MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİDAVA :Davacı, kıdem tazminatı, fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti, hafta tatili ücreti ile genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı isteminin özeti: Davacı, davalı iş yerinde 01.06.2004-16.10.2009 tarihleri arasında çalıştığını; fazla çalışma ücreti, genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti ve yıllık izin ücretlerinin ödenmemesi nedeni ile iş akdini haklı olarak feshettiğini ileri sürerek kıdem tazminatı, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, genel tatil ücreti ve yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir B)Davalı cevabının özeti: Davalı, davacının iş yerinde 02.11.2005 tarihinde temizlemeci olarak asgari ücret ile çalışmaya başladığı, diğer işçiler ile tartıştığını ve daha sonrasında 05.10.2009 tarihinden itibaren işe devam etmediğini, ... 33. Noterliğinden 13.10.2009 tarihinde gönderilen ihtarnamenin 14.10.2009 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, davacının avukatı ile gönderdiği 16.10.2009 tarihli ihtarnamede haklı nedenle iş akdini kendisinin feshettiğini bildirmesine karşın davacının iş akdinin devamsızlık nedeni ile haklı olarak feshedildiğini ve herhangi bir alacağı bulunmadığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir. C)Yerel Mahkeme kararının özeti: Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ç)Temyiz: Karar süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmiştir. D)Gerekçe: 1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır. Somut olayda beyanı hükme esas alınan davacı tanığı ...'ın işten 2006 yılı itibari ile ayrıldığı, işten ayrıldıktan sonraki döneme ilişkin çalışma düzenini bu tanığın bilmesinin mümkün olmadığı gözetilmeksizin ve diğer tanıkların beyanlarından sonraki döneme yönelik fazla çalışma olgusunun bulunmadığı anlaşıldığı halde uyuşmazlık konusu tüm çalışma dönemi için fazla çalışma ücreti alacağına hükmedilmesi hatalıdır.3-Alacaklara temerrüt tarihinden faiz uygulanırken davalının temerrüde düştüğü tarih ihtarname içeriğine göre 22.10.2009 olduğu halde 20.10.2009 tarihinin esas alınması hatalıdır.Mahkemece yapılacak iş davacı tanığı ...'ın iş yerinden ayrılış tarihi gözetilerek bu tarihe kadar gerçekleşen fazla çalışma ücreti alacağını ek raporla belirleyip, temerrüt tarihini gözeterek hüküm kurmaktan ibarettir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 22.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.