Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2289 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 2548 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :İş MahkemesiDAVA :Davacı vekili, davalıya ait işyerinde TİP 2 sözleşmesi ile çalışan ve başka kamu kurumuna nakledilen davacının ücretine sözleşme gereği zam yapılmaması nedeni ile nakledildiği kurumda eksik ücret almaya devam ettiğini, ücretinin nakil tarihi itibari ile yeniden tespiti ile nakilden önce davalı kurumca ödenmeyen, nakilden sonra da çalıştığı kurumda eksik ödenmesine neden olduğu ücret ve ek ödeme, denge tazminatı ve ikramiye tutarlarının davalı işverenden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece bozma üzerine yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti: Davacı vekili, davacının davalı ...Ş.'nin ... Şubesinde kapsam dışı sözleşmeli olarak çalıştığını, 406 Sayılı Kanunun Ek 29 ve 4046 Sayılı Kanunun 22. Maddelerine dayanılarak davalı kurum ile ilişkisinin kesilerek memur olarak atandığını, davalı şirketin davacıyı çalıştırırken 01/01/2006 tarihinden başlayarak göreve başladığı yeni kurumda ilk maaş aldığı nakledildiği kadar olan ve yasal düzenlemelerle verilen ek ödemeleri vermediğini, ayrıca düzenlediği ve yeni kuruma bildirdiği maaş nakil ilmühaberinde de bu hakkını göstermediğini, bu sebeple ek ödemelerin yeni kurumda da dikkate alınmadığını, 08/05/2006 tarih ve 2006/T-17 sayılı Yüksek Planlama Kurulu kararı ile Kamu İktisadi teşebbüslerinde çalışan tüm personelin söz konusu haklardan yararlandırılmasına karar verildiği, buna rağmen ödemelerin müvekkile yapılmamasının ve maaş nakil ilmühaberinde gösterilmemesinin hukuka açıkça aykırılık teşkil ettiğini belirterek; Davalı şirketin düzenlediği davacıya maaş nakil ilmühaberinin belirtilen haklarını kapsayacak şekilde yeniden düzenlenmesine, 01/01/2006 tarihinden nakledildiği tarihe kadar ödenmemiş ek ücret farkının davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep etmiştir. B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili, davacının 15/04/2004 tarihinden yeni kurumunda görevine başladığı tarihe kadar olan kamu görevlilerine yapılmış tüm artışların fark tazminatına esas ücretinin tespitinde dikkate alındığını, müvekkil şirketin 5473 Sayılı Kanun kapsamında belirlenen kurumlar arasında yer almadığını, davacının İş Kanununa tabi işçi statüsünde görev yaptığını, 406 Sayılı Kanunun Ek-29. Maddesine istinaden İş Kanununa tabi kapsam dışı statüde çalışanların ücret, ikramiye, yardım gibi mali ve özlük haklarının Yönetim kurulu tarafından belirlendiğini, bu sebeple davacının müvekkil şirkette görev yaptığı süre içinde herhangi bir ödeme yapılmasının mümkün olmadığını, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece bozma üzerine yapılan yargılama sonunda, davacının davalı ...Ş.'nin ... Şubesinde kapsam dışı sözleşmeli olarak çalışırken 406 Sayılı Kanunun Ek-29 ve 4046 Sayılı Kanunun 22. Maddeleri gereğince başka kuruma memur olarak atandığı, davalı şirketin davacının 4046 Sayılı Kanunun 22/4 maddesi gereğince ek ödemesini vermediği, yeni atandığı kuruma da bildirdiği maaş nakil ilmühaberi ile de ek ödemeyi bildirmediği, bu sebeple davacının ek ödemelerini alamadığı, denetime elverişli bilirkişi raporunda, davacının naklediliği tarihe kadar mahrum kaldığı ek ödemeler tespit edildiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. D) Temyiz:Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. E) Gerekçe: Uyuşmazlık 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Ek II. cetvelinde yer alan ve özelleştirme sonucu hissesi devredilen davalı kurumda TİP 2 sözleşmesi ile nakle tabi olarak çalışan davacının davalının özelleştirmeden önce tabi olduğu ve özelleştirme ile bazı hükümleri değişen 406 sayılı Kanunun Ek. 29. Maddesi kapsamındaki düzenleme ve sözleşmedeki hüküm nedeni ile 375 sayılı KHK.’un Ek 3 maddesi ve 399 sayılı KHK.’un Ek II. cetvelinde yer alan kurumlarda çalışan sözleşmeli personele yapılan artışlardan yararlanıp yararlanmayacağı, nakledilirken bu artışların yer aldığı ücreti gösteren nakil maaş ilmühaberinin buna göre düzenlenmesi gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır. Somut uyuşmazlıkta normatif dayanaklar 406 sayılı Kanunun Ek. 29. maddesi, 375 sayılı KHK.’un Ek 3. maddesi, 399 sayılı KHK.’un Ek. II cetveli ve bu kanun hükmünde kararnamelere dayanılarak çıkarılan 2006/1, sayılı tebliğ yanında taraflar arasındaki sözleşme hükümleridir. 406 sayılı Kanunun 29. Maddesinin 3. Fıkrasının birinci cümlesine göre “399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye tâbi olarak sözleşmeli personel ve kapsam dışı personel statüsünde çalışanlar hakkında, 4046 sayılı Kanunun 22 nci maddesinin dördüncü ve beşinci fıkrası hükümlerinin uygulanmasında, ... Başkanlığına bildirildikleri tarihteki ünvanları esas alınarak Yönetim Kurulunca 15.04.2004 tarihi itibarıyla bu ünvana göre belirlenmiş olan ücret ve diğer malî haklarına bu tarihten ... Başkanlığına bildirildikleri tarihteki kadro ve pozisyonlarına ilişkin olarak bildirim tarihine kadar geçen süre içinde kamu görevlilerine yapılacak artış oran ve/veya miktarları uygulanmak suretiyle bulunacak tutar dikkate alınır. Kapsam dışı personelden ... Başkanlığına bildirilenlerin 15.04.2004 tarihi itibarıyla unvanlarına göre ücretinin belirlenmemiş olması durumunda, benzer görevlerde bulunanlar dikkate alınarak bu tarih için ücret ve diğer malî hakları tespit etmeye Yönetim Kurulu yetkilidir”. Davalı ile nakle tabi kapsamdışı personel arasından imzalanan TİP 2 sözleşmenin 7. Maddesindeki kurallara göre ise “Nakil hakkını saklı tutan çalışanın ikramiye, yardım vs gibi mali ve özlük hakları için iş mevzuatına tabi kapsam dışı personel esaslarında yer alan hükümler uygulanır(2.f). Ancak ücretlerde yapılacak artış oranı, kamudaki memur maaş artış oranında olacaktır(3.f)”. Diğer taraftan özelleştirme uygulamaları nedeni ile nakilleri düzenleyen 4046 sayılı Özelleştirme Kanununun 22/5 maddesinde özelleştirme nedeniyle kamu kurum ve kuruluşlarına nakledilen sözleşmeli ve iş kanunlarına tabi personelin ... Başkanlığına bildirildikleri tarihteki kadro ve pozisyonlarına göre almakta oldukları ücret yanında, bildirim tarihi itibarı ile almakta oldukları ikramiye, ek ödeme gibi vs ek ödemelerin de sabit bir değer olarak bildirileceği hükmünü içermektedir. Gerek yasal düzenleme ve gerekse sözleşmedeki hükümler dikkate alındığında, davalı kurumda özelleştirme öncesi kapsam dışı olarak çalışan ve 399 sayılı KHK hükümlerine tabi olarak ücreti belirlenen davacının özelleştirme sonrası çalıştıktan sonra nakledildiği tarihe kadar kamuda aynı statüde çalışanlar için getirilen özlük haklarından yararlandırılarak, nakil edildiklerinde haklarının korunması amaçlanmıştır. Kısaca davacı kapsamdışı olarak kamuda çalışmış gibi sayılmaktadır. Dairemizce yukarda belirtilen kapsamda bulunan nakle tabi işçilerle davalı ... ... A.Ş. arasındaki uyuşmazlıklarda daha önce önceki bozma gibi esasa yönelik kararlar vermiştir. Ancak ... İdari Dava Daireleri’nin 07.04.2011 gün ve 2011/55-205 sayılı kararından sonra uyuşmazlığın adli yargı yerinde görüleceği konusunda yeniden değerlendirme yapılması gerekmiştir. Anılan karara göre “yasal düzenleme ile Türk ... A.Ş.'nin özelleştirilmesi sonucunda, işlevsel görevlerde bulunan ve ikamesi kısa sürede imkansız personelin isteklerine bağlı olarak makul bir süre kamu görevlerinden aylıksız izinli sayılarak özel hukuk tüzel kişisinde çalışmalarına olanak sağlandığı, söz konusu personelin, aylıksız izinli olarak geçen sürede kamu personeli statülerinin devam ettiği, İmtiyaz sözleşmesi ile bir kamu hizmetini yürütmek hakkını elde eden davalı şirkete, devir sonrasında yetişmiş personel yetersizliği nedeniyle doğabilecek aksaklıkların önüne geçilebilmesi için, 406 sayılı Yasa hükümleri ile tanınan ayrıcalıkların sonucu olarak da, bünyesinde belli süre ile çalışmaya devam eden söz konusu personelin kamu kurumlarına naklen atanmasının sağlanması amacıyla kimi görevler yüklendiği, 406 sayılı Yasa hükümleri uyarınca davalı şirket tarafından, hak sahibi personelinin ... Başkanlığına bildirmesi, bildirim ile beraber personelin nakledileceği kamu kurumunda yararlanacağı parasal haklara esas olmak üzere memur maaş nakil ilmühaberi düzenlenmesi, personelin ilişiğinin kesilmesi gibi işlemler bulunduğu, bu işlemlerin idare hukuku alanında hukuki sonuçlar doğurduğu ve ilgili personelin nakledilecekleri kurumdaki statülerini, özlük ve parasal haklarını belirlediği, söz konusu işlemlerin kamu personeli hakkında ve idare hukuku alanında tesis edilmiş birer idari işlem niteliğinde oldukları, davalı şirketin, ... Kurumu ile Türk ... arasında imzalanan “... Hizmetlerinin Yürütülmesine İlişkin İmtiyaz Sözleşmesi” ile belli bir kamu hizmetini yürütmek görev ve yetkisi ile donatıldığı, bu görev ve yetkiler dahilinde bazı kamusal ayrıcalıkları ve yükümlülükleri bulunduğu, belirtilen statüsü ve özel yasa hükümleri gereğince bazı kamusal ayrıcalıklara ve yükümlülüklere sahip olması nedeniyle davalı şirketin, herhangi bir özel hukuk tüzel kişisinden farklı bir hukuki statü içinde bulunduğu, bu durumda, imtiyaz sözleşmesi ile bir kamu hizmetinin yürütmekle görevli ve yetkili kılınması nedeniyle, diğer özel hukuk tüzel kişilerinden farklı olarak kimi kamusal ayrıcalıklara ve yükümlülüklere tabi olan, 406 sayılı Yasa hükümleri ile, kamu kurumlarına nakil hakkı bulunan personeli ile ilgili olarak bazı kamusal görevler yüklenen davalı şirketin, belirtilen görevleri kapsamında tesis ettiği işlemlerin idari işlem niteliğinde olduğu ve bu işlemlerden kaynaklanan uyuşmazlıkların idari yargının görevinde bulunduğu” kabul edilmiştir. Görev kamu düzenindendir ve yargılamanın her aşamasında resen dikkate alınmalıdır. ... İdari dava Dairelerinin gerekçeleri Dairemizce benimsenmiştir. Gerçekten özelleştirmeden önce statü hukuku hükümlerine tabi davacı niteliğindeki personel, özelleştirme sonrası belirli bir süreliğine davalı ile özel hukuk hükümlerine tabi olarak iş sözleşmesi kapsamında çalıştırılmakta, nakledildiğinde tekrar statü hukuku kapsamına girmektedir. Davacının iş sözleşmesi ile çalıştığı dönemde, davalı şirkete davacının ücreti konusunda “artış oranının, kamudaki memur maaş artış oranında” olacağı yönünde yükümlülük getirildiği gibi 406 sayılı Yasa hükümleri uyarınca davalı şirkete, hak sahibi personeli ... Başkanlığına bildirmesi, bildirim ile beraber personelin nakledileceği kamu kurumunda yararlanacağı parasal haklara esas olmak üzere memur maaş nakil ilmühaberi düzenlenmesi, personelin ilişiğinin kesilmesi gibi işlemler yaptırıldığı görülmektedir. Bu işlemler idare hukuku alanında hukuki sonuçlar doğurduğu ve ilgili personelin nakledilecekleri kurumdaki statülerini, özlük ve parasal haklarını belirlediği, söz konusu işlemlerin kamu personeli hakkında ve idare hukuku alanında tesis edilmiş birer idari işlem niteliğinde oldukları açıktır. İdari işlemlerle ilgili uyuşmazlığın ise adli yargı yerinde değil, idari yargı yerinde çözümlenmesi gerekir. (HGK'nun 2012/9-1518 Esas sayılı kararı) aynı yöndedir.Mahkemece davanın HMK.nun 114/1-b maddesi uyarınca "yargı yolunun caiz olmaması" nedeniyle aynı yasanın 115/2. maddesi uyarınca usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde esasa girilerek davanın reddine karar verilmesi hatalıdır. F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 21.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.