MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİDAVA : Davacı, fark kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 141. Maddesinde “yargı kararlarının gerekçeli yazılması” emredilmiştir.Bu Anayasal zorunluluğunun yansıması sonucu düzenlenen 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297 nci maddesi uyarınca, mahkeme kararlarının;a) Hükmü veren mahkeme ile hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin ad ve soyadları ile sicil numaraları, mahkeme çeşitli sıfatlarla görev yapıyorsa hükmün hangi sıfatla verildiğini,b) Tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerini,c) Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri,ç) Hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini,d) Hükmün verildiği tarih ve hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin imzalarını,e) Gerekçeli kararın yazıldığı tarihi,içermesi, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi zorunludur. Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, hükmün infazında zorluklara ve tereddütlere, yargılamanın ve davaların gereksiz yere uzamasına, davanın tarafı bulunan kişi ve kurumların mağduriyetlerine sebebiyet verecek ve Kamu düzeni ve barışını olumsuz yönde etkileyecektir (Hukuk Genel Kurulu - 2007/14-778 E, 2007/611 K, Dairemizin 01.04.2008 gün ve 2007/38353 Esas, 2008/7142 Karar sayılı ilamı).10.04.1992 gün ve 1991/7 esas, 1992/4 karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında ve bu karara uygun şekilde düzenlenen HMK. nun 298/2. Maddesinde gerekçeli kararın tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamayacağı belirtilmiştir.Somut olayda;Mahkemenin gerekçeli kararında dava dilekçesi özetlenmiş, davalı savunması kısaca yazılmış, toplanan delillerden söz edilmiş ise de tanıkların beyanları yazılmamış, delillere ilişkin bir tartışılma yapılmamış, hangi sebeple iddiaya değer verildiği ve davacının kabul edilen alacaklarının hesabına esas unsurları belirtilmemiş, Gerekçe olarak “Mahkememiz tanık beyanları sgk kayıtları, günlük giriş çıkış kayıtları bilirkişi raporu göz önüne alınarak davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Yıllık izin alacağı kıdem tazminatı alacağı ispat edilemediğinden reddedilmiştir. “ şeklinde bir açıklama yapılmıştır.Mahkemenin gerekçe olarak belirttiği “Mahkememiz tanık beyanları sgk kayıtları, günlük giriş çıkış kayıtları bilirkişi raporu göz önüne alınarak davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.” şeklindeki açıklaması Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’ nın 141 ve HMK. nun 297. Maddesinin amaçladığı gerekçe değildir.Ayrıca Mahkemece kararın gerekçe kısmında yıllık izin alacağı kıdem tazminatı alacağının ispat edilemediğinden reddedildiğinin belirtilmesine rağmen hükümde kıdem tazminatı alacağının kabulüne karar verilmesi 10.04.1992 gün ve 1991/7 esas, 1992/4 karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına ve HMK. nun 298/2. maddesine aykırıdır.Sonuç olarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’ nın 141 ve HMK. nun 297. Maddesinin amaçladığı anlamda gerekçe içermeyen ve gerekçe/hüküm çelişkisi içeren kararın bozulması gerekmiştir.Sonuç:Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan sebepden dolayı BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 29.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.