Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 22525 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 7494 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİDAVA :Taraflar arasındaki, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, kötüniyet tazminatı ile fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti, genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hüküm süresi içinde temyizen incelenmesi taraflar avukatlarınca istenilmesi, davacı avukatının duruşma talep etmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 20/12/2016 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına kimse gelmedi. Karşı taraf adına Avukat ... geldi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı vekili; müvekkilinin 20/12/2012-26/04/2012 tarihleri arasında davalıya ait altın-gümüş analizi yapan ayar evinde çalıştığını, en son 2.000,00 TL net ücret aldığını, sigorta priminin eksik yatırıldığını, fazla mesai ve bayram çalışma ücretlerinin ödenmediğini, yıllık izinlerini kullanamadığını,... Kurumuna yaptığı şikayet sonrasında işyerinde yapılan denetim yapıldığını ve müvekkilinin işten çıkarıldığını ileri sürerek; kıdem, ihbar ve kötüniyet tazminatları ile fazla mesai, yıllık izin ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.B) Davalı Vekilinin Cevabının Özeti:Davalı vekili; cevap dilekçesi sunmamış, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.D) Temyiz:Karar süresinde taraflarca temyiz edilmiştir.E) Gerekçe:1- Dosyadaki yazılara, delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.2- Taraflar arasında işçiye ödenen aylık ücretin miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. İş sözleşmesinin tarafları, asgarî ücretin altında kalmamak kaydıyla sözleşme özgürlüğü çerçevesinde ücretin miktarını serbestçe kararlaştırabilirler.Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta pirimi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir. Somut uyuşmazlıkta; davacı işçi, aylık net 2000 TL ücret ile çalıştığını iddia etmektedir. Davalı tarafça dosyaya sunulan bordro icmallerinin bir kısmı imzalı olup, davacının maaşının asgari ücret üzerinden tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Mahkemece, yargılama aşamasında emsal ücret araştırması yapılmış ise de, gerek... gerekse ... tarafından, taraflar arasındaki anlaşmaya bağlı olarak ücretin değişebileceğinin bildirildiği, dolayısı ile emsal ücret araştırmasının yeterli olmadığı anlaşılmaktadır. Davacının kıdemi, davalıya ait işyerinin niteliği ve özellikle toplu bordrolarda tüm çalışanların asgari ücret ile çalıştığının anlaşılması karşısında, bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıkmaktadır.Dosya kapsamından davalıya ait işyerinin, altın-gümüş analizi yapan ayar evi olduğu anlaşılmakta ise de; davacının meslek ünvanı ve fiilen yaptığı işin ne olduğu belli değildir.Davacının, davalıya ait işyerindeki meslek ünvanı ve fiilen yaptığı iş tespit edilerek, ilgili kurum ve kuruluşlardan emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve dosyadaki diğer bilgi ve belgeler ile bir değerlendirmeye tabi tutulduktan sonra davacının ücret miktarı belirlenmelidir. Eksik araştırma ve inceleme yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.3-Hükmedilen miktarların net mi yoksa brüt mü olduğunun hükümde belirtilmemesinin infazda tereddüde yol açacağının düşünülmemesi hatalıdır. 4- Kabule göre, taktiri indirim dışında reddedilen miktarlar dikkate alındığında davalı lehine 5.613,73 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, 4.554,61 TL. vekalet ücretine hükmedilmesi de hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir. F)SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, davacı yararına takdir edilen 1.350.00 TL. duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesi ile peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 20/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.