Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 22766 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 36013 - Esas Yıl 2016
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ (İŞ)DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti, izin ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı işçi, işyerinin kapandığını ancak alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram genel tatil ve yıllık izin ücreti alacaklarının ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı işveren, yetki itirazında bulunarak davacının 2001-2007 yılları arasında çalışmadığını, zaman zaman istihdam edildiğini ve bütün işçilik haklarının kendisine ödendiğini, daha sonrada işyerinden kendiliğinden ayrıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti ve Yargılama Süreci: Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiş ve Dairemizce bozulmuştur. Bozma ilamında; “Davacının hizmet süresi taraflar arasında çekişmeli olduğundan Mahkemece, öncelikle ... ve ... İl Müdürlüklerinden davacının çalışmasının göründüğü işyerlerinin araştırılıp, davalı işverenle bağlantısı olup olmadığı belirlenerek davacının hizmet süresinin tespiti ve buna göre taleplerin değerlendirilmesi gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulmasının hatalı olduğu” belirtilmiştir.Mahkemece bozmaya uyulmuş ve yapılan yargılama sonunda kısmen kabulüne karar verilmiştir. D) Temyiz:Bozmadan sonra verilen karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.E) Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Fazla çalışma ücretlerinin hesabı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. 4857 sayılı İş Kanununun 63 üncü maddesinde çalışma süresi haftada en çok 45 saat olarak belirtilmiştir. Ancak tarafların anlaşması ile bu normal çalışma süresinin, haftanın çalışılan günlerine günde onbir saati aşmamak koşulu ile farklı şekilde dağıtılabileceği ilkesi benimsenmiştir. Yasanın 41 inci maddesine göre fazla çalışma, kanunda yazılı koşullar çerçevesinde haftalık 45 saati aşan çalışmalar olup, 63 üncü madde hükmüne göre denkleştirme esasının uygulandığı hallerde, işçinin haftalık çalışma süresi, normal haftalık iş süresini aşmamak koşulu ile bazı haftalarda toplam 45 saati aşsa dahi bu çalışmalar fazla çalışma sayılmaz. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Dairemizin yerleşik uygulamasına göre, bir işçinin günde en fazla fiilen 14 saat çalışabileceğinin kabulü gerekir. Bu durumda 24 saat çalışıp 24 saat dinlenme usulüyle yapılan çalışmalarda bir hafta 3 gün diğer hafta ise 4 gün çalışma yapılacağından, yukarıda bahsedilen 63 üncü madde hükmü gereğince, haftalık normal çalışma süresi dolmamış olsa dahi günlük 11 saati aşan çalışmalar fazla çalışma sayılması nedeniyle, bu çalışma sisteminde işçi ilk bir hafta (3x3=) 9 saat takip eden hafta ise (4x3=) 12 saat fazla çalışma yapmış sayılmalıdır.Somut uyuşmazlıkta, yerel Mahkemenin ilk kararı Dairemizce esasa ilişkin inceleme yapılmaksızın hizmet süresi yönünden bozulmuştur. Bozma kararının kapsam ve içeriğini yorumlamak Mahkemenin görevinde olup, bozma sonrasında aldırılan raporlarda bilirkişinin yetkisiz olarak yaptığı“…bozma ilamı davacının hizmet süresine ilişkin olup, hizmet süresi dışında kalan unsurlar kesinleştiğinden bu hususlarda yeni bir değerlendirme yapılamaz…” şeklindeki hiçbir hukuki temeli olmayan yetkisiz yorumuna Mahkemece itibar edilmesi usul ve yasaya aykırıdır.Buna göre; dosya kapsamından 24 saat çalışma, 24 saat dinlenme esasına göre çalıştığı anlaşılan davacının fazla çalışma ücreti belirlenirken yukarıdaki ilke karar doğrultusunda hesaplama yapılması gerekirken, hükme esas alınan bilirkişi raporunda haftalık 28,5 saat fazla mesai yapıldığı kabulü ile fazla çalışma ücreti hesabı yapılması hatalıdır.3-Davacının davalı işyerinde 24 saat çalışma, 24 saat dinlenme usulü ile çalıştığı kabul edildiğine göre ulusal bayram ve genel tatil günlerinin en azından ½’sinde çalıştığı göz önünde bulundurularak hesaplama yapılması gerekirken tümünde çalıştığının kabulü ile hesaplama yapan bilirkişi raporuna itibar edilmesi isabetsizdir.4-Hüküm altına alınan alacakların net mi yoksa brüt mü olduğunun hükümde belirtilmemesinin infazda tereddüde yol açacağının düşünülmemesi de HMK’nın 297/2. maddesine aykırıdır.Mahkemece yetki ve görevini aşan bilirkişi dışında yeni bir bilirkişiden rapor alınarak karar verilmelidir. F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 22.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.