Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 23882 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 34699 - Esas Yıl 2012
MAHKEMESİ : KIZILTEPE 1. ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİTARİHİ : 29/02/2012NUMARASI : 2010/566-2012/171DAVA :Davacı, kullanmadığı yıllık ücretli izinler karşılığı ücret alacağının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2. 04.06.1980 tarihinde işe giren ve 14.11.2007 tarihinde emekli olmak sureti ile iş sözleşmesi sona eren davacının işverenin iç yazışma belgesine dayanılarak 990 gün kullanmadığı izni olduğu kabul edilerek fesihle ödenen miktar mahsup edilerek, kalan yıllık ücretli izin alacağının tahsiline karar verilmiştir. İşçinin kullanacağı izin süreleri 10.06.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4857 sayılı İş Kanunu’nun 53 ve bu kanundan önce de 1475 sayılı İş Kanunu’nun 49. Maddelerinde belirlenmiştir. Ancak bu hüküm nispi emredici hüküm olduğundan işçi lehine Toplu İş Sözleşmeleri arttırılabilir. Dosya içeriğine ve işveren tarafından iç yazışmada kullanılan belgeye göre 27 yıl üzerinden izne hak kazanan davacının toplam 89 gün izin kullandığı, kullanmadığı izin süresinin de 990 gün olduğu belirtilmiştir. Davacının hizmet süresine göre 1475 ve 4857 sayılı yasalar kapsamında hak kazandığı toplam 504 gündür. Davacı bordrolara göre sendika üyesi olup ücretinden aidat kesilmektedir. Ancak her ne kadar bilirkişi raporunda belirtmiş ve bu hükümlere göre hesaplama yapmış ise de dosyada Toplu İş Sözleşmesi bulunmamaktadır. Davacının izin sürelerinin Toplu İş Sözleşmesi ile arttırılıp arttırılmadığı, bu izin sürelerinin ne kadar olduğu da anlaşılamamaktadır. Bu nedenle davacının tüm çalıştığı dönemlerle ilgili Toplu İş Sözleşmeleri getirtilerek, sözleşmeden yararlandığı tarihe kadar yasal izin süreleri, yararlandığı tarihten itibaren ise sözleşmedeki izin süreleri üzerinden tüm süre boyunca hak kazandığı yıllık ücretli izin süresi belirlenmeli, kullandığı süreler mahsup edilmeli, kalan izin süreleri için ise son çıplak ücreti üzerinden hesaplama yapılmalı ve fesihle ödenen miktar düşülerek kalan miktar hüküm altına alınmalıdır. Davacının hak kazandığı izin süreleri belirlenmeden eksik inceleme ile karar verilmesi hatalıdır. SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarda belirtilen nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 09.07.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.