MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİDAVA : Davacı, kıdem tazminatı ile ücret alacağı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı, davalıya ait işyerinde satış danışmanı olarak çalışırken ücretlerinin ödenmemesi ve gerçek ücretinin resmi kayıtlara yansıtılmaması nedeni ile iş sözleşmesini haklı olarak fesh ettiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı ile fazla çalışma, yıllık izin, bir kısım aylık ücret, genel tatil alacaklarının tahsilini, istemiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı, davacının görev yerinin değiştirilmesi üzerine yeni yerde çalışmaya gitmediğini ve bu nedenle iş sözleşmesinin haklı olarak fesh edildiğini, hak ettiği ücretlerinin ödendiğini, iddiaların doğru olmadığını, fazla çalışması bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, fazla mesai ve genel tatil ücretlerinin ödenmemesi sebebiyle iş akdinin davacı tarafça haklı olarak fesh edildiği, davacının kıdem tazminatı ile fazla mesai, genel tatil ücretine hak kazandığı ancak yıllık izin ücreti ile bakiye ücret alacağının dava tarihinden sonra ödenmesi nedeni ile bu talepler hakkında karar verilmesine yer olmadığı, gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, karar verilmiştir.D) Temyiz:Kararı davalı taraf temyiz etmiştir. E) Gerekçe:1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2- Davacı davalı işyerinde haftanın 6 günü ortalama 64 saat çalıştığını ancak fazla çalışma ücretlerinin ödenmediğini ileri sürerek alacak talep etmiş, davalı ise davacının fazla çalışmasının bulunmadığını savunmuştur.Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda işyerinde 2010 yılı Ocak ayında prim ödemesi uygulaması başlaması nedeni ile bu tarihten önceki dönemler için davacının haftalık 19 saat fazla çalışması olduğu kabul edilerek hesaplama yapılmıştır.Söz konusu alacağın varlığını ispatlama yükü davacı da olup, davacı delil olarak tanık beyanlarına dayanmıştır. Kural olarak tanıklar kendi çalıştıkları sürelerde işyerindeki çalışma düzenini bileceğinden işe giriş ve çıkış tarihleri dikkate alınmalıdır. Somut olayda fazla çalışma hesabı 2010 yılı Ocak ayından geriye doğru hesaplanmış olup, davacı tanıkları 2011 ve 2012 yıllarında çalıştıklarını beyan etmişlerdir. Davacı tanıklarının çalışma süresi göz önüne alındığında 2010 yılı ve öncesi dönemleri için beyanları dikkate alınamaz. Bu nedenle davacının çalışma süreleri ile ilgili bilgi sahibi olduğu anlaşılan davalı tanığı ...'in beyanları dikkate alınarak davacının fazla çalışma alacağı talebinin değerlendirilmesi gerekirken davacı tanıklarının beyanlarına itibar edilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 07/09/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.