MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİDAVA :Davacı, ... Konfederasyonunun 8-9-10-11 Aralık 2011 tarihinde yaptığı 21. Olağan Genel Kuruluna katılma hakkı bulunan delegelerin ve delege sayısının tespiti ile genel kurulun tüm hüküm ve sonuçlarıyla iptaline, Kanuna ve Tüzüğe uygun olarak yeniden genel kurul yapılmasına ve seçimlerin yenilenmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, aktif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine karar vermiştir.Hüküm süresi içinde davacılar avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacılar vekili, ... Sendikası ile ... Sendikası’nın, ... Konfederasyonuna üye sendikalar olduğunu, ...’nın 21. Olağan Genel Kuruldan önce ... Genel Teşkilatlandırma sekreteri olarak görev yaptığını ve 21 Olağan Genel Kurula delege sıfatı ile katıldığını, ... Konfederasyonu 8-9-10-11 Aralık günlerinde 21. Olağan Genel Kurulunu gerçekleştirildiğini, ... Ana Tüzüğü’nün 7. Maddesine göre, Üye sendikaların genel kurullarında delege seçiminde ...’in yapmış olduğu son genel kurul tarihi İle yapılacak olan genel kurul tarihi içerisinde muntazam üyelik aidatı ödenmiş aylar dikkate alınarak, fiilen üyelik aidatı ödenen üye sayısı ortalaması esas olmak üzere delege sayısı belirlenmesinin düzenlendiğini, bir kısım sendikaların ... Genel Kurulu’nda daha fazla delege ile temsil edilmek maksadı ile gerçek sayıda üyelik aidatı tahsil etmedikleri halde, aidat tahsil ettikleri üye sayısını fazla göstererek fazla delege ile Genel Kurulda temsil edildiklerini, Genel Kurula katılan toplam 362 delegeden yetmişi aşan sayıdaki kısmının genel kurula katılma hakkı ve delegelik sıfatı olmayan kişilerden oluştuğunu belirterek ... Konfederasyonu’nun 8-9-10-11 Aralık 2011 tarihinde yaptığı 21 Olağan Genel Kuruluna katılma hakkı bulunan delegelerin ve delege sayısının tespitine, ... Konfederasyonunun 8 -9-10-11 Aralık 2011 tarihinde yaptığı 21. Olağan Genel Kurulunun tüm hüküm ve sonuçlarıyla iptali ile kanun ve tüzüğe uygun olarak yeniden Genel Kurul Seçimlerin yapılmasının sağlanmasına karar verilmesini istemiştir. B) Davalı Cevabının Özeti:Sendikalar kanunu 10.maddeye göre sendika genel kurullarının delegelerden oluşacağını, davacı Sendikaların Konfederasyon Üyesi olduklarını fakat delegesi olmadıklarını, MK 83. maddesinin dava açma hakkını toplantıda hazır bulunan üyelere (delegelere) tanıdığını, ... Genel Kurulu’nun sendikaların kendi genel kurularında seçtikleri üst kurul delegeleri ile toplandığını, bu bağlamda taraf sıfatının sendikanın değil delegelerin olduğunu, husumet yokluğundan davanın reddi gerektiğini,...’nın ise ... yönetim kurulu üyesi olarak genel kurula doğal delege olarak katıldığını, 28.10.2011 tarihinde ... yönetim kurulunun “ 21 olağan genel kurulunun toplanması ve gündemin tespiti” konulu 246 sayılı kararını imzaladığını ve bu kararın yönetim kurulunda görüşülmesi sırasında delege sayısının tespitinde fiilen aidat ödeyen üye sayısı ölçüsüne uyulmadığı ve tüzüğün ihlal edildiği yönünde hiçbir itirazda bulunmadığını, ...’nın genel kurulda herhangi bir organa aday olmadığını, dava dilekçesinde belirttiği şikayetleri divana iletmediğini, hiçbir çekince vermeden oyunu kullandığını, kararların tamamının oybirliği ile alındığını, genel kurul seçimlerinin iptalinde hukuki yararı olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir. C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, davanın Konfederasyon Genel Kurul iptali davası olduğu, bu davayı açma hakkının yasal olarak delege sıfatı taşıyan gerçek kişilere ait olduğu, davacı Sendikaların tüzel kişilik olmaları sebebiyle delege sıfatı taşımadıklarından aktif husumet ehliyetleri bulunmadığı, diğer davacı gerçek kişinin delege sıfatı bulunduğu ve Genel Kurul'a bu sıfatla katıldığı, ancak Genel Kurulda yetkili organlara, divan başkanlığı ve Hükümet Komiserine yasal müracaatta bulunmadığı ve tüzüğe, yasaya aykırı gördüğü hususlarla ilgili şikayet ve başvurularda bulunmadığının tespit edildiği, bu nedenle davacının taleplerinden Genel Kurul'un yapıldığı tarihlerde zımnen vazgeçtiğinin kabul edildiği, Genel Kurul'un yapılmasından sonra davayı açmasının iyi niyetli bir davranış olarak görülmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. D) Temyiz:Kararı davacılar vekili temyiz etmiştir. E) Gerekçe:1- Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacı sendikaların aktif husumet ehliyeti bulunup bulunmadığı noktalarında toplanmaktadır. 2821 sayılı Sendikalar Kanunu, “Diğer kanunların uygulanması” başlıklı 63.maddesinde “ İşçi ve işveren sendikaları ve konfederasyonları hakkında, bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde Medeni Kanun ve Dernekler Kanununun bu Kanuna aykırı olmayan hükümleri uygulanır.” hükmü ve 6356 sayılı Kanunun “Diğer kanunların uygulanması” başlıklı 80.maddesinde “Kuruluşlar hakkında, bu Kanunda hüküm bulunmayan hâllerde 4721 sayılı Kanun ile 4/11/2004 tarihli ve 5253 sayılı Dernekler Kanununun bu Kanuna aykırı olmayan hükümleri uygulanır.” düzenlemesi yer almaktadır. Öte yandan 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu 83. maddesinde “Toplantıda hazır bulunan ve kanuna veya tüzüğe aykırı olarak alınan genel kurul kararlarına katılmayan her üye, karar tarihinden başlayarak bir ay içinde; toplantıda hazır bulunmayan her üye kararı öğrenmesinden başlayarak bir ay içinde ve her halde karar tarihinden başlayarak üç ay içinde mahkemeye başvurmak suretiyle kararın iptalini isteyebilir.” denmekte olup, genel kurul kararlarının iptalini üyelerin isteyebileceği düzenlenmiştir. 6356 sayılı kanunun Seçimlere itiraz başlıklı 15/2.maddesinde “ Bakanlık veya kuruluş ya da şubesinin üye ve delegeleri; kanun ve tüzük hükümlerine aykırı olarak genel kurul ve seçim yapılması veya seçim sonuçlarını etkileyecek ölçüde bir usulsüzlük ya da kanuna aykırı uygulama iddiasıyla, bu işlemlerin veya genel kurulun iptali için genel kurul tarihinden itibaren bir ay içerisinde dava açabilir. Dava basit yargılama usulüne göre iki ay içerisinde sonuçlandırılır. Kararın temyizi hâlinde Yargıtayca on beş gün içinde kesin olarak karara bağlanır.” şeklindeki hükümler dikkate alındığında, yasanın bu maddesinde de “kuruluş ya da şubesinin üye ve delegeleri” nin bu davayı açabileceği belirtilmiş olup, yasanın 2.Maddesinde Kuruluş ile Sendika ve konfederasyonların ifade ettiği açıklanmıştır. Konfederasyonların sendikaların bir araya gelmesi suretiyle meydana getirdikleri tüzelkişiliğe sahip üst kuruluşlar olması ve davacı sendikaların davalı ...’nun üyesi olması, Medeni Kanun’un 83 maddesinde üyelerin genel kurul kararlarının iptali için dava açabileceğinin düzenlenmesi, bu hakkın üyelik sıfatına bağlı olarak düzenlenmesi, kaldı ki 6356 sayılı yasa ile “kuruluş ya da şubesinin üye ve delegeleri” nin bu davayı açabileceğinin belirtilmesi ve yasanın 2.Maddesinde Kuruluş ile Sendika ve konfederasyonların ifade edildiğinin açıklanması ve yine davacı sendikaların konfederasyonun üyesi olarak, kuruluşun üyesi bulunmaları karşısında, davacı sendikalar yönünden aktif husumet ehliyeti yokluğundan davanın reddine karar verilmesi hatalıdır. O halde mahkemece yapılacak iş davacı sendikalarında aktif husumet ehliyeti bulunduğu kabul edilerek, tüm davacıların göstereceği deliller toplanıp sonucuna göre bir değerlendirmeye tabi tutularak davanın esası hakkında karar vermek olmalıdır. Yazılı şekilde hüküm kurulması hatalıdır. F) Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 21.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.