Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 25248 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 17808 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİDAVA : Davacı, feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı, iş sözleşmesinin haklı ve geçerli bir neden olmasızın feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğinin tespiti ile işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı, davacının iş akdinin davranışlarından kaynaklı geçerli nedenle feshedildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan kanıtlara dayanılarak, fesih sebebi olarak gösterilen hususların somutlaştırılmadığı, soyut iddia olmasının yanısıra geçmiş döneme yönelik olmakla usulüne uygun olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.D) Temyiz:Kararı davalı temyiz etmiştir. E) Gerekçe: 4857 sayılı İş Kanunu'nun 20/2 maddesi uyarınca “feshin geçerli bir sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir”. İşveren ispat yükünü yerine getirirken, öncelikle feshin biçimsel koşullarına uyduğunu, daha sonra, içerik yönünden fesih nedenlerinin geçerli (veya haklı) olduğunu kanıtlayacaktır. Dairemizin kararlılık kazanan uygulaması bu yöndedir. (04.04.2008 gün ve 2007/29752 Esas, 2008/7448 Karar sayılı ilamımız). İşçi fesihte sebep gösterilmediği veya gös­terilen sebebin geçerli olmadığı iddiasında bulunacaktır. İspat yükü ise işverendedir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia etmesi durumunda, bu iddiasını ispatla yükümlüdür (m. 20/f.2). İşçinin feshin başka bir sebebe dayandığını iddia etmesi ve bunu ispatlaması, işverenin geçerli fesihle ispat yükünü ortadan kaldırmaz. (Dairemizin 01.12.2008 gün ve 2008/6294 Esas, 2008/32601 Karar sayılı ilamı). Gerek işverenin geçerli sebebin varlığı gerekse işverenin gösterdiği sebep dışında bir sebeple dayandığı ileri sürülmesi durumunda bu vakıalar bir hukuki işlem olmadığından takdiri delillerle ispatı mümkündür. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 320 nci maddesi 2 nci fıkrasında, daha önce karar verilemeyen hâllerde mahkemenin, ilk duruşmada dava şartları ve ilk itirazlarla hak düşürücü süre ve zamanaşımı hakkında tarafları dinleyeceği, daha sonra tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları tek tek tespit edeceği, uyuşmazlık konularının tespitinden sonra hâkimin, tarafları sulhe teşvik edip, sulh olup olmadıkları, sulh olmadıkları takdirde anlaşamadıkları hususların nelerden ibaret olduğunun tutanağa yazılıp tutanağın altının hazır bulunan taraflarca imzalanacağı ve tahkikatın bu tutanak esas alınmak suretiyle yürütüleceği hüküm altına alınmıştır. Kısaca tahkikat aşamasına geçilmeden esas hakkında karar verilemez. Dosya içeriğine göre, işveren tarafından davacı işçinin iş sözleşmesi olumsuz davranışlarından kaynaklanan nedenle feshedilmiştir. Davalı savunmasını ispat için tanık deliline dayanmış ve ön inceleme aşamasında bildirmiş ve ön inceleme duruşmasında, tanıklarının dinlemesini talep ederek isim ve adreslerini bildirmek için mehil talep etmiştir. Ancak mahkemece ön inceleme duruşmasında bu konuda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmeksizin aynı celsede davanın esası hakkında karar verilmiştir. Mahkemece izlenen bu yöntem, kısaca tahkikat aşamasına geçilmeden esas hakkında karar verilmesi ve davalı delillerinin toplanmaması konusunda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi usule aykırı olduğu gibi hukukî dinlenilme hakkının ihlali niteliğindedir. Kararın salt bu nedenle bozulması gerekmiştir. F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 10.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.