahisle reddedildiğine dair karar kurulduğu görülmektedir.Davalı vekilinin mazeret dilekçesinin incelenmesinden; bilirkişi raporunu 27.6.2012, ıslah dilekçesini 4.7.2012 tarihinde tebliğ aldıklarını, başka yer Mahkemelerindeki dosyaların esas numaralarını da vererek mazeretini beyan ettiği görülmektedir.Mahkemece davalı vekilinin bu mazeretleri UYAP ortamından yapılacak bir araştırma ile öğrenilebilecek mahiyette olup Mahkemece ıslah dilekçesinin de henüz davalıya tebliğ edildiğine dair tebliğ parçasının da dönmediğini görerek davalıya ıslah dilekçesine karşı savunma hakkı vermesi gerekirken yerinde olmayan gerekçe ve eksik inceleme ile karar verilmesi savunma hakkının kısıtlanması mahiyetinde olup hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 08.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.