MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 19. İŞ MAHKEMESİTARİHİ : 11/09/2013NUMARASI : 2013/953-2013/15DAVA :Davacı, 2821 Sayılı Sendikalar Kanunu'nun 6. ve 54. Maddeleri gereğince ev işçileri dayanışma Sendikası'nın (E..-S..) faaliyetinin durdurulmasına karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, mahkemenin görevsizliğine karar vermiştir. Hüküm süresi içinde taraflar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı Valilik vekili aracılığı ile davalı sendikanın G.. B.. ve sekiz arkadaşı tarafından 15/06/2011 tarihinde Valiliğe gönderilen evrak ile Gaziosmanpaşa/ İSTANBUL adresinde faaliyet göstermek üzere Ev İşçileri Dayanışma Sendikası'nın (E..-S..) adı ile kurulduğunun bildirildiğini, Ev işçileri Dayanışma Sendikası’nın iş kolu esasına göre kurulmadığını, öte yandan sendika kurucularının aile ekonomisine katkı sağlamak amacı ile evlerinde parça başı, fason ya da sipariş üzerine gündelik türü el işlerine dayanan, kendi hesaplarına ve bağımsız olarak geçici işlerle uğraşan kişiler olduğunun anlaşıldığını, mevzuata göre işçi ve işveren sendikası niteliği taşımayan, iş sözleşmesi ile herhangi bir işte çalışmayan, işkolu olmayan, işçi- işveren ilişkisi içerisinde bulunmayan kişi ve grupların sendikal faaliyet göstermelerinin mümkün bulunmadığını belirterek 2821 Sayılı Sendikalar Kanunu' nun 6.ve 54. maddeleri gereğince Ev İşçileri Dayanışma Sendikası'nın (E..-S..) faaliyetinin durdurulmasına karar verilmesini istemiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı sendika tebliğe rağmen yargılamayı takip etmemiştir. C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece bozma kararı üzerine yapılan yargılama sonunda bozmaya uyularak, davalı kuruluşun 2821 ve 4688 Sayılı Yasaların kapsamına girmediğinden uyuşmazlığın iş mahkemelerinde değil genel mahkemelerde çözümlenmesi gerektiği gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir. D) Temyiz:Karar taraflarca temyiz edilmiştir.E) Gerekçe: Esas sorun 6356 sayılı yasa kapsamındaki uyuşmazlığın iş mahkemesi mi yoksa genel mahkemede çözümlenmesi gerektiği, bu konuda Dairemizce verilen bozma kararının usulü kazanılmış hak teşkil edip etmediği noktasında toplanmaktadır. Görülmekte olan bir davada taraflardan birinin ya da mahkemenin yapmış olduğu bir usul işlemi ile yanlardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakka usule ilişkin kazanılmış hak denilmektedir. Kazanılmış haklar Hukuk Devleti kavramının temelini oluşturan en önemli unsurlardandır. Kazanılmış hakları ortadan kaldırıcı nitelikte sonuçlara yol açan yorumlar Anayasanın 2. maddesinde açıklanan " Türkiye Cumhuriyeti sosyal bir hukuk devletidir" hükmüne aykırılık oluşturacağı gibi toplumsal kararlılığı, hukuksal güvenceyi ortadan kaldırır, belirsizlik ortamına neden olur ve kabul edilemez. Usulü kazanılmış hakkın hukuki sonuç doğurabilmesi için; bir davada, ya taraflar ya mahkeme ya da Yargıtay tarafından açık biçimde yapılmış olan ve istisnalar arasında sayılmayan bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan bir hakkın varlığından söz edilebilmesi gerekir. Verdiği hüküm Yargıtay tarafından bozulan ve Yargıtay'ın bu bozma kararına gerek iradi ve gerekse kanuni nedenle uyma kararı veren yerel mahkeme, bozma kararı doğrultusunda inceleme yapmak ve hüküm kurmak zorundadır. Mahkeme uyma kararını kaldırarak, direnme kararı veremeyeceği gibi, hükmünün bozma kararının kapsamı dışında kalarak kesinleşen bölümleri hakkında da yeni bir hüküm kuramaz. Bozmaya uyulmakla bozma lehine olan taraf yararına usulü kazanılmış hak doğmuş olur. Hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılmasının amacı bu kısımların doğru olduğunu belirlemek, bozmanın sınırlarını çizmek ve bu şekilde usulü kazanılmış hakları oluşturup, korumaktır. (Y. HGK. nun 12.07.2006 gün ve 2006/4-519E, 2006/527 K.. 31.05.2006 gün ve 2006/10-307E, 2006/337 K. ve 10.05.2006 gün ve 2006/4-230 E, 2006/288 K.Y. 10. HD. 06.05.2013 gün ve 2013/7570 E, 2013/9268 K. 04.02.1959 gün ve 13/5 sayılı YİBK)Aleyhe temyiz yasağı, usulü kazanılmış hakkın getirdiği bir kavramdır. Taraflardan yalnız birinin temyiz etmiş olduğu hüküm, temyiz eden tarafın aleyhine bozulamaz. Buna aleyhe bozma yasağı denir. Ne var ki; kamu düzenine ilişkin hususlar hakkında aleyhe bozma yasağı uygulanamaz. Yani Yargıtay, kamu düzenine aykırı bir husustan dolayı hükmü temyiz edenin aleyhine (temyiz etmemiş olan tarafın lehine) olarak da bozabilir. Çünkü kamu düzenine ilişkin hususları hâkim (ve Yargıtay) kendiliğinden gözetme ile yükümlüdür. Nitekim aynı ilke Hukuk Genel Kurulu'nun kararlarında da benimsenmiştir. (Bkz. Kuru, Baki: Hukuk Muhakemeleri Usulü, 2001 baskı, Cilt V., s.4727-4736. HGK. 21.01.2004 gün ve 2004/1-46 E.-6 K.; 6.10.2004 gün ve 2004/ 1-433 E. - 483 K.) Görev kamu düzenindendir ve resen dikkate alınır. Kısaca daha önce görev konusunda bozma kararı verilmesi usulü kazanılmış hak teşkil etmez. Diğer taraftan yargılama sırasında yürürlüğe giren 6356 sayılı yasanın 2. Maddesinin 4. Bendinde “İş sözleşmesi dışında ücret karşılığı iş görmeyi taşıma, eser, vekâlet, yayın, komisyon ve adi şirket sözleşmesine göre bağımsız olarak meslekî faaliyet olarak yürüten gerçek kişilerin de bu Kanunun ikinci ile altıncı bölümleri bakımından işçi sayılacakları” belirtilmiştir. Aynı kanunun 79. Maddesi uyarınca “Bu Kanunun uygulanmasından doğan uyuşmazlıklar iş davalarına bakmakla görevli ve yetkili mahkemelerde görülür”. Belirtilen normatif düzenleme gereğince işçi sayılan kavramına bağımsız çalışanlarda dahil edildiğinden ve uyuşmazlık 6356 sayılı yasadan kaynaklandığından iş mahkemesinin görevli olacağı açıktır. Bu nedenle Dairemizin daha önce görevle ilgili usulü kazanılmış hak oluşturmayan bozma kararı mevcut düzenleme karşısında geçerliliğini kaybetmiştir. Yargılama sırasında yürürlüğe giren 6356 sayılı yasanın 2. Maddesinin 4. bendi ile getirilen düzenleme göz önüne alındığında bağımsız ev çalışanlarının sendika kurabilmeleri önünde yasal bir engel bulunmadığı gibi bağımsız ev çalışanlarının iş kolları içinde genel işler kapsamında değerlendirilmesi gerekir. Bu normatif düzenlemeler gözetildiğinde adı geçen sendikanın kurulmasına yasal bir engel bulunmamaktadır. Uyuşmazlığın esasına girilip taraf delilleri toplanarak elde edilecek sonucu göre karar verilmesi gerekmektedir. F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 07.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.