Davacı, itirazın iptali ile icra inkar tazminatı alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Ş.Çil tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2- İşçilik alacaklarıyla ilgili olarak yapılmış olan icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasında, yargılama ve icra inkar tazminatına karar verilmesinin gerekip gerekmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. İtirazın iptali davasında borçlunun haksızlığına karar verilmesi halinde ve alacaklının talep etmiş olması şartıyla, yasada gösterilen orandan az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilir. İcra inkar tazminatına karar verilebilmesi için alacağın belirli ya da belirlenebilir olması gerekir. Özellikle, işçinin kıdemi, ücreti gibi hesap unsurları, işverence bilinen ya da belirlenebilecek hususlardır. 4857 sayılı İş Kanununun 8 ve 28. maddelerinin işverene bu gibi konularda belge düzenleme yükümü yüklediği de gözden uzak tutulmamalıdır. Ancak, hak tartışmalı ise icra inkar tazminatına hükmedilemez. Somut olayda, işe iade kararının ifa imkansızlığına dayanılarak işverence uygulanmadığı görülmektedir. Yerel mahkeme de ilk olarak verdiği kararında ifa imkansızlığından söz etmiş ve işe başlatmama tazminatına hak kazanılamayacağı yönünde hüküm kurmuştur. Dairemizce verilen bozma ilamı üzerine olayda ifa imkansızlığının bulunmadığı sonucuna varılmış ve itirazın iptali isteğinin kısmen kabulüne dair karar verilmiştir. Bu nedenle somut olayda alacağın varlığı tartışmalı olmakla icra inkar tazminatına hak kazanılması mümkün olmaz. Mahkemece bu yöndeki talebin reddi gerekirken, yazılı şekilde kabulüne dair karar verilmesi hatalı olup kararın bu yönden bozulması gerekmiştir. Mahkemece icra inkar tazminatına da faiz yürütülecek şekilde karar verilmesi de kabul şekli itibarıyla doğru değildir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 20/01/2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.