MAHKEMESİ : ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDAVA :Davacı, kıdem tazminatı ile yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; kıdem tazminatı alacağının, ıslah dilekçesi ile de yıllık izin ücretinin davalıdan tahsilini talep etmiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddini talep etmiştir.C) Bozmadan Önce Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece; bozmadan önce davacının talepleri hüküm altına alınmıştır.D) Temyiz:Bozmadan önce kararı davalı yasal süresi içerisinde temyiz etmiştir.E) Bozmadan Önce Gerekçe:Bozmadan önce Dairemizce özetle davacının kıdem tazminatına hak kazandığına dair Yerel Mahkeme Kararı onanmış, yıllı izin ücreti yönünden karar bozulmuştur.F) Bozmadan Sonra Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Yerel Mahkemece bozma sonrası yapılan yargılama neticesinde; Dairemiz ilamında kıdem tazminatının bozma kapsamı dışında kaldığından bahisle bu taleple ilgili karar verilmesine yer olmadığına, davacının dava dilekçesi ile yıllık izin ücreti alacağı talep etmediği, usulüne uygun dava açmadığı veya usulüne uygun ıslahı olmadığı, bu durumun davalının savunma hakkını da kısıtlayacağı gerekçesi ile bu talebin reddine karar verilmiştir.G) Temyiz:Kararı davacı yasal süresi içerisinde temyiz etmiştir.H) Gerekçe:1- Dosyadaki sorunlardan ilki bozma üzerine verilen kararda bozma dışında kalan hususlarda yeniden hüküm kurulup, kurulmayacağıdır.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297’nci maddesi uyarınca, mahkeme kararlarının;a) Hükmü veren mahkeme ile hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin ad ve soyadları ile sicil numaraları, mahkeme çeşitli sıfatlarla görev yapıyorsa hükmün hangi sıfatla verildiğini,b) Tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerini,c) Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri,ç) Hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini,d) Hükmün verildiği tarih ve hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin imzalarını,e) Gerekçeli kararın yazıldığı tarihi,içermesi, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi zorunludur. Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, hükmün infazında zorluklara ve tereddütlere, yargılamanın ve davaların gereksiz yere uzamasına, davanın tarafı bulunan kişi ve kurumların mağduriyetlerine sebebiyet verecek ve Kamu düzeni ve barışını olumsuz yönde etkileyecektir (Hukuk Genel Kurulu - 2007/14-778 E, 2007/611 K, Dairemizin 01.04.2008 gün ve 2007/38353 Esas, 2008/7142 Karar sayılı ilamı).Hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılması bu kısımların bağımsız bir şekilde onandığını göstermez, hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılmasının amacı bu kısımların doğru olduğunu belirlemek, bozmanın sınırlarını çizmek ve bu şekilde usulü kazanılmış hakları oluşturup, korumaktır.Bozma kararı üzerine önceki hüküm tamamen ortadan kalkar. Bu nedenle bozma kararından sonrada Mahkemece HMK.nun 297. maddesinde belirtilen unsurları taşıyacak şekilde yeni bir karar verilmek zorundadır.Somut olayda;Mahkeme tarafından hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda yapılan inceleme sonunda bozma kapsamı dışında kalan bu alacak hakkında açıkça hüküm kurulması gerekirken “Mahkememizin 2011/185 Esas 2012/285 Karar sayılı ilamı ile kıdem tazminatına karar verildiğinden ve Yargıtay ilamında bozma hususu yapılmadığından kıdem tazminatı hususunda karar verilmesine YER OLMADIĞINA,” şeklinde karar verilmesi hatalı olup kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.2- Davacı ıslah dilekçesi ile dava dilekçesinde talep etmediği yıllık izin ücret alacağının davalıdan tahsilini talep etmiştir.İş ilişkisinden kaynaklanan bu alacağı açılmış bir davada ıslah edilmek suretiyle istenmesi dairemiz uygulamalarına göre mümkündür. Kaldı ki yıllık izin ücreti alacağı daha önce hüküm altına alınmış olup bozma konusu da yapılmamıştır. Bu yönüyle davacı açısından usuli müktesep hak teşkil etmiştir.Bozma doğrultusunda yıllık izin ücretinin hüküm altına alınması gerekirken yazılı gerekçe ile reddi hatalı olup ayrıca bozma nedenidir.I) Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 03.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.