Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 22904 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 21188 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ : KAYSERİ 3. İŞ MAHKEMESİTARİHİ : 22/05/2012NUMARASI : 2011/287-2012/323DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı vekili, müvekkilinin çalıştığı süre boyunca fazla mesailerinin ödenmediğini, müvekkilinin fazla mesailerini işvereninden her istediğinde ise “çalışacaksan bu şekilde çalış çalışmayacaksan çık git biz fazla mesai filan vermeyiz” denildiğini, işverenin bu baskı ve zorlamalarına dayanamayan müvekkilinin 16/04/2011 tarihinden itibaren işyerine gitmediğini ve 4857 Sayılı İş Kanunun 24. maddesine dayanarak iş sözleşmesini yasal süresi içinde ve haklı nedenle noter ihtarnamesi ile feshettiğini ileri sürerek kıdem tazminatı, yıllık izin, fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil üceti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili, davacının 15/04/2011 tarihinden beri işe gelmediğini, 19/04/2011 tarihinde Noter aracılığı ile ihtarname çekildiğini, ihtarnamede işe gelmesi, aksi halde iş akdinin feshedileceğinin bildirildiğini, buna rağmen davacının işe gelmeyerek dava açtığını, dava dilekçesinde sözü edilen vakıaların gerçek olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilerek davacının kıdem tazminatı, yıllık izin, fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil üceti alacakları hüküm altına alınmıştır.D) Temyiz:Kararı davalı temyiz etmiştir. E) Gerekçe:1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2- Fazla çalışma hesabında ara dinlenme süresi taraflar arasında ihtilaflıdır.İşçinin günlük iş süresi içinde kesintisiz olarak hiç ara vermeden çalışması beklenemez. Gün içinde işçinin yemek, çay, sigara gibi ihtiyaçlar sebebiyle ya da dinlenmek için belli bir zamana ihtiyacı vardır. Ara dinlenme 4857 sayılı İş Kanununun 68 inci maddesinde düzenlenmiştir. Anılan hükümde ara dinlenme süresi, günlük çalışma süresine göre kademeli bir şekilde belirlenmiştir. Buna göre dört saat veya daha kısa süreli günlük çalışmalarda ara dinlenmesi en az onbeş dakika, dört saatten fazla ve yedibuçuk saatten az çalışmalar için en az yarım saat ve günlük yedibuçuk saati aşan çalışmalar bakımından ise en az bir saat ara dinlenmesi verilmelidir. Uygulamada yedibuçuk saatlik çalışma süresinin çok fazla aşıldığı günlük çalışma sürelerine de rastlanılmaktadır. İş Kanununun 63 üncü maddesi hükmüne göre, günlük çalışma süresi onbir saati aşamayacağından, 68 inci maddenin belirlediği yedibuçuk saati aşan çalışmalar yönünden en az bir saatlik ara dinlenmesi süresinin, günlük en çok onbir saate kadar olan çalışmalarla ilgili olduğu kabul edilmelidir. Başka bir anlatımla günde onbir saate kadar olan (onbir saat dahil) çalışmalar için ara dinlenmesi en az bir saat, onbir saatten fazla çalışmalarda ise en az birbuçuk saat olarak verilmelidir. Somut olayda, fazla çalışma hesabı yapılırken günlük 13 saatlik çalışmada ara dinlenme süresinin 1,5 saat yerine 1 saat olarak düşülmesi hatalıdır.3- Taraflar arasındaki bir diğer uyuşmazlık konusu da davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.İlk derece Mahkemesinin, takdiri indirimden dolayı reddedilen miktarla ilgili olarak davalı lehine vekalet ücretine hükmetmemesi doğru ve yerinde bir uygulama ise de, “ıslahtan sonra ödeme belgesi sunulması” gerekçesiyle, takdiri indirim dışındaki redde konu diğer miktarlarla ilgili (Ödeme belgeleri sebebiyle redde konu miktarlarla ilgili) olarak davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi hatalıdır. 4- Ayrıca, hüküm altına alınan işçilik alacaklarının net mi yoksa brüt mü olduklarının belirtilmeyerek infazda tereddüde yol açılması da hatalıdır.F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 02.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.