Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 23861 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 19185 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİDAVA : Taraflar arasındaki, fark kıdem tazminatı, fark ihbar tazminatı, yıllık izin, ulusal bayram, genel tatil ücret alacaklarının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hüküm süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı avukatınca istenilmiş, Dairemizin 27.01.2015 gün ve 2013/7663 Esas, 2015/2405 Karar sayılı kararı ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece, davalı şirket ile dava dışı şirket arasında organik bağ olduğu bozmaya karşı direnilmiştir. Direnme Kararının süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmiş olup, Dairemizin 6352 sayılı kanunun 40. maddesi ile eklenen 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun geçici ikinci maddesi uyarınca öncelikle inceleme yetkisi olduğu anlaşılmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dairemizin “Somut olayda, davacının 23.06.2004-09.10.2007 tarihleri arasında davalı şirkette, 10.10.2007-30.03.2011 tarihleri arasında ise dava dışı .... de çalıştığı anlaşılmaktadır. Saptanan bu durum ve yukarıdaki açıklamalar karşısında işyeri devri olduğunun kabul?? ile davalı....nin devir tarihinde ödenmesi gereken işçilik alacaklarından devir sırasındaki ücret üzerinden ve 2 yıl süre ile sorumluluğunun bulunduğunun gözetilmemesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir ” gerekçesi ile verilen karara karşı yerel mahkemece “Her ne kadar Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 2013/7663, esas 2015/2405 karar sayılı ilamı ile davalılar arasında iş yeri devri olduğundan bahisle mahkememiz kararı bozularak iade edilmiş ise de daha önceki karar gerekçesinde de belirtildiği şekilde davalı şirket ile dava dışı...... nin dosya içindeki vekaletnamelere göre davalı.... ile dava dışı.... aş nin ticari faaliyetlerinin aynı olduğu, ticaret merkezlerinin..... olduğu aynı adreste faaliyet gösterdikleri her iki şirketi temsil ve nizama yetkili kişilerin ... ve.... olduğu davacı tanık beyanlarının da aynı doğrultuda olduğu, davacının birbirini takip eder şekilde aralıksız aynı yerde çalışmasına revam etmesine rağmen sigorta giriş ve çıkışlarının yapıldığı, davalılar arasında firmaların ticari merkezleri , faaliyet alanları ve yönetim kurulu üyelerinin aynı kişiler olması ve ara vermeksizin çalışmaya devam ettiğini sabit olması nazara alınarak şirketler arasında organik bağın bulunduğu, Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 2009/32447 esas, 2012/703 karar, 18/01/2012 tarihli ve benzeri kararlarındaki uygulamalarının da bu yönde olduğu” gerekçesi ile direnilmiştir. Direnmenin doğru olduğu, yerel mahkemesince bu hususun düzeltildiği anlaşıldığından, dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun geçici ek ikinci maddesi uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 02/07/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.