MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİDAVA :Taraflar arasındaki, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti, genel tatil ücreti, ücret alacağı, yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hüküm süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 02.02.2016 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına avukat ...geldi. Karşı taraf adına kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı, iş akdinin haksız olarak feshedildiğini iddia ederek fazla çalışma ücreti, milli bayram ücreti, yıllık ücretli izin, prim ve ücret alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı, davanın reddini talep etmiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkeme, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanarak davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. D) Temyiz:Kararı davalı temyiz etmiştir. E) Gerekçe:1-Anayasa’nın 138. ve 141. maddeleri uyarınca Hakimler, Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdanı kanaatlerine göre hüküm verirler ve bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır. Bu gerekçede hukuki esaslara ve kurallara dayanmalı, nedenleri açıklanmalıdır. Diğer taraftan 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nın 27. maddesinde hukuki dinlenilme hakkı kurala bağlanmıştır. Hukukî dinlenilme hakkı, Anayasanın 36 ncı maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6 ncı maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsurudur. “Hukuki Dinlenilme Hakkı” gereğince davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hakkın yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içermektedir. Mahkemeler, kararlarını somut ve açık bir şekilde gerekçelendirmek zorundadırlar. Eksik, şeklî ve görünüşte gerekçe yazılması adil yargılanma hakkının (hukukî dinlenilme hakkının) ihlâlidir. HMK’nın 297. maddesinde de, verilecek hükümde tarafların iddia ve savunmalarının özetinin, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delillerin, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesinin, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin yer alması gerektiği açıkça vurgulanmıştır. Kararın gerekçesinde maddi olay saptanmalı, hukuki niteliği ve uygulanacak hukuki kurallar belirlenmeli, bu konuda gerekli inceleme ve delillerden söz edilmeli, hukuk kuralları somut olaya uygulanmalı ve sonunda hüküm kurulmalıdır. Maddi olgularla hüküm fıkrası arasındaki hukuki bağlantı da ancak bu şekilde kurulabilecek, ayrıca yasal unsurları taşıyan bu gerekçe sayesinde, kararların doğruluğunun denetlenebilmesi mümkün olacaktır.Somut uyuşmazlıkta; davalı işyerinde tıbbi satış mümessili olarak çalışan davacı işçinin iş sözleşmesi, ... Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ... nolu dosyasında yürütülen soruşturma kapsamında ... ’nde görev yapan Dr....’nin başkalarına ait TC kimlik numaralarının bu kişilerin bilgisi dahi olmaksızın kullanılmasını sağlamak suretiyle sağlık raporu çıkartılması ve bu rapora istinaden tanıtımını yaptığı ... ve... isimli ilaçların reçete edilerek eczanelerden alınmasına aracılık ettiğinden bahisle davacı hakkında şikayetçi olması üzerine açılan soruşturmanın varlığından 2010 yılı Mart ayı başından bu yana haberdar olmasına rağmen davacının Şirketi bilgilendirilmemesi eylemine dayanılarak haklı nedenle feshedilmiştir.Bunun üzerine davacı açtığı bu davayla kıdem ve ihbar tazminatının yanında bir kısım işçilik alacaklarının tahsilini talep etmiş ve Mahkemece kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık izin ve prim alacaklarının kabulüne, fazla mesai ile genel tatil ücreti alacaklarının ise reddine karar verilmiştir.Karar gerekçesinde kabul veya reddedilen işçilik alacaklarına ilişkin bir gerekçeye yer verilmemiş, sadece 08.07.2013 tarihli bilirkişi raporuna atıf yapılmıştır. Haklı nedenle fesih savunmasına ilişkin olarak da gerekçede feshe ilişkin bir adet şikayet dilekçesinin sunulduğu, başkaca bir delilin ibraz edilmediği, iddia edilen zararın ispatlanmadığı değerlendirilmesi yapılmıştır.Ancak, gerekçede feshe konu soruşturma dosyasının neticesi ve bekletici mesele yapılmamasının nedeni ve feshe etkisi, ayrıca davacının hakkındaki soruşturmadan haberdar olmasına rağmen bu durumdan işverene bilgi vermemesinin feshe etkisi (haklı, geçerli ya da haksız fesih) hususları irdelenmemiştir.Mahkeme kararı bu açılardan gerekçesizdir. Yukarıda açıklanan nedenlerle HMK. nun 297. maddesine uygun olmayan kararın bozulması gerekmiştir.Ayrıca, davacı hakkındaki soruşturmanın akıbetinin araştırılması şayet hakkında ceza davası açılmış ise sonucu bu davayı etkileyeceğinden ceza davası sonuçlanıp kesinleşene kadar mahkemece bekletici mesele yapılmalı söz konusu dava kesinleştikten sonra bir değerlendirmeye tabi tutularak sonuca gidilmelidir. 2-Davalı işveren imzalı ve onaylı izin talep formları, izin kullanım listesi, toplu izin uygulamasına ilişkin şirket içi yazışmalar ile kullanılan izin gün sayısı ve karşılığı tahakkukları havi imzasız bordrolar ibraz edilerek davacının izin alacağının bulunmadığını savunmuştur. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ücret bordrolarında izin ücretinin ödendiğinin görünmesinin bu izinlerin kullanıldığını göstermeyeceği ve ibraz edilen belgelerin ispata elverişli olmadığı değerlendirmesi dikkate alınmaması yerinde değildir.Dosyaya ibraz edilen ve içeriğinde izin gün sayısı ve tahakkukların yer aldığı imzasız bordrolardaki karşılığın bankaya ödenip ödenmediğinin araştırılması, şayet ödeme yapılmış ise bu belgelerin ispat için yeterli olduğunun, keza dosyaya ibraz edilen izin talep formlarında da davacı işçinin imzası ile işverenin onayı bulunduğundan değerlendirmeye esas alınabileceğinin kabulü ile buna göre mükerrer hesaplamaya sebebiyet verilmeden bu belgeler karşılaştırılarak kullanılmayan izin süresinin saptanıp izin alacağının hüküm altına alınması gereklidir.Eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeyle sonuca gidilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, bozma sebebine göre sait temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, davalı yararına takdir edilen 1.350.00 TL.duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 02.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.