MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİDAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, kötüniyet tazminatı ile fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti, genel tatil ücreti ve ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalıya ait işyerinde 15.10.2005 tarihinde “Kalite Yönetim Planlama, İmalat ve Satıştan Sorumlu Müdür” olarak çalışmaya başladığını, çıkışının 04.05.2009 tarihi olarak gösterilmesine rağmen 30.06.2009 tarihine kadar çalıştığını, haksız olarak işten çıkarıldığını, kötüniyetle hareket edildiğini, işyerinde her gün sabah 08.00-18.30 saatleri arasında mesai yapıldığını ancak işin gereği saat 24.00 – 01.00 e kadar çalıştığını, bu çalışma biçiminin haftanın 7 günü ve genel tatillerde, dini bayramların birinci günü hariç aynı şekilde sürdüğünü, yıllık izin kullanmadığını, ücretlerinin ödenmediğini, müvekkilinin son maaşının net 4.320,00 TL olduğunu, yıllara göre genel toplamda 131.260,00 TL ücret alacağının bulunduğunu ileri sürerek,kıdem tazminatı,ihbar tazminatı,kötüniyet tazminatı,fazla mesai ücreti,genel tatil ücreti,ücret alacağı ve yıllık izin ücreti alacaklarını istemiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;davacının davalı işverenin iyi niyetini kullanarak, arkadaşlarına ve kendisine kolay yoldan kazanç elde etmek istediğini, davacı işçisine ayrımcılık yapmadığını, davacının işverenin güvenini kötüye kullandığını bu durumu fark eden işverenin, davacı ile konuşarak artık beraber çalışmanın mümkün olamayacağı konusunda anlaştığını, ancak bu durumu hazmedemeyen davacı yanında çalışan tüm işçileri ayartmaya çalıştığını ve 6-7 işçinin işi bırakmasına sebep olduğunu, hatta davalı işyerinden ayrılan tüm işçilerin davacının çalıştığı yeni işyerinde işe başladıklarını, davacının, bu güne kadar hiçbir şekilde ücret ödenmediği iddiasının kabul edilemez olduğunu, aldığı maaşın miktarı konusunda da çelişkilerin bulunduğunu, hiçbir şekilde maaş almadığını iddia eden ve bu konuda Davalı tarafla yapılan maaş görüşmesinden de bahsetmeyen davacının bu maaş miktarını neye göre hesap ettiğinin anlaşılamadığını,davacının fazla çalışma,genel tatil,hafta tatili ve yıllık izin ücreti alacaklarının olmadığını savunarak,davanın reddini istemiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece,davacının, 15.10.2005-15.06.2009 tarihleri arasında, 3 yıl 8 ay süre hizmet akdiyle davalı İşveren nezdinde çalıştığı, son ay ücretinin brüt 2.225,52_TL, net 1.500,00_TL olduğu,davalının feshin haklı nedenle gerçekleştirildiğini ispatlayamadığını,bu nedenle kıdem ve ihbar tazminatının kabulüne,davacının ücret alacağının ve yıllık izin ücreti alacaklarının ödendiğinin davalı işveren tarafından ispatlanamadığından kabulüne,tanık anlatımları ve tüm dosya kapsamı ile davacının fazla çalışma,genel tatil ve hafta tatili alacakları olduğu sabit olduğundan kısmen kabulüne ve fazla mesai ücret alacağından %30 indirim yapılmasına ,somut olayda; dosya kapsamına göre davalı işverenin davacı işçiyi işten çıkartmasında kötü niyetli davrandığına ilişkin bir eylem ve bildirimde bulunmadığı, bu sebeple feshin kötüniyetli yapılmadığı anlaşıldığından kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.D) Temyiz:Kararı davacı ve davalı temyiz etmiştir. E) Gerekçe:1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin tüm,davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Taraflar arasında ücret alacağının ödenip ödenmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır. Davalı işveren vekili yargılama aşamasında dosyaya sunulan cari hesap özetindeki "200 milyar çektim diyorsun, benim çektiğim bu buda oradaki emeğimin karşılığı bile olamaz." şeklindeki açıklamanın davacı tarafından yapıldığı ve davacının 77.701,75 TL ödemeyi kabul ettiğini savunmuştur. Mahkemece bu belge içeriği ve bu belge altındaki imzanın davacıya ait olup olmadığı davacı asilden sorulup beyanı alınarak,davacının 77.701,75 TL tutarında ödemeyi alıp almadığı bunun ücret alacağına mı ilişkin olduğu hususları tespit edildikten sonra ücret alacağı hususunda karar verilmesi gerekirken, davalı işverenin ücret bodrolarını ibraz etmediği ve davacının çalıştığı döneme ait ücretlerinin ödendiğini imzasını içeren yazılı belge ile kanıtlayamadığı gerekçesi eksik araştırma ile ücret alacağı talebinin kabulüne karar verilmesi hatalıdır. F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine,30.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.